"Sen canavarsın! Benim kızım olamazsın." dedi korkmuş kızın annesi. O daha 11 yaşındaydı ne anlayabilirdi ki bu cümlelerden? Hem duvarlar daha yeni yıkılmıştı. Panik halindeydi ikisi de, bu yüzdendir diye düşündü küçük kız. Annesi ondan uzaklaşmasın...
"Çok sıcak! Bu devasa devin içinde ne işimiz var bizim!?" Freya korkmuş oğlana baktı, "Eren bu, bizi korudu." Mikasa devam ettirdi, "Şimdilik bu kadar bilmemiz yeterli." kafasıyla onayladı Freya. Tam dışarı çıkıp ne olduğuna bakacakken Eren'in sesi ile durdu, "Siz üçünüz, iyi misiniz?" Armin bekletmeden soru sordu "Bu da ne böyle?" Eren yeşil gözlerini devin içinde gezdirdi ve sonra Freya'nınki ile buluşturdu, "Bilmiyorum ama bir titan cesedi gibi buharlaşacak o yüzden hemen çıkmalıyız." Freya Eren kalkarken onun bileğini tutup çekiştirdi,
"Ya dışarıdakiler ne olacak? Büyük ihtimal bir dahaki saldırıyı planlıyorlar ve senin bu yaptığından sonra zaten dinlemeseler bile nefes almana dahi izin vereceklerini sanmıyorum." yeşil gözleri bileğindeki ele bakıyordu, gözlerini ayırmadan başını salladı. "Bu yüzden yeniden titana dönüşüp bodruma gideceğim. İlk duvarı aşarım sonrası da halledilir." Armin hemen ortaya atıldı, "Bunu yapabilir misin? Nasıl?" Eren başını salladı, "Yapabileceğimi biliyorum ama tam olarak nasıl işlediğini anlayamıyorum." hayatında daha saçma bir şey duymamıştı Freya, hayatını bir riske atıp hiç plan yapmadan ilerlemek mi? Ayrıca yapılabilecek o kadar şey varken. Freya tam karşı çıkacakken Armin ondan önce davrandı, "Eren! Burnun kanıyor. Berbat durumdasın, yapamazsın." Freya hemen başını salladı,
"Şu halinle bırak titana dönüşmeyi şuradan şuraya hareket edemezsin Eren. Yerinde otururken bile afallıyorsun, sence de çok savunmasız olmaz mısın? Ayrıca titana dönüşüp kaçtın diyelim oradaki askerler seni iyice kendilerine düşman bilecek. Onlar seni durdurmaya çalışırken kendini savunman için onlara zarar vermez gerekecek, gerçekten bunu göze alıyor musun? İnsanlığı kurtaracağını sanıyordum Eren, kaçacağını değil..."
Freya'nın sonlara doğru sesi kısılmıştı. Eren de aynı şeyi düşündü birkaç saniyeliğine ama tek yolun bu olduğuna kendini inandırmıştı. "Diyorum ki bu gerçek dışı planı bir kenara bırakalım ve Armin'in yapmasına izin verelim. Sürekli Armin'i planları ile öven siz değil miydiniz? Eminim senin bir tehdit olmadığını oradaki askerlere ikna edebilir, değil mi? Armin?" Freya Armin'e baktı. Kendinden hiç emin değildi ve fazla kederliydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Armin kederlenmenin zamanı değil. Lütfen, üçümüz de yapabileceğini biliyoruz. Değil mi Eren?" deyip kolunu dürttü. Eren yere baktı ilk önce. İkna olmuşa benziyordu, "Doğru, benim planım fazla gerçek dışıydı. Armin, sana güveniyorum. Her başımız sıkıştığında çözüm üreten sendin. Bunu yapabilecek en iyi kişi sensin."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
