13

275 29 23
                                    

O gün gelmişti, Freya şu an hazırda bekliyordu. Armin, Eren, Mikasa ve Annie yürürken sessizce onları takip ediyordu. Annie'nin "Uzun süredir kimse yok ortalıkta, Mikasa." dediğini duydu. 'İşte şimdi sıçtık.' kendine sakin olması gerektiğini söyledi hemen ardından. En ufak bir dikkat bozukluğu görevi başarısız edebilirdi. Freya, dörtlü alt geçide geldiklerinde durdu ve uzaktan izlemeye başladı. Annie hariç hepsi girmişti, ikna etmeye çalışıyorlardı. Sarışın kızın dönüşeceğini anladıklarında sivil gibi giyinen askerler kızı tutmaya gitti. Ama hiçbir yardımı dokunmadı ki bu beklenemezdi zaten. Dönüşürken etrafındaki her şeyi bir kenara fırlattığı için Freya birkaç yara almıştı ama çok da önemli değildi onun için. Hemen önündeki titana doğru koşmak için hazırlanırken Dişi Titan onun üzerinden geçmişti zaten. Freya dişlerini sıktı ve enkaza gitti, Erenlerin tarafına.

"Hey! Yardıma ihtiyaç var mı?" diye bağırdı genç kız. Armin'in inleme seslerini duyarken o tarafa yöneldi. "Armin!"

"Freya, Eren... enkazın altında kaldı kurtarmamız lazım. Bilinci kapalı ve dönüşemiyor." Freya'nın gözleri korkuyla açıldı. Hemen Eren'e yardım etmeye gitti. Kayaları kaldırmaya çalışıyordu ama hiç yararı olmuyordu. Freya sinirle oflayıp yukarıdaki deliğe baktı, Jean gelmişti. "Ne oldu burada!? Niye dönüşmüyor?"

"Bilinci kapalı ama dönüşememesinin asıl sebebinin hala Annie'nin Dişi Titan olmasını anlamdıramadığından olduğunu düşünüyorum." İki genç de Eren'e şaşkınca baktılar. "Kahretsin! Niye sürekli tereddüt ediyorsun ki!" Freya sinirle kayaya tekme attı. Dışarıdan gelen seslere kulak verdi sonra. Burada zaman harcamak yerine Dişi Titanı durdurması gerekiyordu, "İyi, ben diğerlerine yardım edeceğim. Siz de burayı idare edin." dedi ve anında havalanarak kaos alanına doğru uçtu. "Asker! Buraya, çabuk!" Freya hemen o tarafa ilerledi. "Eren ne durumda?" sordu umutla. Freya ise gözleri önünde cevap verdi, "Bayıldı efendim, dönüşemiyor." Titana yaklaşırken kılıçlarını sıktı Freya. İlk önce ayaklarına saldırdı, oraları halledince ensesini kapayan elinin bileğini kesti. Ensesine yaklaşırken orasını sertleştirdiği için Freya'nın kılıçları kırılmıştı. Bir çatının üstüne çıkıp yeniledi, tam o sırada gelen sesle arkasına döndü. Eren, dönüşmüştü. Yer sallanırken Eren'in titan formunu gördü, "Şükür." diyebildi sadece. Freya sırıtırken yere çökmüş Annie'ye baktı. Yavaş yavaş kalkarken Eren daha çok yaklaşıyordu. Eren'in, yüzüne geçirdiği bir yumrukla ikisi arasındaki savaş başlamıştı. Annie, Eren'e karşı.

Dişi Titan açık alana doğru koşarken gözlerini takıma çevirdi, "Açık alana doğru ilerliyor, oradayken teçhizatlarımızı kullanamayız." dedi Hange'ye. Hange onu başını sallayarak onaylarken başka bir emir verdi, "İki gruba ayrılın ve Annie'yi güvenlik çemberi içinde tutun!" tüm takım emri yerine getirirken Annie surlara tırmanmaya başlamıştı. "Ne?" dedi kendi kendine. Freya o tarafa uçarken Mikasa da onu takip etti. Titana ulaştığında ona ölümcül bir bakış attı, Annie bundan ölesiye korkmuştu... Freya tam onun sağ elini kesecekken Annie ondan hızlı davranıp duvar parçalarını genç kıza fırlattı. Freya hepsinden kaçarken bir tanesini geç gördüğü için anca kaçabilmişti. Duvar parçası Freya'nın karnına zarar verince kız acıyla inledi, "Freya!" Ama genç kız karnından akan kanı umursamayarak sol elini kesti ve sağını da Mikasa'ya bıraktı. İkisi aşağı düşen Titana bakıyordu, "Annie, düş..." Freya daha fazla bu acıyla devam edemeyeceğini anladığında yere indi, Mikasa endişeli gözleriyle yaralı kıza bakarken bir aslan edasıyla kükreyip koşan Eren dikkatini bozmuştu. İkisi de ona bakarken Freya gözlerini kapadı. 'Lütfen başarsın...' Eren Annie'nin üzerinde, ağzını ensesine götürdü. Eren yine, şaşırtmadan, öylece kalmasıyla Annie'nin kendini bir kristale hapsetmesi bir olmuştu. Mikasa Freya'yı da kapıp Eren'in yanına gitti. Nazikçe yaralı kızı yere koyup kristalin içindeki Annie'ye baktı. Birkaç kişi kristali kırmakla ilgilenirken arkadaşları da Freya'ya yardım ediyorlardı. "Freya-" Hange'nin sözü duvardan düşen bir parçayla bölünmüştü. Hepsi yukarı baktığında gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "Hey, bu bir... titan?" Freya duvarın içindeki titanın gözlerinin hareket ettiğini gördü. Titan ile gözleri buluşunca başına feci bir ağrı girmişti. Bağırmamak adına alt dudağını ısırıp başını elleri arasına almıştı. Freya'nın bu halini gören Jean hemen ona eğildi, ne zaman geldiğini de bilmiyordu doğrusu genç kız, "Freya, bir şey mi gördün?" diye fısıldadı kulağına. Belli belirsiz kafasını salladı, Hange de yanındaki kızın halini görünce eğildi. "Şşş, sakin ol..." Freya başaramıyordu işte bunu. Gördüğü şeyler karşısında midesi kasılmıştı, insanoğlu çok kötü şeyler yaşayacaktı. Gördükleri her ne kadar kesik kesik olsa da o hissi almıştı Freya, en kötüsü de buydu onun için. Şu an bile bu denli korktuysa o zaman nasıl hissedecekti kim bilir. Freya kendini toparlayıp geri duvara baktı. Titanın gözü hala ondaydı, gitmek istedi bu yüzden, "Gidelim..." Jean genç kızın fısıldamasını zar zor duymuştu. Bedeninin altında oturan kızı kucağına aldı ve revire doğru gittiler.

Freya Meri A Legend | ATTACK ON TITANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin