Bölüm 41

2.7K 261 2
                                    

~~~~~~Teresa ~~~~~~~

Ethan çok acı çekiyor gibiydi, onun durumu buysa Claire ne yapıyor diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Ethan'ın yanındaydım ama ona yardım edemiyordum. Alnı terle kaplanmıştı. Dizlerinin üstünde elleri de yerdeydi, doğrulmaya çalışıyor gibi bir hali vardı ama çok acı çekiyordu. Sonunda acısı azalmaya başlamışa benziyordu. Sonunda tamamen rahatlamış gibi duruyordu. Sırtını duvara yasladı, kesik kesik nefes alıyordu.

"Ethan-"

"Tess acele etmeliyiz. " dedi sözümü keserek. Bir anda ayağa kalktı, kapıya kadar hızla gitti. Ama sendeledi ve eliyle duvardan destek aldı. Yanına gittim, dengesini sağlayamıyordu.

" Ethan, dinlenmen gerekiyor. " dedim.

" Sadece başım döndü. İyiyim ben. "

" İyi değilsin, ayakta durmakta bile zorlanıyorsun. "

" O da iyi değil, Tess. "

" Tamam, ne yapmam gerekiyorsa söyle ben yapayım. Lütfen, otur. " diye yalvardım. Masanın önündeki sandalyeyi çekip onun oturmasına yardım ettim.

" Tamam şimdi, ne yapacağım? "

"Çalışma odasına inmen gerekiyor." dedi

"Biraz önce her ne olduysa bu bilgisayarla bağlantılı diyen sen değil miydin?"

"En iyisi kendim gideyim. Emin ol seni ikna etmeye çalışmaktan daha az yorucu." 

"Abartma, gidiyorum." dedim. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum ve kendisi de pek açıklama yapmaya gönüllü değildi. Merdivenlerden inip çalışma odasına gittim, burası da dağınıktı. Ethan güzel bir tahminde bulunmuştu. 

Çalışma odasında mısın?

Evet, geldim. Şimdi ne yapmam gerekiyor?

Claire'in büyükbabasının günlüklerini nereye koyduğunuzu hatırlıyor musun?

Sanırım. Çalışma masasının çekmecesini açtım.Boştu, günlüklerin burada olması gerekiyordu ama boştu. Ethan burada yoklar.

Daha önceden orada olduklarına emin misin?

Buraya geldiğimizi hatırlıyorum, çekmeceye koyduğumuzu da. Diğer çekmecelere de bakayım . Masanın diğer çekmecesini açtım,çerçeveli birkaç fotoğraf vardı. Birini elime aldım, Nate ve Myra'nın yanında daha önce hiç görmediğim bir kadın ve yaşlı bir adam duruyordu. Diğerini aldım, aynı kadın ve Nate vardı. Diğer bir resimde de yaşlı adam ve o kadın vardı. Kadın önemli biri olsa gerek ki diğer bir kaç fotoğrafta sadece o vardı. 

Tess bir şey mi buldun?

Ha-hayır bulamadım henüz, aramaya devam edeceğim. Ama burası çok dağınık. eğer onlarında aradığı buysa bulmuş olabilirler. 

Başaka bir yerde olma ihtimali yok mu?

Onları ortalıkta bir yerlerde bırakacağını sanmıyorum. O gün buraya geldiğimizden eminim. dedim bir yandan da aramaya devam ediyorum. O gün buraya gelmiştik günlüklerin birazı Claire'in birazı benim elimdeydi. Çekmeceyi açıp içine koyduğumuzu da hatırlıyordum. Ethan, bulmuşlarsa bile hepsini değil.

Ne diyorsun?

Claire o gün birini incelemek istediğini söyleyip onu odasına götürmüştü.

Emin misin? 

Evet. Neredeyse koşar bir şekilde Claire'in odasına gittim. Bir süre etrafa boş boş bakındım, aklıma öyle bir şeyi nereye koyabileceği gelmiyordu. Şifonyerin ve komodinin çekmecelerini kontrol ettim. 

"Yatağın altına baktın mı? " dedi arkadan gelen bir ses.

" Ethan. Neden geldin? "

" Oturmaktan nefret ediyorum. Ayrıca yatağın altına bakmak hala iyi bir fikir gibi görünüyor. "

" Bir insan neden yatağın altına öyle bir şey koysun ki? "

" İçimden bir ses Claire'in yapacağını söylüyor. "

" İçinden bir ses, ha. "

" Tess, sadece eğil ve bak. " dedi.

~~~~~~Claire ~~~~~~

" Ailemi görmek istiyorum, lütfen. Onların da burada olduğunu biliyorum. "

" Üzgünüm ama onlar şu anda konuşabilecek durumda değiller. " dedi Mandi.

" Ne yaptınız onlara! "

Sakin ol, sadece uyutuyoruz sen bize yardım etmeyi seçinceye kadar böyle. Sonrasında gitmekte özgürler."  dedi. Sonra Aiden hışımla içeri girdi.

"Beklemekten sıkıldım. "dedi kolumdan tutup beni ayağa kaldırırken." Yürü! "

" Aiden yürüyecek halde değil. "

" Odadan çıkınca iyileşmesi hızlanacaktır. Ayrıca çenesi gayet güzel işliyor. "dedi.

" Nereye gidiyoruz? "dedim enerjim kalmamıştı bayılmak üzere gibi hissediyordum.

" Aileni görmek istediğini söylemiştin. " dedi. Gözleri sinirden alev alev yanıyordu. Kolumdan çekerek beni yürütüyordu. Sonunda bir odaya geldik. Hepsi buradaydı, hepsi uyuyordu. Aiden elini öne doğru uzattı. Önce ne yaptığını anlamadım. Sonra nefes alışı yavaşlayan Cara'yı gördüm, boğuluyordu.

"Dur! Lütfen dur. " desem de Aiden dinlemiyordu, Cara bir süre debelendikten sonra nefes almayı bıraktı.

" Şimdi teklifimi tekrar ediyorum, kabul ediyor musun? Yoksa sıradakiyle devam edebilirim. "dedi, cevap veremedim ağlamakla fazla meşguldüm. Tekrar elini uzattı, bu sefer Tom boğuluyordu.

" Dur, benden ne yapmamı istiyorsanız yapacağım. Tek bir şartım var onları bırakın. "

" Ha, o konuda biraz gerçekleri çarpıtmış olabilirim. Anlıyorsun ya, onları da elimde tutarsam sevgili kardeşim ve sevgilin buraya gelmek için daha hızlı davranırlar."

"Sadece beni istediğini söylemiştin! "

" Öyle bir şey söylemedim. Ayrıca dünya sadece senin etrafında dönmüyor. "dedi beni tekrar sevgili minik hücreme koyarken. Mandi ona baktı.

" Galiba teklifini kabul etti. Şimdi ne yapacağız? "

" Şimdi sevgili kardeşimin buraya gelmesini bekleyeceğiz. "dedi

Atlantis'in Beş Kurucusu - Yeni Umut Dünya (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin