Hellooo yine ben geldim ay artık hikaye başlıyor hadi bakalım...
Aşağıya Yusuf'u bırakıyorum...
Gece
Şuan odamda kızların yardımıyla bavullarımı hazırlıyordum. 6 tane bavul hazırlamıştık. O kadar çok eşyam vardı ki hiç birini burada bırakmak istemiyorum, eğer onları burada bırakırsam çok özlerdim. Bu 7. Bavul'du içine kitaplarımı koyuyordum.
Gökçe "Ya Gece bu kadar bavula ne gerek vardı kanka bunların hepsini nasıl götüreceksiniz"
"Götürürüz ya abartmayın kızlar sizde"
Son kitabımıda koyduktan sonra üstünü kapatıp fermuarını çektim. Son bavulda bitmişti, biraz sonra geliceklerdi. Ayağa kalkıp kızlara baktım. Hepsinin suratı asıktı.
"Kızlar yapmayın ama siz böyle yaparsanız ben nasıl gidebilirim ki?"
Ece "Gitme..."
Ece'nin sesinde çaresizlik vardı. Derin bir iç çektim.
"Ya hep ayrı durmayacağız ki kızlar elbet buluşacağız telefon diye bir şey boşuna icat edilmedi demi"
Gökçe "Biz elbet oraya geliceğiz hatta orada seninle beraber kalıcağız asla ayrı durmayacağız"
"Siz iyi ki varsınız iyi ki benim dostumsunuz"
Hepsi gülümseyip bana baktı ve sarıldılar. Bende gülümseyerek kollarımı onlara sardım. Kapının çalmasıyla onlardan ayrıldım. İçeriye Hazan geldi.
Hazan "Abla Sarp abi ve Burak abi geldi babamlar seni çağırıyor"
Kafamı onaylar şekilde salladım.
"Tamam ablacığım ben geliyorum sen gidebilirsin"
Hazan "Şey abla senle biraz baş başa konuşabilir miyiz?"
"Tabi ablacığım konuşalım"
Kızlar bizi yalnız bırakarak odadan çıktılar. Hazan kapıyı kapatıp yanıma geldi.
Hazan "Abla gerçekten gidecek misin?"
"Ablacığım burada kalıp o kötü anıları hatırlamak istemiyorum sende benim neler çektiğimi biliyorsun, ben belki oraya gidince çok mutlu olucam hatta iş bile bulurum"
Hazan "Geliceksin ama değil mi?"
Gözleri dolunca dayanamayıp bende ağlamaya başladım.
"Tabi ki gelicem seni burada asla yalnız bırakmam ablan seni ne zaman yalnız bıraktı Hazan"
Hazan "Hiç bir zaman"
"O zaman ağlamak yok ben ara sıra gelip alıcam seni sonra seni gezdiricem tamam mı?"
Kafasını aşağı yukarı sallayıp bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Geri çekilip kollarından tuttum.
"Hadi fazla bekletmeyelim zaten biraz sonra gelicekler Burak ve Sarp'a da veda edeyim"
Beraber odadan çıkıp salona girdik. Herkesin bana baktı. Boş olan yere oturdum.
Önder "Gece nasıl desem bilmiyorum ama biz sana çektirdiklerimizden dolayı çok pişmanız biz senden çok özür-"
"Özür dilemeyin benim bunca yıl çektiğim acılar bir kelimeyle asla geçmemeli, ya benim bunca yıl çektiklerimi biliyor musunuz? Ya benim hayatım bir hata yüzünden mahvoldu ya mahvoldu... Şimdi hiç biriniz konuşmayın, umarım bana çektirdiklerinizi o masum kıza çektirmezsiniz"
Herkes susmuştu. Ayağa kalktım.
"Şimdi hiç birinizle vedalaşmayacağım sadece Hazan ve arkadaşlarımla vedalaşıcam hiç biriniz benim yanıma bir adım atmasın bundan sonra"
Aşağıdan korna sesleri gelince geldiklerini anlamıştım.
Halime "Geldiler... Gece kızım sen bavullarını al hazırlan"
Odama gidip üstüme sade ve rahat olan giysilerimı alıp giydim. Yanıma ne olur ne olmaz diye mont aldım. Üvey annem yani Halime teyze, offf ne desem bilmiyorum. Bunca yıl anne dediğim kadına teyze demek çok garip geliyor. Neyse içeriden bana seslendi.
Halime "Gece Yusuf geldi sana yardım etmek için odana gelmek istiyor gelsin mi?"
"Gelsin!"
Dedim. Kapımın açılmasıyla kafamı ona döndürdüm. İçeri bir tane çocuk girmişti. Gülümseyerek bana baktı.
Yusuf "Bu bavulları mı götüreceğiz"
Sorusuna gülmeden edememiştim.
"Eh yani yanımıza bohça götüremeyeceğimize göre bu demek oluyor ki evet bu bavulları götüreceğiz"
Oda güldü.
Yusuf "Çok saçma soruydu kusura bakma ben sadece heyecandan şey ettim"
Yusuf'a kanım ısınmaya başlamıştı. Çok samimi bir insandı.
"Önemli değil yardımın için teşekkür ederim"
Ufak bir tebessüm edip bavulların yarısını alıp odadan çıkardı. Bende geri kalan bavulları çıkardım. Dün ki kız salonda eski ailemle sohbet ediyorlardı. İstemsizce duraksayıp onları uzaktan izlemeye başladım. Hepsi çok mutluydu. Pişmanlıklarının yalan olduğu çok belliydi zaten, eğer gerçekten pişman olsalardı şuan yüzleri asık olurdu. Gülerek birbirlerine bir şey anlatıyorlardı. Onlar bensiz çok mutluymuş şuan onu anladım. O kız kim bilir ne yaptı da kendini bu kadar sevdirmişti bilmiyorum ama onlar için o daha değerliydi. Daha fazla izlemeyip bavulları evden çıkarıp asansöre koydum. Bavullar asansörle aşağı inerken bizde merdivenlerden indik. Yusuf abi bavulları asansörden alırken Buraklarda onlara yardım etti. Apartmandan çıkıp kızlara ve Hazan'a sarılıp vedalaşmıştık. Burak ve Sarp'da bavulları bagaja koyduktan sonra onlarlada vedalaşmıştık. Vedalaşma faslı bitince arabaya bindik. Yusuf abi arabayı sürmeye başladı. Herkes arkadan bana üzgün bir şekilde bakıp el sallıyorlardı. Camı açıp sadece elimi uzatıp onlara el salladım. Mahalleden uzaklaşınca elimi indirip camı kapattım.
Mahalleden uzaklaşır uzaklaşmaz bütün anılar gözlerimin önünden geçmişti. Pek güzel anılarım yoktu benim bu şehirde ve sokakta... Ama bunca şeye rağmen hayat bana düştüğümde kaldıran, ağladığımda teselli eden ve bana zarar geldiğinde
kıyamet kopartan birbirinden hırçın ve güzel 5 arkadaş vermişti. Hayatımda ki tek güzel olan şey onlardı. Onlar benim tek hediyemdi. Şunu biliyorum ki onlardan beni hiç bir şey kopartamazdı. İsterse aramıza mesafeler girsin ama bizim kalbimizin mesafesi hiç olmadı ve olmayacakta...Son 💘
Umarım okurken keyif almışsınızdır. Bu arada vote atın lütfen arkadaşlar 🥺🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KUŞU
ChickLitGeceIer, sonsuz gibi görünür fakat her gecenin bir sabahı vardır... 🖤🌜 Karıştırılmış bebekler klasiği diyeceğim ama bu diğer kitaplar gibi klasik olmayacak bu farklı bir karıştırılmış bebek klasiği olucak...