Bölüm 104

982 85 10
                                    

Annemin çığlığı beni yataktan fırlatan şey olmuştu. Neler olduğunu tam kavrayamadan ayağa kalkmıştım bile. Ama kapıya koşarken Ethan'ın kocaman kolu ormandaki bir kütüğün teşkil ettiği kadar engel teşkil etmişti. Kapıyı açmaya çalışsam da beni geriye çekti. Hiç düşünmeden tüm gücümle ayağına basıp dirseğimi karnına geçirdim. İkisi de tek başına onun beni bırakmasına yetmezdi ama ikisi beraber olunca biraz gevşemişti kolu. Kolu ile göğsünün arasından kayıp dışarı çıktım. Artık annemin sesi gelmiyordu ama insanların koştuğu yeri görünce anlamıştım. Kötü bir şey olmuştu. Nabzım boynumdaki damarları patlatacakmış gibi atıyordu. Koştum. Korkuyla önümdekileri iterek ilerlemeye çalışıyordum. Annemi yerde görmüştüm. Çığlık atmamak için ağzımı kapatmak zorunda kalmıştım. Yanına eğilmiş babamı gördüğümde ona seslendim. Babam birkaç saniyeliğine bana döndü bir şeyler söylüyordu ama kalbimin atış sesi kulaklarımı başka bir şey duyamaz hale getirmişti. Birisi beni tutup dışarı çekti. Ethan yüzümü göğsüne bastırıyordu.

Bakma. Lütfen, bakma.

" Annem- " ağzımdan başka bir kelimeyi çıkarmayı başaramıyordum. Başımı çevirmeyi başardığımda başındaki insanların arasından annemi gördüm. Gözleri kocaman açılmıştı. İç organları dışarıdaydı. Bağırışları duymaya başlamıştım. Ama boğazımda büyüyen çığlığı bastırmak için Ethan'a tutundum. Beni sarmasına izin verdim. Gözlerinden başıma damlayan yaşları hissedebiliyordum. Annem kurtulamayacaktı. Ama onun iyileşmesi lazımdı. O ölemezdi ki. O ölümsüzdü.

Nefes alamıyordum. Boğazımda bir şeyler vardı. Boğuluyordum. Ağlayamıyordum. Ellerimin soğukluğunu hissediyordum ama vücudum yanıyordu. Kafamda uğuldayan bir şeyler vardı.

Bir şekilde yere oturmayı başarmıştı Ethan benimle birlikte. Bir diziyle sırtımı destekliyordu. Görmeye tekrar başlamamış olmayı diledim. Bir günde ikinci kaybı yaşamak istemiyordum.

" Bırak ona gideyim. Onu iyileştirebilirim. "

" Claire, artık hiçbir şey yapamazsın. " diye itiraz etti yumuşak bir sesle. O da bana ne diyeceğini bilmiyordu.

~~~~~~ Ethan ~~~~~~

Claire kendisini odasına kilitlemiş tam olarak bir hafta iki gündür oradan çıkmıyordu. Tabi ki de içeri zorla girebileceğimi biliyordum ama bu aramızdaki yeni onarılmaya başlamış ilişkiye bir obruk daha açardı.

Yine de tek başına olmasından korkmuyor değildim. Her an delice bir şey yapabilirdi. Ama birine ihtiyacı vardı. Bana değildi belki birine ihtiyacı vardı. Ancak Nate de ortada görünmüyordu. Hatta onu o günden sonra hiç görmemiştim. Bu konuda onu suçlayamazdım gerçi. Yine de kızının yanında olması gerekmez miydi? Dünyada geçirdiğimiz bir yılın ardından Claire ve ailesininki aramızdaki en normal ilişkiydi. Gerçekten birilerinin evebeyni imiş gibi davranan sadece onlardı.

Kapı çalınca elimdeki kalemi mutfak masasının üzerine bıraktım. Mutfak penceresinden kimin geldiğini göremiyordum. Yüksek çalılar ön kapıyı görmeyi imkansız kılıyordu. Zil tekrar ısrarla çalındı. Kalkıp ön kapıya yürüdüm. Açarken keşke mutfaktan bıçak alsaymışım diye düşünmeden edemedim.

" O deliyi yemek bıçağı ile durduramazdın zaten. " dedi Aiden kapıyı açar açmaz. Girmesi için kenara çekildim.

" Burada ne işin var? " diye sordum gözelerinin altındaki mor torbaları incelerken. O da en az benim kadar uykusuzdu.

" Esprimi görmezden geliyorsun ha? Sen de mi mutsuzsun? "

" Gayet neşeliyim. " dedim kapıyı gürültülü bir şekilde kapatırken.

Atlantis'in Beş Kurucusu - Yeni Umut Dünya (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin