2

6.9K 23 0
                                    


Sabah kalktım kahvaltı yaptık. Babam beni işe bıraktı. İşe yeni başlayan bir doktor sürekli beni süzüyordu. Rahatsız olmuştum ama kimseye söyleyemezdim
babam hemen işten çıkmamı isterdi.

Annem zar zor ikna etmişti zaten. Bunu göze alamazdım. İşime devam ettim. Damlayla öğlen yemeğini beraber yiyecektik. Öğleden sonra dersi yokmuş yanıma gelecekti.

"Emell canım benim ben hastanenin alt taraftaki restorana geliyorum"
"Tamam canım bende çıkıyorum şimdi"

Restorana girdim. Cam kenarındaki her zamanki oturduğumuz masaya oturmuş dalgın dalgın dışarıyı seyrediyordu.

"Senin karadenizde gemilerin mi battı"
"Yok ki batsın"
"Ee ne bu dalgın hallerin dökül kusura bakma dün gelemedim"

"Yemekleri sipariş verdim"
"Her zamankinden mi"
"Evet tabi her zamankinden Emel ben sana derdimi anlatınca kafanı şişmiyor de mi sen bana ne kadar ısrar etsem de anlatmıyorsun hiçbir zaman tam"

"Aşk olsun dostuz biz niye kafam şişsin"
"Ya Emel ben biz büyük bir sır sakladık bütün mahalleden bildiğin"
"Ne sırrı ya ne oluyoruz"

"Tolga abim hani polis olan var ya uzak şehirde yaşayan onu dedem istemediği bir kızla evlendirdi"
'Yemekleriniz geldi'
'Sağolun teşekkür ederiz'
'Afiyet olsun'

"Devam et sen ben bir yandan yemek yemem lazım"
"Ben yengemi iki üç kez anca gördüm sessiz sakin bir kızdı eziyet görmüş çok tek hayali anne olmakmış iyi bir anne kendi annesinin ona yapmadığını ona bebeğine yaşatmakmış abim şey kıza hiç dokunmamış kızın ailesi tekrar kıza bakmış hangi yüzyıldayız ha Emel var ya aklıma geldikçe çıldırıyorum. Bakire olup olmamasına bakmışlar kız bakire olunca da"

"Abinle evli değiller mi kaç sene oldu"

"Abim şuan yirmi dokuz yaşında a yani dur kız evlendiğinde daha yeni reşit olunca abimin de az çok metini duydun yani okul zamanı hızlı olması rağmen o kıza hiç dokunmamış ama herkes kızı suçlu bulmuş abim onu beğenmemiş ondan koynuna almamış falan abim kız istemiyor diye dokunmamış oysaki ama kız anne olmak istiyorum demiş herkes de üstüne gelince bildiğin abimin sarh"

"Devamını duymak istemiyorum galiba"

"İşte yengem o akşam hamile kalmış tek gece de artık ne içirdiyse abim"

"Damlaa ayıp ama"
"Ee kaç aylık bari"
"Sorunda bu zaten Emel"
"Ne sorunu Damla ya"

"Bebek doğmuş ve yengem hala yoğun bakımdaymış"
"Hiç söylemedi ama annenler"
"Abim hâla kızgın bize hepimize bana diğerleri kadar kızgın değil aslında"

"Evet abilerin sana kıyamaz"
"Şey ben öyle demek istemedim Damla bir anda çıktı ağzımdan"
"Sorun değil canım ben senin kalbinin güzelliğini bırakıyorum neyse seni beni bırakda bebeğe kim bakıyormuş"

"Bakıcı"
"O yaşta peki süt işini falan"
"Bilmem o kadar konuşmadım doğrusu o kadar sormak hiç aklıma gelmedi"

"Yaa canım benim  benim öğlen aram bitiyor akşam gel bize"
"Hayır sen bize gelirsin ben konuşurum sizinkilerle izin işi ben de"

"Hiç gerek yok gerçekten"
"Olmaz yengeni beraber çekiştirecez görümcesin sen"

Birden kanım çekilmiş gibi hissettim. Dün olanlar beni dumura uğratmıştı.

"Sen bir duraksadın bir şey mi oldu"
"Hayır hayır ben iyiyim geç kaldım sandım bir an"

"Yetişirsin ya yakın hemen şurada"
"Tamam görüşürüz akşama"

Mesaim bitmiş hastanenin bahçesinde  abimi bekliyordum. Araba alacaktım ama izin vermediler benim ayrı araba almama paranın bir kısmını alıp evdeki arabanın modelini yükselttiler.

"Emel otur hadi" arabada arkadaşı da vardı Emre abi de vardı. Bazı akşamlar  Emre abim ve bazı arkadaşları maçı bizim evde seyrediyordu.

Selçuk abi vardı bir de o bana ters ters bakıyordu. Çay ikram ederken göğsüm açılmıştı. Açılan tarafa gözünü dikmiş bakıyordu. Abim ile göz göze geldim o zaman daha lise üçe gidiyordum.

Beni suçlamıştı bilerek yaptığımı sandı ve bir sürü hakaret işittim. Onlara inat dekolteli giyiniyordum bazen.

'Ee Faruk aradın mı bizimkileri'
'Aradım bu akşam bizdeyiz'
'Ha sizinkiler ne zaman dönüyor'

Annemler nereye gitmişti ki.

'Halamlar bırakmaz hazırlık yapacaklar temizlik falan rahat üç gün oradalar'

'Emel senin iş nasıl gidiyor'

Bana hâl hatır soran biri sağolun ya.

'İyi gidiyor Selçuk abi sağol'

'Emel beni aradı Damla sen git onlara gece geri gelirsin haber verirsin ben gözetlerim seni'

'Sanki uzak yere gidiyor abartıyorsun'

Beni düşündüğünden değildi oysaki saçma salak düşüncesi vardı işte. Sanki küçük bir çocuktum.

Üçümüz eve girdik. İlk duş aldım sonra saçımı kurutup yemek hazırladım. Kapı çalınca ben açtım Selçuk abiydi.

"Kapımı mı gözledin fıstık"
"Benle böyle konuşmayı kes artık"
"Kim geldi Emel"
"Ben geldim kardeşim"
"Hoşgeldin geç içeri Emel sende git hadi Damla beklemesin"

Damlanın yanına gittim. Kendimize bir tencere mısır patlattık. Televizyonun karşısına koltuğa geçtik. Odada kendine ait bir televizyonu vardı. Bir film açıp izlemeye başladık.

"Adama bak Damla nasıl kandırdı kızı"
"Evet böyle insanlardan uzak tutsun çevremizden nasıl da sızmış ailenin içine"
"Yaa tamam her neyse bitti film boşver"
"Ama gerçek hayattan ilham alınıyor"

"Ee düğün ne zaman ya mart ayındayız diyete girmem lazım"

Güldük ikimizde.

"Eylül ayında yapıcaz gibi duruyor"
"Ha baya var o zaman evet daha var ya"

"Sen anlat bakalım senin hayatında ne var ne yok senin düğün"
"Şuan yeni başladık iyi gidiyoruz gibi"
"Ooo kim bu şanslı"
"Bakalım senin nasıl gidiyor"

"Ben bitti her zamanki gibi ilk buluşma da hemen eve çağırıyorlar"
"Ama seni görsem bende eve çağırırım"
"Damlaa"
"Tamam ya bir şey demedim"

"Ben böyle kalırım evde galiba"
"Saçmalama ben seni evde bırakmam alırım seni" bir kahkaha patlattı.
"Abimin düğününde beni birine verir babam"
"Yaa öyle deme olmaz öyle bir şey"
"Öyle öyle ben senin yanına daha yeni yeni gelmeye başladım. Abinler evde olduğu zaman yollamıyordu"

"Herkesin kendine göre görüşü var hala ve babaannen yüzünden öyle baban"
"Evet ondan okumama izin verdiler ona da şükür tek duam torunlarına da böyle davranmasın"
"Ya torun falan illa olacak diyorsun sen yani bilemedim şimdi Emel"
"Damla ya sen gerçekten bu son aylarda biraz fazla mı azdın"

"Can malı bıraktı beni Beren yüzünden ama ne oldu şuan iyi değilmiş araları"
"Sen geri barışmayacaksın ama değil mi Damla bak hayır o seni çok üzdü"
"Yok ya saçmalama öyle yapmam"

"Yarın işe gitcez senin dersin öğleden sonra olabilir ama benim işim sekizde başlıyor ben kaçar"
"Tamam ama en kısa zamanda tekrar yapalım bunu"

Seni BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin