Emelin eli titredi şifreyi girerken. Bana endişeli şekilde bakıyordu. Sesli mesaj yollamıştı gerizekalı herif.Bak Damla Emele ve abine söyle bu iş gereğinden fazla uzadı. Babam yatıştı bir şey yapmıyor diye rahatsınız beni hafife sakın almayın. Selçuk Emel ile evlenmeyi kabul ediyor. Dönsün söz hiç dövmicem keza babam da dokunmayacak.
Tolga numarayı kendi telefonuna girdi. Abimi aradı ben yapma dedim ama en iyisi bu uzatmayalım dedi.
"Kimsiniz"
"Tolga ben Emelin kocası"
"Lan şerefsiz sen bacımı kaçırdın bir de utanmadan hala arıyor musun"
"Tolga iti mi lan o"Selçuk abi de abimin yanındaydı.
"Şerefisiz olanın kim olduğu belli bakın ilk konuşmam sakince anlatıyorum biz evlendik. Resmi nikahınız kıyıldı. Emel işinden ayrıldı. Burada işe başlayacak biz kendi düzenimiz kurduk. Selçuk iti sen de Emele mesaj atmayı bırak Damla ile en yakın mesafen iki yüz metreyi hiç geçmesin tamam mı"
"Şuna bak ya karısı ölmüş gelmiş başka biriyle hemen evleniyor"
"Ben sana dedim ikisinin arası iyi kesin bir şey var diye bacım yapmaz dedin ha gördük resmi nikah demek ne lan"
"Ne duyduysanız o ilerisi gerisi yok bitti bitsin artık bu mevzu sen Selçuğu içeri atmadığıma dua edin"
"Ne içerisi ya ne alaka"Emel yine ağlamaya başlamıştı.
"Sen zorla başka bir insan dokundun"
"Zor yok zorlama yok istiyorsan ona sor o benim nerelerime dokunmuş sor onu bir ondan sonra zorla mı diye sor bana"
"Kes lan sesini Damladan Emelden de uzak dur yoksa senin dükkanını hemen arama ekini yönlendiririm içerideki pis işlerin meydana çıkar"Tolga telefonu kapattı. Ben yere oturup dizimi kendime çektim. Başımı dizime koyup ağlmaya devam ettim. Tolga beni sakinleştirmeye çalışıyordu. O sarılınca onu ittim masanın üzerindeki lamba iki sallandı ve yere düştü. Liva sese uyandı
Tolga bana yaklaşırken sadece git gelme dedim. Livanın ağlaması hızlanınca ona koştu Tolga. Giderken de geri gelicem bi dakika bekle lütfen ağlama diyordu.......
Ortaokuldayım bir gün eve geldiğimde abim ve Selçuk abi vardı. Çok istediğim bir kitap vardı yazarı okula gelecekti.
Kitabı Selçuk abi almıştı. Kitabı elime aldım okumaya başladım."Sen benim kitabı mı aldın"
"Şeyhh özür dilerim hemen geri.."
"Sakin ol tamam eğer abine söylememi istemiyorsan abin üst kata çıkana kadar asla ses yapma yoksa seni abine babana söylerim tamam mı"
"Ta...m..am"
"Sakin ol korkucak bir şey yok devam et sen hadi okumaya"Arkama geçti sırtıma kendini yaslıyor sürtüyordu. Sayfayı çevirip elimi çekip masanın üzerine koyuyordum ki.Benim elimi alıp kendi cinsel organına doğru götürdü. Kaçmaya çalıştım. Ağzımı tuttu bağırma diye kulağıma fısıldadı.
Abim sesimi duymuş olacak ki üst kata geliyordu. Selçuk hemen odadan çıktı.
Kitabı odanın dışına attım."Ne oluyor neydi o ses"
"Şey işte ne olacak benden sır çıkmaz sen merak etme ama Emel kitabımı aldı ben de peşinden odaya çıktım. İzinsiz neden alıyorsun diye sordum. İşte..şe."
"Oğlum söylesen ne oldu"
"Boş ver kardeşin ya yeni ortaokula"
"Uzatma söyle hadi Selçuk"
"Aletimi tutmaya çalıştı. Kitabı bana ver dedi falan boşver söyleme sakın babana ha çok kızar sonra bırak"Dediklerine inanamadım birde o gün beni abim bana vurmasın diye korudu. Hem iftira attı hem de beni korudu.
.....
Mert mutfakta bir şeyler hazırlıyordu.
Banyodan çıktım. Şort ve atlet giydim. Saçlarımı kurutup aşağı indim."Lahmacun sipariş verdim"
"Mutfaktan ses duyunca ben de yemeği sen yapıyorsun sanmıştım"
"İstersen onu da yapalım"