20

210 25 8
                                    

Freya yanındaki Sasha'ya sarılmış uyuyorlardı, Mikasa erkenden kalkmıştı. Kızların bu halini görünce içinde tatlı bir his belirdi, bu yüzüne de yansımıştı. Yanakları gelen histen dolayı kızarırken yer yatağını topladı. Eren ve Armin'den başka değer verdiği iki farklı insan daha vardı, Freya ve Sasha. Mikasa nedenini anlamasa da bunu kendisinin tek kız arkadaşları olmasına bağladı. Genç kız elindekileri katlayıp yere koyduktan sonra uyuyan iki kızı dürttü, "Oi, kalkın hadi." ama tek tık yoktu. İkisi de uykusuna düşkün kızlardı, bu yüzden kalkmaları genelde zor oluyordu. Mikasa, olan tek çareyi uygulamak için masadaki su dolu bardağı aldı ve kızların suratına serpti. Freya şok içinde kalkarken Sasha daha ne olduğunu kestiremiyordu. "Tanrım... Mikasa!" Freya ayağa kalkıp kulağına kaçan suyu çıkarmaya çalışırken bir yandan da sırıtan Mikasa'ya kızıyordu, "Eğer bir gün, ki bu imkansız olabilir ama umrumda değil, senden erken kalkarsam bunun intikamını alırım!" Mikasa bardağın dibinde kalan suları Freya'ya fırlattı, "Eğer yataklara düşecek kadar hastalanırsam neden olmasın?" bardağı masaya geri koydu, "Neyse, hazırlanın hadi. Ortak alanda buluşmalıyız birazdan." Freya dolaptan birkaç kıyafet çıkardı. Her zamanki gibi giyinmişti, açık kahverengi eteğinin üzerine krem rengi gömleğini geçirmişti. Siyah korsesini de takmayı unutmamıştı, son olarak boylarını giyip aşağı indi. Tüm takım toplanmıştı, "Eğer herkes buradaysa Nifa, lafı uzatmadan herkese Erwin'in dediklerini anlat." dedi Levi otoriter tonda. Reebs ve Levi arasında geçen konuşmayı dinlemek istemeyen Freya Jean'ın yanına gitti, "İçimden bir ses bana, Nifa'nın söyleyeceği her neyse kolay olmayacağını söylüyor." diye fısıldadı kulağına. Jean tek kaşını kaldırarak ona baktı, "Bu ses, Phoebe olabilir mi?" Freya başını iki yana salladı, "Hayır, bu sefer sadece ben."

"Peki, oturup dinleyeceğiz o zaman." dedi Reebs yanındaki oğlunun kafasını bırakıp. Herkes Nifa'ya baktı bu sefer, "Pekala, konumuz Historia'nın tahta çıkması ile ilgili..." Freya da dahil herkes konuşan kadına şaşkınca baktı. "Ben ekibime daha bunu söylemedim ama görünüşe göre şu anki kraliyet ailesi olan Fritz ailesi, gerçek kraliyet ailesi yerine bakıyormuş. Gerçek kraliyet ailesi ise Reiss ailesiymiş." Freya bu kızın soylu bir aileye ait olabileceği ihtimalini düşünmüştü ama bizzat kraliyet ailesinden olması aklına gelmemişti. "Yani, görevimizin ana amacı bu mu?" diye sordu Armin. "Aynen öyle... Historia, sen ne diyorsun?"  öne çıkarak dedi Levi.

"Bu imkansız... Ben bunu yapamam."

"Diyorsun?" işte şimdi işler kızışıyordu. "Birden bire en otorite figür haline gelebileceğin söylendiği anda pek az insan, 'elbette yaparım' gibisinden bir cevap verebilir." kıza daha fazla yaklaştı, "Bunun bir önemi yok, yap şunu!" Freya Historia'ya üzüldü, Levi gibi bir insanın gölgesinin altında kalmıştı. Uzaktan bile korkunç gözüken bu adam şu an tarif edilemezdi bile. Ne diyeceğini bilemeyen kız sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu, "Yapamam ben bunu..." Levi'ın gözleri daha fazla kısıldı, "Yapmak istemiyor musun?" sesindeki karanlık bu denli kendini gösterirken ortam sanki olabilirmiş gibi daha da geriliyordu. "Anlaşıldı." dedi Levi ve sonra bir anda kızı yakalarından tutarak havaya kaldırdı, tüm ekip korkuyla kaptana bakıyordu, "Kaç o zaman." Freya her ne kadar durduramıyacağını bilse bile kaptana seslendi, "Kaptan Levi?!"

"Bizden tüm gücünle kaç. Biz de tüm gücümüzü kullanıp seni yakalar, ne gerekiyorsa yaparak senin itaat etmeni sağlarız. Bu senin kaderin olarak gözüküyor." herkes kaptana seslenerek onu durdurmaya çalışıyordu ama bir yararı yoktu. O sadece Historia'ya odaklanmıştı, "Hoşuna gitmiyorsa karşı koy, beni yenmeye çalış." sonunda kızı bırakınca Armin, Freya ve Sasha ona yardım etmek için yanına eğildi. Büyük gözleri sonuna kadar açılmıştı, dehşet vardı suratında. Zar zor nefes alırken Freya sırtına elini koydu. Jean kenardan, "Bunu yapmana gerek yoktu!" diye bağırdı. Mikasa ise Levi'ın suratına iğrenerek bakıyordu, "Yarın ne yapabileceğinizi düşünüyorsunuz? Yemeklerinizi yiyebileceğinizi ya da yeterince uyuyabileceğinizi mi? Yanınızda duran kişi yarın orada olabilecek mi?" Freya ve Sasha birbirine baktı. Odadaki herkes yanındakine bakmıştı aslında. "Ben bunu düşünüyorum. Normal insanlar her gün bunu düşünmezler. Yani ben normal değil, anormal bir insanım. Bunun sebebi bence, anormal şeyler görmem." odadaki kimse kendisinin normal olduğunu düşünmüyordu, en azında Freya öyle sandı.

Freya Meri A Legend | ATTACK ON TITANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin