"Sen canavarsın! Benim kızım olamazsın." dedi korkmuş kızın annesi. O daha 11 yaşındaydı ne anlayabilirdi ki bu cümlelerden? Hem duvarlar daha yeni yıkılmıştı. Panik halindeydi ikisi de, bu yüzdendir diye düşündü küçük kız. Annesi ondan uzaklaşmasına rağmen ona doğru koştu.
"Anne, bırakma beni. Korkuyorum..." kızın sonlara doğru sesi kısılmıştı. Annesi ona tiksinerek bakıyordu, "Bir adım daha yaklaşma bana." küçük kız istemese bile donmuştu bu cümle karşısında. Annesi koşarak ve arkasına dahi bakmadan uzaklaşırken, o sadece izledi.
"Oi! Buraya gel, burası tehlikeli."
.
.
."Hey, küçük!" diye bağırdı kel komutan. Herkes sıraya dizilmişti ve komutan kimi gözüne kestirdiyse onla dalga geçiyor ve bunu zevkle yapıyordu.
"Evet komutanım!" dedi asker selamını verirken. Komutan küçük derken haklıydı diye düşündü genç kız. 3 yıl öncesinden hiçbir sey kalmamıştı. Gözlerinden ne hissettiği anlaşılmıyordu. Ruhsuz bakmıyordu ama kimse onu okuyamazdı. Genç kız, küçük sarışın çocuğa baktı. Korkudan titriyordu.
"Adın ne senin?"
"Shiganshina bölgesinden Armin Arlert efendim." Tek kaşını kaldırdı kız. 'demek sen de oradaydın' şimdi anlamıştı neden asker olmak istediğini. Kimsenin görmeyeceği şekilde güldü kız."Arlert! Neden buradasın?"
"İnsanlığın zaferine yardım etmek için!" kendinden çok eminmiş bağırdı."Bunu duymak harika. Seni titanlara besleyebiliriz." deyip arka tarafa geçti komutan. Çocuğun yüzünde dehşet oluşmuştu.
"Senin adın ne?"
"Trost bölgesinden Jean Kirschtein efendim!" yanındaki çocuğa baktı kız. Komutan o kadar çok bağırıyordu ki yapabilsem kulaklarımı kapatacaktım."Peki sen neden buradasın?" Jean ilk önce gülümsedi.
"Askeri birliğe katılıp başkentte yaşamak için efendim." kız yanındaki oğlana göz ucuyla baktı.
"Oh... başkentte yaşamak istiyorsun, değil mi?" dedi komutan iğneleyici bir şekilde.
"Evet efendim!" dediği anda yüzüne bir kafa yedi çocuk. Jean başını tutarak yere düştüğünde hızlıca ona baktı ve önüne döndü kız. Çünkü komutan şu an ona bakıyordu. 'Evet, başlıyoruz...' diye düşündü.
"Sen, senin adın ne?" kahverengi gözleriyle ona baktı genç kız.
"Shiganshina bölgesinden Freya Meri efendim!" dedi asker selamını verirken. Komutan şaşırmıştı. Freya bunu sorguladı içinden 'neden?'
"Sen niçin buradasın?"
"Yaşayıp yaşamayacağımızın bir garantisi yok efendim, ben buraya beni ailemden ayıran zırhlı devi haklamak için geldim. Tüm titanların, özellikle onun, soyları bitmeden ölmeyeceğim efendim." kendisinden emin bir şekilde konuşmuştu Freya. Aynı Arlert gibi. Genç kızın yüzüne beklediği bir kafa ya da iğneleyici bir söz iken komutan sadece başını sallayarak diğer tarafa gitti."Evet, acemiler! Şimdi beni iyi dinleyin. Size nasıl savaşacağınızı öğreteceğiz. Yani titan yemi olmak istemiyorsaniz öğrenin ve hızlı öğrenin! Bugün manevra teçhizatlarınızı nasıl kullanacağınızı öğreneceksiniz! Şimdi teçhizatlarınızı alın ve beni takip edin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freya Meri A Legend | ATTACK ON TITAN
Fanfiction"Sen canavarsın! Benim kızım olamazsın." dedi korkmuş kızın annesi. O daha 11 yaşındaydı ne anlayabilirdi ki bu cümlelerden? Hem duvarlar daha yeni yıkılmıştı. Panik halindeydi ikisi de, bu yüzdendir diye düşündü küçük kız. Annesi ondan uzaklaşmasın...