Bölüm 10

6.1K 464 20
                                    

Teresa

Gece Claire'in odadan çıktığını duyduğumda yeniden uyurgezerlik yaptığı korkusuyla onu takip etmeye başlamıştım. Yatağıma çarpmadan çıksaydı bunlardan hiç haberim olamayacaktı, şimdiyse mutfak kapısının önünde gölgelerde kalmaya çalışarak içeriden gelen sesleri dinliyordum. Annesi ile konuşmak için neden bu saati seçmişti?

"Yanlış giden bir şeyler var. " dedi Claire neredeyse fısıldayarak. Kulaklarımı değiştirmeden onları duymam mümkün değildi. "Bağı tekrar uyandırdılar... Ama garip... Garip geliyor. Sorun bende sanmıştım başta, oradan çıkamadığım için, ama şimdi sorunun bende olduğunu sanmıyorum. "

"Hep yanlış giden bir şeyler olacak. Onlarınki... Hiç başlamadan bitmiş olması gereken bir ilişki." dedi Myra. Kimin hakkında konuşuyorlardı? Bu saatte beni dedikodu bile ayakta tutamazdı. Anne kızı mutfakta bırakıp odaya dönmeye karar vermişken Myra'nın sözleri beni yeniden kulak vermeye itti. "Onları uzak tutman gerekirdi. "

"Elimden geleni yaptım. O durumda yapabileceğim her şeyi. " dedi Claire daha sert bir sesle. "Ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? Hah. " Kısık sesli bir kahkaha attı. "Benim gerçek olduğuma bile inanmıyor. "

"Aiden'ın sesi olduğuna ikna olduğu..."

"Benim. Evet. Varlığımı inkar etmek için her seferinde daha can yakıcı bir yol bulması... Arggh... Bir şeyleri parçalamak istiyorum!"

"Şşşş! Sesini alçalt, senin peşinden gelecek kadar uykusu hafifmiş baksana. Yine gelmesini istemezsin. " dedi Myra neredeyse kızarak. "Sadece babana söylemiş, en azından diğerlerinden saklıyor. "

"Haklısın, istemem. En azından şimdilik değil. " dedi sesi bir anda düşerken. Sonra iç geçirdiğini duydum masaya bir şey bıraktığını duyduğum sırada. "Daha dikkatli olmalıydım, biliyorum. Ama o haldeyken kontrolü ele geçirmek ne kadar zor bir şey hiçbir fikrin yok. "

"Kontrolü kaybettin. " diye belirtti annesi. Hala ne hakkında konuştuklarını anlamış değildim.

"O lanet çocuk yüzünden oldu. Bir şekilde...çekti çıkardı. Bu bağ gerçekten can sıkıcı bir şey olmaya başlıyor. " Bağ mı? Ethan'la aralarında olan bağdan mı bahsediyordu? Ama Ethan'dan bu şekilde bahsedeceğini sanmıyordum, neredeyse bir yabancı gibi.

"Belki de paslanmışsındır. " diye önerdi Myra. Konuşma şekilleri garipti, sanki Claire... Claire hafızasını kaybetmemiş gibi konuşuyorlardı. Claire'in paslanıp paslanmadığını bilmesinin imkanı yoktu başka türlü. Kıyaslayacak bir şeyi olmaması gerekirdi. Şimdiyse annesiyle konuşma tarzı, itiraz etmek için çıkardığı ses... Kıyaslayacak bir şeyi varmış gibiydi.

"Anne bana neden inanmıyorsun? Bu sefer bağda tuhaf bir şey var. " Bu sefer. Bu sefer demişti? Hafızasını geri mi almıştı? Belki de Tom haklıydı, Ethan'ı bile kandıracak kadar güçlüydü Claire. Hafızası en baştan beri vardı belki de. "Hold on. I'm... I'm feeling someone...Barely but... Someone's listening. It's the blonde, can't get through her defenses. " Bir anda başka bir dile geçti. Buraya geldiğimizden beri bunu da çok yapmaya başlamıştı.

"You've become weak. "

"No. It's...It's fucking him...Again!" Ne dediğini anlamasam da sesindeki hiddeti hissetmiştim.

"Did you have the chance-"

"No, no, Mama we're not talking about him! "

"Laurelia-"

"Hayır. " dedi birden anladığım dile geri dönerek. "Şimdi gidiyorum ama yarın bu işin icabına bakman gerek. Yapacaksın değil mi?" Bu tarafa gelen ayak seslerini duyunca hızla merdivenlere doğru yöneldim Myra'nın cevabını bekleyemeden.

Atlantis'in Beş Kurucusu - Yeni Umut Dünya (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin