Bölüm 28 - Part I

534 44 3
                                    

Ethan

"Ethan biraz bekler misin?" diye seslendi annem arkamdan. "Günaydın. " Saçları tepeden bir at kuyruğu ile bağlıydı. Henüz uyanmış gibi bir hali vardı yine de.

"Günaydın."

"Bu kadar erken kalktığını bilmiyordum. " dedi tepsiye hazırladığım yiyeceklere göz gezdirirken. "Ya da yemek yapabildiğini. "

"Eh, geceleri uyanmamak yardım ediyor. " dedim. " Tam olarak yemek yapmak sayılmaz. Avokado tostu ve omlet. " Kesinlikle bundan daha iyi iş çıkaracağıma emindim.

"Yemeklere inmeme nedeninizi öğrenmiş oldum, ben de endişeleniyordum aç kaldığınız için." Son kısmının yalan olduğunu anlayabilmem için zihnine girmeme gerek yoktu. Annem benim ya da arkadaşlarım için endişelenecek bir kadın değildi. Soğuktu, mesafeliydi belki ama endişeli bir anne asla değildi. 

Omzumu silktim. Endişelenme saçmalığına değinmemeye karar verdim. "Birimizin istenmediği bir yerde herhangi birimizin olması doğru gelmedi. Bir haftadır da Claire'e gelip özür dileyen de olmadığına göre..."

Elle'in Claire'den özür dilememesi hakkında bir yorumda bulunmadı. Ben de nasıl hala birlikte yediklerini sorgulamadım. Hepsi birbirine bağırmıştı o gün. Nate annemi belinden tutup çıkarmasa Elle'in üzerine atlayacak gibiydi. Düşününce kimse Nate'in bu karakterine zıt davranışına da değinmemişti. "O nasıl? Myra iyi olduğunu söylediğini söyledi ama... " Tepsiyi tezgaha geri bıraktım.

"Biraz zaman istedi, o gün Myra ve Nate ile konuştuktan sonra. " dediğimde annemin omuzları hafifçe dikleşti. "Onu tamamen yalnız bırakmış değilim, anne öyle bakma, her gün kontrol ediyorum en azından bir şeyler yediğine emin olmaya çalışıyorum. Ama Cara sana büyük ihtimalle başarısızlıklarımı anlatmıştır." Claire'i görmezden gelecek değildim ama saplantılı gibi de yalnız kalma isteğini reddedecek de değildim. Birkaç kere boyaları mı da alıp onun yanına gitmiştim, benimle resim yapmak ister belki diye. Tek bir fırçaya elini bile dokunmamıştı. Önüne açtığı bir kitaptan yalnızca birkaç saniye gözlerini kaldırıp bana bakmıştı. 

"Kardeşin Claire hakkında tek kelime kaçırmaz ağzından, merak etme. " Şaşırtıcı bir açıkklamaydı. Hele ki Cara, Claire kafama muz fırlattığında orada olduğu için. Ben olsam söylemem yalnızca saniyeleri alırdı. 

Yine de dün gece bahçede birkaç bira eşliğinde Galen ve Tom'la konuşurken ben de onlara bunların hiçbirinden bahsetmemiştim. Claire'in nasıl olduğunu sormuşlardı, ben de yalnızca omuz silkmiştim. Tom, Teresa'yı da görmeyi reddettiğinden bahsetmişti Claire'in. "Galen Claire'i şehre indirmemi önerdi, odasında fazla kapalı kaldığını düşünüyor. "

Elle bir şekilde sözleriyle Claire'i tamamen kırmayı başarmıştı. 

"Haklı olabilir. " dedi annem tezgaha eğilirken. "Çok uzun zaman oldu. Ama ikiniz olmayın yalnızca."

"Anne dışarı çıkacağız ne yapabiliriz?" dedim Claire'i nasıl ikna edeceğimi bile bilmiyordum hala. En son odasına kapanmaya karar verdiğinde Teresa'nın aylarca çabasını almıştı. "Odada hak verebilirim ama..."

"Ethan. Kontrol etmen zor olabilir."

"Claire kontrol etmem gereken bir şey değil." 


Bir gereksiz part eklemesi daha bu sefer bir sonraki bölümle birleştirirsek ufak ironinin gözünüzden kaçacağını düşündüğümüz için yaptık. Zaman atlaması olan bölümlerde araya büyük bir çizgi çekip belirtmek istesek de yayınladındığı zaman çok çirkin durduğuna karar verdik. 

Atlantis'in Beş Kurucusu - Yeni Umut Dünya (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin