Bölüm 58

2K 208 36
                                    

Şimdi diyeceksiniz bu üç haftadır yazılı bahanesini kullanıyor diyeceksiniz ama ciddi ciddi yeni bitti yazılım. Gerçekten yoruldum öldüm. Böyle sınıfçak hocalar ne derse gülüyorduk falan bugün. Beynim eridi. Bu bölümde saçmalarsam dövebilirsiniz serbest. Aslında benim yarında bir sınavım var ama artık yazmak istedim. Ve bu iki gündür yazdığım dördüncü taslak. Yayınlaya her bastığımda servers cannot be reached yazıyor ve bölümü siliyor. Ama önceki bölümdeki 8 votemu kaybetmeyeyim bari diye iki gündür uğraşıyorum.

"Biraz durabilir misin? " dedim

" Yeteri kadar bekledik. Orada bekleme şansın olmayacak. "dedi Aiden. Tekrar başladı. Ama bu sefer yapmak biraz daha kolay olmuştu. Belki bu sefer ne yapmam gerektiğini bildiğim içindi. Bu sefer başarmam daha kısa sürmüştü ama bu nefessiz kalmadığım anlamına gelmiyordu. Teresa ve Xavier'a baktım. Onlar da en az benim kadar yorulmuştu.

"Saat kaç? " diye sordu Xavier.

" Altıya geliyor. " diye cevapladı Mandi, onun varlığını neredeyse unutmuştum.

" Bugünlük yeter, o zaman. Yemeğe gidelim. " dedi Xavier. Kimse itiraz etmedi, belli ki bu küçük antrenmandan hepimiz yorulmuştuk ve acıkmıştık. Kapıdan çıktığımızda Xavier tekrar konuştu.

" Siz Aiden'la birlikte gidin. Mandi sen benimle gel, bir işimiz var. " dedi. Harika, bizi Aiden'la yalnız bırakma fikri yalnızca bu kelimeyle betimlenebilirdi.

~~~~~Ethan ~~~~~~

" Yatağın içinden çıkman gerekiyor. "dedi Tom

" Hayır gerekmiyor. " dedim

" Ethan bütün gün buradaydın. " dedi

" Ne yapmamı bekliyorsun. "dedim" Asıl senin bu şekilde davranman rahatsız edici. "

Sonra kapı açıldı. Gözleri şişmiş bir halde içeri Myra girdi.

" Çocuklar, konuşabilir miyiz? " diye sordu.

" Ne oldu? "

" Gitmemiz gerekiyor. " dedi

" Nereye? "

" O şekilde değil. Taşınmamız gerekiyor, temelli olarak yani. "

" Bunu yapamayız. " dedi Tom

" Zorundayız. Gölgeler burada olduğumuzu biliyor. "

" Korumamız gereken her şeyi kaybettik zaten! Neden kaçmaya zahmet ediyoruz? " dedim. Myra karşıma oturdu, ellerini omuzlarıma koydu.

" Canının yandığını biliyorum. Benimki de yanıyor ama sizi de korumamız gerekiyor. " dedi

~~~~~~Claire ~~~~~~

Yemek tam bir işkence gibi geçmişti, herkes bize bakıyordu. Yemek yemeyi bırakıp bizi izlemişlerdi. Xavier ve Mandi bize daha sonra katılmışlardı. İkisinin de yüzü asıktı. Kimse yemek boyu konuşmamıştı. Zaten  bütün gözler sizin üzerinizdeyken nasıl yemek yiyeceğinizi bile unutuyordunuz. Şimdi de Xavier'ın odasında oturuyorduk.

" Bahsettiğin o madalyona ihtiyacımız var. " dedi Aiden.

" Neden? "

" İki şey için, birincisi senin söylediğine göre bunu onların güçlerini engellemek için kullanabiliriz ikinci olarak da sen ne kadar güçlü olursan bizim açımızdan o kadar yararlı olur. Bugünkü gösterdiğin çaba takdiri hak ediyor ama yeterince güçlü değilsin. "dedi Aiden

" Mantıklı konuşuyor. " dedi Mandi

" Ama madalyon bizim de güçlerimizi engelleyecek. " dedi Xavier.

" O zaman eşit oluruz. " dedi Mandi

" Tabi canım, bir grup eğitimli asker ile güçleri gidince eşit oluruz. " dedi Teresa. Haklıydı, söyleme tarzı çok hoş değildi ama haklıydı.

" Bir saniye biz daha avantajlı olabiliriz. Silahlar çalışmıyor dediniz, bu adamların hepsi Robin Hood değil. "

" Robin ne? " diye sözümü kesti Mandi.

" Babamın eski kitapları arasında bulduğum bir kitabın karakteri, kitap çok eskiydi sanırım birkaç yüzyıllık. Adam ok ve yay kullanıyor yani demek istediğim onların hepsinde ok ve yay olamaz. Ama benim güçlerim olacak size ben yardım edemezsem bile, ki umarım edebilirim, Laurelia size yardım eder. " dedim ortamda bir süre bir sessizlik oldu. Aiden ve Xavier bakıştılar.

" Kız haklı. " dedi Xavier." Yalnız o zamana kadar senin şu kolun için bir çözüm bulmalıyız. "

" Anlamıyorum şimdiye kadar iyileşmiş olması gerekiyordu. " dedim. Odadaki hava bir anda gergin bir hal almıştı. Yanlış bir şey mi demiştim emin olamıyordum.

"Ben de yardım etmek isterdim ama senin kolunu iyileştirmem için bir başkasınınkini kırmam gerekiyor." dedi Aiden.

"İkimizde aynı güç var ama benim iyileştirmem için böyle bir şart yok. " dedim

" İşte deneysel bir çocuk olarak büyümenin dezavantajı bu hiçbir şey kendi kendine olan kadar mükemmel bir şekilde taklit edilemiyor. " dedi Aiden. Dedikleri mantıklı bir yandan da can acıtıcıydı. Bazıları tüm yeteneklerini sınırsız kullanabiliyor ama karşıdaki tehdidi öldürme yetisinden uzaktı. Bazıları yeteneklerini sınırsız bir biçimde kullanmıyordu, yeteneklerini kullanmak onlara acı veriyordu. Bir yanda da bir ordu vardı belki hepsinde sadece tek bir güç vardı ama yine hem sınırsızca kullanabiliyor hem de öldürebiliyorlardı. Bense doğru düzgün kullanmayı beceremediğim yeteneklere sahiptim.

"Neyse onu bir şekilde hallederiz. " dedi Xavier." Ama madalyona nasıl ulaşabiliriz, işte bu en acil olarak çözmemiz gereken sorun. "

" Gidip Tom'dan bize gizlice vermesini isteyebiliriz. "dedi Teresa

" Ethan orada olacak ama ben oraya yaklaştığım anda beni hissedebilir. " dedim

" Haklı Teresa da gidemez. " dedi Mandi

" Biz de gidemeyiz. "dedi Aiden. Hepimiz ona döndük." Nate var. Nate mükemmele en yakın olan denekti, o da senin gibi kullanabiliyor güçlerini neredeyse. Geldiğimizi hemen anlar, başka bir yol bulmamız gerekiyor. " dedi Aiden. Ama benim dikkatim konudan sapmıştı. Olayı hiç bu açıdan düşünmemiştim, büyükbabam öyle bir güç delisiydi ki kendi torunundan daha anne karnında aldığı genetik şeyleri oğlunun üzerinde bile uygulamaya kalkmıştı.

Aiden haklı, babam da en az senin ve annem kadar rahat bir şekilde gücünü kullanabiliyor onun tek sorunu içindeki sürekli öldürme arzusuna hakim olmak. dedi Laurelia

Anlık yorumlar yapmak yerine, acaba sorunumuza bir çözüm önerisi getirsen daha mı faydalı olursun.

Claire, çok yorgun düştüm. Seninle bu kadar yaptığım konuşma bile beni çok yoruyor. Sürekli yanında kalamıyorum. Üzgünüm ama gücümü toplamam için biraz süreye ihtiyacım var. dedi Laurelia.

"Gidip teyzeme soracağım. " dedi Xavier ayağa kalkarak. Teyzesi olduğunu daha önce duymamıştım, doğal olarak burada olduğunu da duymamıştım. Aslında gölgelerin ailelerini tanıyıp tanımadıkları konusunda emin bile değildim. Ama sanırım varmış ve ailelerini tanıyorlarmış. " Aiden sen de benimle gel de kızlar da dinlensin " dedi kapıdan çıkmadan önce. Aiden başıyla onayladı. O da Xavier'ın arkasından dışarı çıktı.

"Banyoyu kullanmak isteyeniniz yoksa, gidip duş alacağım. Belki saatlerce çıkmayabilirim korkmayın. " dedi Teresa, Aiden kapıdan dışarı çıkar çıkmaz. Mandi espiri yaptığını sanıp güldü ama Teresa gayet ciddiydi. Bir keresinde duş alma bahanesiyle üç saat banyoda vakit geçirmişti. Ki bu sadece benim hatırladığım süre içerisinde olmuştu.

Atlantis'in Beş Kurucusu - Yeni Umut Dünya (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin