GECE KUŞU

25. BÖLÜM

Vera

Uyandığımda Talhanın hala kucağındaydım. Talha ise hiç bir şey yapmadan beni izliyordu, gülümsedim. Hala yorgundum üstümden bir kamyon geçmiş gibiydim ve eskisinden daha çok üşüyorum. Boğazıma yutkundukça çok kötü ağrılar giriyordu. Ben çektiğim acıdan hiç bir şey diyemezken Talha bana bir bardak su uzattı. İtiraz etmeden alıp çölde susuz kalmışım gibi hepsini kafama dikmiştim. Elimdeki bardağı geri bırakıp saçlarımı okşamaya başlamıştı. "Çok üşüyorum."

"Geçecek yine ağlama bebeğim ağladığından ateşin yükseldi."

"Çok kötüyüm..."

"Geçecek birtanem hadi uyu sen ben yanındayım."

Talha'nın dediklerine kafamı sallayıp geri uyudum.

Gece

Uyandığımda nerede olduğumu fark edince tebessümle yattığım yerimden doğruldum. Baran'ın nerede olduğunu düşünürken içeriden sesler geliyordu. Büyük ihtimalle mutfaktaydı. Koltuktan kalkıp hemen mutfağa gittim. Baran'ın biriyle konuştuğunu görünce hemen kapının yanında onu dinlemeye başladım.

"Vera'nın durumumu kötüleşti? Eeee neredesiniz şimdi?"

"..."

"Oğlum kafanı sikeyim senin kızın durumu kötü diyon madem niye hastaneye götürmüyon aşağılık herif!"

"..."

"Bir şey olsun kardeşime senin belanı sikerim Talha!"

Talha'nın adını duyunca hemen mutfağa girdim ve o sırada Baranla göz göze geldik.

"Vera iyi mi?" Dedim oda başıyla onayladı telefon hala kulağındaydı. Sonra sinirle kaşlarını çatarak karşı tarafa yani Baran'a;

"Kes lan am*na koyduğum ben sana kardeşimi emanet ederken böyle demedim ama hayırdır?"

"..."

"Akşamda yokum kardeşime iyi bak yoksa senin kafanı-"

"..."

"Kapat lan!"

Deyip telefonu kulağından çekip kapama tuşuna bastı. Sonrada bana döndü.

"Kusura bakma Gece Kuşu yanında biraz küfürlü konuştum ama-"

"Şey biraz değil konuşmanın çoğu küfürlüydü."

"Pekala çok özür dilerim."

"Sorun değil yani bilmem kaç tane erkeğin arasında yaşadım yani zaten tek duymaklada kalmıyor ediyorum bazen."

"Sizin gibi hanımefendiye kibarlık yakışır lütfen bizimle ağzınızı bozmayın."

Dedi şakayla karışık. Bende kafamı aşağı yukarı sallayarak güldüm.

"Eee napıyorsun Baran daha çok ne yapıyoruz."

"Atıştırmalık bir şeyler yiyerek film izleyelim mi ne dersin?"

"Çok özledim film gecesini bunu kaçıramam derim zatem akşamda olmuş ışıkları kapatırız karanlıkda dururuz biraz."

"Tamam o zaman sen izleyeceğin film veya diziyi seç bende bir şeyler getiriyorum." Dediğinde kafamı hemen sallayıp içeri geçip filmi seçtim. Oda bir kaç dakika sonra elinde abur cubur kasesiyle gelmişti. Kaseleri sephaya koyduktan sonra bana döndü. "Eee neyi seçtin bakalım?"

"UFO." Şaşkınlıkla kaşlarını çattı ve ciddi misin? Der gibi bakmaya başladı. "O kadar sandığın gibi kekoca film değil benim keşke hafızamı kaybetsemde yine izlesem dediğim film."