Damla oraya Mert ile gittiğini duydum. Damla Merte mi aşıktı Mert eğer benim kardeşimi üzmüştü kesin. Emelin yüzü sararmıştı korkudan.
"Abicim sonunda açtın nerdesin"
"Ne var abi ya dışarıdayım"
"Tek tek misin annem nerede"
"Annem dedin bunu duysa tatillerini iki ay sonraya ertelerlerdi Parise gittiler"
"Sen bize gel Selçuk mesaj atmış Emele senin üzerinden bir şeyler yazmış çok korktum hem Mert dallaması hakkında konuşmamız lazım itiraz istemiyorum"
"Emel iyi mi nasıl"
"İyi ama sen de bizim yanımızda ol"
Abim endişelenmekte haklıydı tek kötü taraf Merti öğrenmiş olması. Tam sırası gibi Mert yanımda bitti.
"Damla bu işi konuşalım artık siktiğim uykuyu bile uyuyamıyorum artık"
"Damla sus belli edersen Merte hayal edemeyeceğin şeyler yapalım"
Sesi duyulmuş olacak ki abim küfürler savurup telefonu kapattı. Merti aramış olmalı ki telefonu çaldı.
"Açma açma Mert abim o anladı bizi"
"Damlam sakin ol kötü bir şey yok hiç korkma sen senin söylediğini anlamaz"
"Efendim Tolga rüyanda beni mi gör.."
Damla sesi dışarı vermem için ısrar edip durdu mecbur hoparlöre verdim.
"Sen rüyanda dostum dedin adamın tek kuz kardeşini mi gördün"
"Sakin ol bir Damlayı üzüyorsun"
"Sen sen üzersin onu kabul et sen onun dengi değilsin olmaz olamaz"
"Bu Damla ile benim aramda sen kon.."
"Ne demek aramızda"
Arkadan Emelin sesi geliyordu.
"Tolga lütfen sakin ol bak Damla yalnız değil en azından Mert ile gelsinler"
"Kurda kuzu mu emanet edeyim adam burada kaç kadın götürüyor başka biri hiç kalmamış gibi benim ka.."
'Tamam Tolga sinirlisin pişman olursun sonradan şimdi sus hadi kardeşim"
"Kardeşimsen Damla da kardeşin oluyo biliyorsun değil mi"
"Yeter ama aynı anne babadan değiliz ki sen de değilsin unutma"
"Mert ne diyorsun abi abi ben biz..."
"Damla tek kalmanı istemiyorum yalnız bir yere gidip gelme yanımda olurs.. ya da sen bilirsin güvende olduğunu söyle ne bileyim mesaj at bana o da yeter"
"Tolga bir bakar mısın ben ağzımdan "
Telefonu kapatmıştı. Sinirli halini Liva da anlamış olacak ki huysuzlandı.
"Tolga Mert öyle demek istemedi"
"Boşver onları sen sen korkma tamam mı ben senin yanındayım"
"Ben de senin yanındayım"
Birbirimize uzun bir süre sarıldık. Liva aramızda uyumuştu. Tolga da uykuya daldı ben çok uyuduğumdan daha uyku girmedi gözlerime. Aşağı indim.
Damla
Mert abime dediklerinden sonraki hali pişmanlığı belliydi. Masanın üzerine on tl bırakıp çıktık. Sessizdik ikimizde.
"Ne oldu abin neye endişeliydi"
"Şey ıhmm Selçuk Emele mesaj atmış benimle ilgileneceğini söylemiş"
"O puştu var ya öyle bir sikicem ki daha o işler aklına gelmeyecek"
"Sen sen bir şey yapma lütfen"
Telefonla birilerini aradı. Fransızca ile anlattı bazı şeyleri ben anlamayayım diye. Telefonu kapattı bana döndü.
Başka biri aradı telefon açıldı. İkimizde sesi duyuyorduk. O ekrana bakınca bir şaşkınlık oluştu yüzünde kapatacakken engel oldum. Kadın konuşmaya başladı.
"Mert kimden sinirin varsa ona git gör isterdim şu an ki halimi. Morarmış her yerim çıkamam dışarı görende dört kişi sikti sanacak. Kim di o kız ya onun adı inleye inleye siktin beni. En çok da ben varken yanında kendini çekerek geldin"
"Arama beni bir daha kes sesini"
Gözlerimden yaş yağmur gibi akmaya başladı. Bana döndüğünde gözümü ona çevirip kırgınlıkla baktım. O halimle tek kelime edemedim biraz ben bu adamın neyine güvenip yola çıktıysam zaten.
.......
Abime sürpriz için eve girdim. Üst kata çıkıp beklemeye başladım. Kapı açıldı ama kadın sesleri de geliyordu. Evlatlık olduğunu öğrenince abim çok değişmiş Mert gibi olmaya başlamıştı. Alkolden zar zor yürüyorlardı. Abim odaya gidip kapıyı kilitledi.
Mert kucağındaki bir kadını duvara doğru yasladı. İçine girmiş olacak çığlık attı. Sert hareketlerle devam etti kız kaç kere gelmişti. Sesinden anlamıştım.
Odama girip kapıyı kilitledim. Kalkınca aşağıdan gelen sesleri dinledim.
"Lan Damla beni görmeye gelmiş bana sürpriz yapmış ama halime bak"
"Ben mi siktim oğlum seni git başımdan gidiyorum ben de"
"Mert dün dün çok acımasızdın böyle niye yaptın yürüyemiyorum kanamam var hastaneye götür beni"
"Ha siktir oğlum ne yaptın kıza"
"Off bakireydin sanki ne kanaması ya"
"Yırttın lan resmen konuşturma beni"
Onlar gittikten sonra öğlene doğru inip abime sarıldım. Anlamamazlığa vurup devam ettik hayatımıza öyle.
......
"Durdur arabayı taksi durağında işeleri daha fazla yokuşa sürme"
"Damla bir dur açıklayacağım"
"Ne ne diyeceksin ki seni unutmak için başka birini becerdim mi ama seni çok merak ettim senin tadına bakmak için ta buralara geldim falan mı"
"Damla nasıl ithamlar onlar yapma"
"Yalan mı beni bi kere siktikten sonra bırakacaksan geçeyim mi arkaya ya da sap ıssız bi yere kaputa yatır.."
"Yeter Damla lütfen böyle deme"
Trafik sıkışıklığından yavaş ilerlemeye başladık hemen çıktım arabadan.
Kadının adını hatırlamıyorum bile. Şu başıma gelen şeylere bak ya kahretsin.
Tolgayı da arayamam şimdi arasam ne diyecem ama mecburum. Açmıyordu it herif ya inatçı. Mesaj attım.
.....
Kızların duygularını hiç umursamam. İşime geldiği gibi davranırdım. Yurtta tecavüze uğramıştım hiç kimseye asla anlatamadım. Hayatım ondan sonra git gide daha kötü oldu artık.
Kendimden vazgeçtim dediğim anda iyi arkadaşlar buldum. Unutmaya her şeyi unutmaya çalıştım.
Damlayı ilk gördüğümde ayrı bir sinir olmuştum. Lise sondaydı mezuniyetine gitmiştim sonra. Dans etmiştik o kadar güzel gelmişti ki o an. Tolgadan çekinip uzaklaşmak için elimden geleni yaptım.
Zamanla birbirimize alıştık o benim her hareketime sinirlenir oldu. Yanına yaklaşan erkekleri öldürmek istiyorum o derece kıskanıyordum. Hiçbir şekilde ona duygularımı da açıklayamadım.
.....
Tolga ve Liva oda da uyuyordu. Yemek yedim etrafı toparladım. Selçuktan tam olarak ne zaman kurtulacaktım acaba.
"Emel kek mi yaptım kokusuna uyandık oğlumla gelip yiyelim dedik"
"Önce yemek yesin sonra ona başka kek yaparım ben şeker yemesi iyi değil"
Kapı çalıyordu ben korktum. Tolga beni sakinleştirmek için sarıldı. Bakarım ben sen sakin orman gözlüm benim.
Kapı çalmasıyla bile yerinden sıçramış korkmuştu. Ne kadar korkuyorsa artık şu Selçuktan bir ayar çekicektim artık şu adama. Kapıyı açtığımda şok oldum.
.....
Odamda giyinirken Selçuk abi odama girip bana bakıyordu. Abime seslendim ama abim beni suçlu bulurdu. Kapıyı neden kilitlemedin diye.
"Ohh sakin ol yeni mi çıktın duştan bak birlikte duştan çıkacağımız çok zaman olacak ya da çıkmayız hemen birkaç tur da orada atarız ne dersin"
"Şerefsiz bir adamsın sen var ya tam bi şerefisizsin bırak beni"
Pantolonuna elini sokup beni süzmeye başladı. Abimin seslenmesiyle odadan çıktı hiçbir şey olmamış gibi.
.....
Livayı kucağıma alıp kapıya gittim. Bir de ne göreyim Damla kapıdaydı. Mutlu görünmeye çalışsa da ağlamaktan gözü kızarmıştı.
Tolga büyük bir merhametle kardeşine sarıldı. Bir şey olup olmadığını sordu.
