Freya Meri A Legend | ATTACK ON TITAN

14

Freya bugün taburcu oluyordu. Dışarıdan gelen seslere bakılırsa hiç iç açıcı şeyler olmuyordu bu yüzden merakını gidermek adına kapıyı açıp neler olduğuna baktı. "Güneybatıdan titanlar geliyor hemen Komutan Erwin'e haber vermeliyiz!" duydukları ile şaşırmıştı Freya. Çünkü titanların girmesini sağlayacak bir delik gerekiyordu duvarda ve o hiç ses işitmemişti. Sargılı karnını tuttu genç kız, savaşmak zorundaydı. Hange'yi bulmak için koşmaya başladı. Askerlerden birini durdurup ona sordu, "Hange-san nerede, biliyor musun?" Asker hiç konuşmadan dışarıyı gösterip ilerlemeye başladı. Freya da hiç beklemeden gösterdiği yöne doğru ilerledi. At arabasına binmiş 6 kişiyi görünce oraya seslendi. "Ah, Freya! Nasıl durumdasın? Eğer iyiysen lütfen bize katıl. Hermina bölgesine ilerleyeceğiz." Freya'nın da amacı buydu zaten. Hemen teçhizatlanıp arabaya bindi. Genç kız arabada Papaz Nick'in de olduğunu görünce garipsedi, o sormadan Armin sormuştu zaten, "Duvar Tarikatı'ndan bir papazın bizle ne işi var?"

"Ah, o... Nick ile arkadaşız da, değil mi? O duvardaki titanların varlığını biliyordu. Ama bu durum hakkında sessizliğini korumakta kararlı." Freya kaşlarını çattı. "Burada insanlığın zaferi söz konusu, neden bize bilgi vermekten bu kadar acizsin?" Papaz Nick boş boş yüzüne bakmıştı öylece. Bu Freya'yı daha çok sinirlendirdi, sinirlendiğinde olanları bildiğinden gözünü kapadı ve sakinleşmeye çalıştı. Emin olduktan sonra da yeniden açtı gözlerini, "Peki, cevap verme..." yanındaki Armin onun omzunu sıktı güven verircesine. "Papaz Nick buraya kendi isteğiyle geldi, kuralları uygulayıp uygulamamak arasında gidip geliyor. Bu yüzden kendi gözleriyle şahit olmak istedi. Ve Freya, papaz bana namuslu bir insan gibi geldi. Bu nedenle belki de insanlığın yok olmasını önlemekten başka daha önemli bir sebebi vardır." Hange elinde tuttuğu taşa bakarark bitirdi cümlesini. Freya da Levi ve takım arasında geçen diyalogdan uzaklaşıp kendi düşüncelerine odaklandı.

Hange'nin dediklerini düşündü ilk, haklıydı aslında. İnsanlığın zaferi onun gözünü o kadar karartmıştı ki diğer olanakları düşünmedi bile. Elini başına götürdü. Bunu gören Hange hemen bir soru yöneltti, "Freya, ne oldu? Bir şey mi gördün?" genç kız sadece bakakaldı birkaç saniye, sonra dediğini anlayarak gülümsedi, "Hayır, bu sefer normal bir baş ağrısıydı." bunu Erenlerin yanında çok normal bir şeymiş gibi konuştuklarından doğal olarak meraklanmışlardı. Papaz Nick ise gözlerini Freya'nın üstüne dikmişti. Freya bundan rahatsız olduğunu belli etmek için yerinde kıpırdadı ama bu onun gözlerini kendi üstünden çekmesini sağlamadı. Freya her ne kadar göz teması kurmasa da son anda dayanamayıp kurdu, ne olduysa o an oldu işte. Freya başka bir görüş görmüştü. Bunun ne konuşmayla ne de Papaz Nick ile ilgisi vardı. Sadece sarışın ve köle gibi giyinmiş olan bir kız görmüştü. Freya, onun kim olduğunu anlamadığından üstünde durmadı çok, yolu izlemeye devam etti.

Hermiha bölgesine gelmişlerdi. Freya arabadan inip Hange'yi takip etmeye başladı, "Vakit doldu artık, ne söyleyeceksen söyle!" hepsinin sabrı taşmıştı artık. Papaz Nick'in konuşması gerekiyordu ama ağzını bıçak açmıyordu. "Sana hiçbir şeydem bahsedemem." Konuştu! "Bunu diğer üyelerden de bekliyorum. Bu yük beraberinde büyük bir sorumluluk getirdi. 5 sene önce... o kişi akrabaları arasında bir olaya sürüklendi. Bu nedenle de sahte bir isimle kendini gizledi," Christa'ya bir kere Historia demişti genç kız. O olabilir mi diye düşündü, daha çok meraklanmıştı. "Kız bu konuda henüz bir bilgi sahibi değil ama onun duvarların sırrını açıklamaya hakkı var. Duyduğuma göre Keşif Lejyonuna katılmış. Adı," Eren hemen öne atıldı, "Eh? Herkes dururken o mu?"

"Çabuk olalım, deliğin olduğu bölgeye hemen ulaşmamız gerek zaten." dedi Eren yeniden.

"Bekle biraz. Sizin birlikten gelen acemilerin isimlerini pek bilmiyorum, o yüzden..." bu sefer Freya cevap verdi Hange'ye, "Şu ufak, güzel, sarışın ve hep Ymir ile takılan kız." başlarını sallayarak onayladı diğerleri. "Tamam, gidiyoruz!"