Bir ay sonra...
"Komutanım, vakit geldi! Kapıların açılmasına 30 saniye var." Karanese bölgesindeydiler. Maria duvarına gitmek için bu bölgeyi keşfetmeleri gerekiyordu. Freya korkuyordu, kendisine bir şey olmasından çok değer verdiği insanları koruyamamaktan korkuyordu. Özellikle Jean. Bu dünyada kimseye bağlanmaması gerekirdi ama Freya bunu beceremiyordu. "Sonunda insanoğlu ileri adım atabilecek! Aldığınız eğitimin sonucunu gösterin!" diye haykırdı Komutan Erwin, "Kapıları açın! İleri!"
Dışarı çıktıkları anda 10 metre grubundan bir titan onlara doğru geliyordu. Görevini yerine getirmek için uçan askerler 10 metrelik titanı zar zor öldürmüştü. Formasyonu ne olursa olsun korumaları gerekiyordu. Freya, Eren'i koruması gereken kişilerdendi. Herhangi bir saldırı olursa onu etrafindakilere bırakıp en zor durumda müdahale etmesi gerekiyordu. Askerler titanla boğuşurken diğer kısım ise ileri gidiyordu. Duvarlardan uzaklaştıkları için Savunma Birliği artık onları koruyamayacaktı.
Biraz ilerledikten sonra planı gözden geçirmek için durmuşlardı. "Anladın değil mi Freya?" Freya takım liderine bakıp başını salladı, "Evet anladım." Freya oradan ayrılıp hemen Jean'ın yanına gitti. "Jean, nasıl hissediyorsun?" oğlan ona korkuyla bakıp gözlerini başka yöne çevirdi, Freya'nın karşısında korkak durmak istemiyordu. "Stresliyim, ikimiz de ayrı bölgelerdeyiz ve senin görevin oldukça tehlikeli." Freya dudak büktü, "Ahh Jean... Beni bu kadar umursar mıydın?" dedi alaycı bir tavırla. Jean gözlerini devirince Freya bu haline güldü, "Jean, şaka yapıyorum. Ortamı biraz yumuşatmak istedim. Ayrıca benden bahsediyoruz, Freya Meri'den. Bir Meri asla pes etmez!" Genç adam sonunda gülmüştü, "Her neyse işte... Kendine dikkat et."
"Hey çocuklar!" onlara doğru gelen Eren'e baktı. "Sizleri görmeyeli asırlar olmuş gibi! Ayrıca Freya, Keşif Lejyonuna katıldığın için gerçekten çok şanslıyız. Senin sayende daha fazla ileri adım atabiliriz!" Jean nasıl ona tiksintiyle bakıyorsa Freya onun tersine gülümseyerek bakıyordu, "Bu benim görevim, hatta bizim görevimiz. Keşif Lejyonuna katılarak kalbimizi, canımızı ortaya koyduk sonuçta. Keşifte iyi şanslar!" biliyordu Freya, Eren'e ne kadar iyi davranırsa Jean'ın da o kadar delireceğini. "Tamam! Hadi, hadi." Genç kız Eren'e 'klasik Jean' der gibi hafifçe gülümseyince Eren gülmeden edemedi. "Bu arada Jean, Keşif Lejyonuna katılacağını düşünmemiştim. Marco da katıldı mı? Etrafta göremedim de." İkisi başlarını yere eğmişti. "Marco, öldü." dedi Freya bir çırpıda. Eren'in suratı şok halini almış onlara bakıyordu. "Ne?"
"Herkes şaşalı bir şekilde ölmez. O kimsenin görmediği bir yerde 3B cihazını bile kullanamadan öldü." Freya Jean'ın durması için kolunu sıktı. Jean ise hiç aldırmadan konuşmaya devam etti, "Duyduğuma göre titana dönüşünce Mikasa'ya saldırmaya çalışmışsın, yarası çok derin gözüküyor, yalan söylemeyin."
"Demek cidden de Mikasa'yı öldürmeye çalıştım." dedi Eren umutsuzca.
"'Demek cidden' mi? Titan gücüne kavuştun ama
nasıl kontrol edeceğini bilmiyorsun." Eren onu onayladı. "Duydunuz millet, şimdiki durum bu şekilde gözüküyor." yine toplamıştı herkesi etrafa. Freya onlara ölüm bakışı atarken Mikasa konuştu, "Jean, burada Eren'in üstüne giderek, ne amaçlıyorsun?" Freya Jean'ın yerine cevap verdi, "Bak Mikasa, Jean her konuda haklı demiyorum ama buradaki herkes geri dönüşü görünmeyen bir sonla hayatlarını riske atamaz, atmak istemez. Bu kişiden kişiye değişir ama Eren de biz de ne için canımızı ortaya koyduğumuzu bilmeliyiz," Jean Freya'nın yerine devam etti, "Eğer bilmezsek en kritik anda tereddüte düşebiliriz." Jean Eren'e yaklaşarak konuştu, "Eren, lütfen kendi hayatının değerini bu yolda kurban edilenlerle açık bir şekilde tart. Senden tek isteğim bu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freya Meri A Legend | ATTACK ON TITAN
Фанфик"Sen canavarsın! Benim kızım olamazsın." dedi korkmuş kızın annesi. O daha 11 yaşındaydı ne anlayabilirdi ki bu cümlelerden? Hem duvarlar daha yeni yıkılmıştı. Panik halindeydi ikisi de, bu yüzdendir diye düşündü küçük kız. Annesi ondan uzaklaşmasın...