İşten çıkıp eve geldim. Hızlıca üstümü değiştirip Damlanın yanına gittim hâla hazırlanmamıştı.
"Hadi Damla ya tek bırakma beni"
"Emel ya halim yok hiç"
"Olur olur hadi iki göbek atarız kafan dağılır hem kırma beni"
"Tamam be hadi"
Düğünde ikimizde iyice kurtlarımızı döktük. Yorgunluktan kenara geldik.
"Hadi gidelim Emel ya"
"Abime söyleyeyim bir geç oldu ya"
"Söyle söyle yanında ben varım.."
"Emel eve gidecekseniz bırakayım"
"Tam da seni arayacaktı Emel Faruk abi dakiksin var ya"
Abim bizi eve bıraktı saat dokuz ama benim çok uykum vardı. Dün gece pek uyuyamamıştım. Kapıyı açtım. Anahtarı geri çekerken biri beni hızlıca içeri itti.
"Sel ç uk ab i"
Bağırmayayım diye ağzımı kapatmıştı.
"Bir şey yapamayacam dün gece neydi öyle ben götünü avuçladım sonra seni şort ile gördüm iner mi lan bu yarrak"
"Çı kk ev de nn k kö t tü olur"
"Hiştt ağlama güzelim ama o götün hep gözümün önünde artık her gördüğüm zaman seni kucağımda zıplatma hayali beliriyor kafamda hele dünkü geceliğin altında duran göğüs ucunu görünce"
"Gitt artık ar a baa se ssi babam gel di"
"Ha siktir gidicem arka kapıdan senle işim henüz bitmedi ama tamam mı"
Hemen odam yöneldim duş aldım. Yatağa geçtim. Babam ve bir adam sesi vardı. Odamın kapısını çaldı babam arkama dönüp uyumaya devam ettim.
"Uyuyor mu lan kızın bu saatte"
"Ne bileyim uyumuş işte yorulmuştur"
"Benle evlenince de yorulacaktır böyle genç kız erkenden sızacaksa olmaz iş"
"Şimdi çalışıyor sen işe yollamazsın"
"Haa akşam çalıştırırım ben onu"
"Benim kızım lan içeride ki düzgün iyi konuş kesin değil köye düğüne gelecek"
Düğün evlilik işe gitmeme babam beni tanımadığım biri ile mi evlendirecek yani. Kapımı kilitlemiştim iyi ki.
İkisi de uzaklaştı balkonun kapısı açıktı yere eğilip çıktım adamın telefonla konuşma sesini dinledim.
"He ana gördüm işte bakalım"
"....."
"İyi iyi dolgun kaç yaşına gelmiş zaten parasını veririz köyde geri dönmeden bir nikah"
"......"
"Abim arıyor anne kapatayım gelince konuşuruz tamam mı"
"Efendim abi"
...
"Kız iyi de annem düğün falan diyo hiç uğraşamam babasına veririm parayı atarım bizim kulübeye zaten düğün sesinden anlaşılmaz bir şey mecbura kalır kabullenir"
...
"Ne kudurması lan köpek miyim ben"
....
"Haftaya düğün işte bakarız"
Neydi benim bahtsız kaderim bu sefer kaçışım yoktu hemen birimi bulup mu kaçsam saçmalama kimi bulacaksın.
İş de kafam dağılıyordu. Eve geldiğimde Damla kucağında dünya tatlısı bebekle beni bekliyordu.
"Yaa baksan çok yakışıklı değil mi"
"Damlaaa bu kim ya ne kadar tatlı"
"Tolga abimin bebeği"
"Gerçekten mi Tolga abin geldi mi peki geldi bıraktı geri gitti tekrar gelecek"
"Neden öyle git gel yapıyor ki şey işte yengem vefat ermiş bizim gelmemizi uygun bulmadı kendi gidip gelecek"
Bebek annesinin öldüğünü anlamış gibi dudak büzüp ağlamaya başladı.
"Hişş halasının kuzusu haydi sus bak ne var burada haydi"
"Damla ben üstümü değiştirip gelirim size tamam mı"
Üstümü değiştirip. Abime mesaj attım yan taraftayım diye. Yemekleri yapıp evden çıktım.
Damla bebeği uyutmaya çalışıyordu. Elinden aldım ilk gazını çıkarttım sonra uyudum abisi aradı.
"Damla uyudu"
"Abi bu çocuğun ismi ne bebek mi diye seslenecez biz sürekli"
"Liva adı Liva oğlumun"
"O ne ya ilk defa duydum"
"Damla uyudu mu onu söyle sen"
"Uyudu abi"
"Nasıl uyudu benim sesimi duymadan sakinleşmez normalde annesinin hırka ya da çemberini mi koklattınız"
"Hayır komşumuz Emel var dı ya hani bebek hemşiresi zaten o iyi anlaşıyor bebeklerle o uyuttu"
"Çok sevindim benim yerime teşekkür et çok şuan üstümden bir yük kalktı öyle birinin bebeğime bakması"
"Aşk olsun ben bakamaz mıydım yeğe.. dur artık adını öğrendim Livama ben bakamaz mıydım"
"Rica ederim gözünüz arkada kalmasın biz Damla ile bakıyoruz bebeğe"
"Yaa abi cevap versene ben tek Livaya bakamaz mıyım"
"Sen söyle Damla küçükken oyuncak bebeklerini bile düşürüyordun sana ben nasıl güveneyim"
Kıkırdadım benim sesimi duyunca o da güldü. Tek gülmeyen Damla oldu.
"Şuna bak ya baba kesildi başıma"
"Sabah yedi gibi orada olurum"
"Bebek uyudu ben eve gideyim şimdi sabah erkenden gelirim"
"Tamam kızım sağol uyandıkça Damla verir zaten mamasını"
"Ne ben mi"
"Evet sen bakarım dedin ya az önce"
"Ha şey tabii"
Eve girdim. Babam ve abim mutfağa yeni girmişti. Hemen yemekleri koyup ben de oturdum.
"Ne işin vardı orada"
"Tolga abi vardı ya karısı ölmüş cenaze kaldırıyormuş oğlunu da buraya getirip annesine bakması için bırakmış"
"Tolga şu polis olan mı uzakta"
"Evet abi o bebeğe baktım biraz sabah zaten babası gelip geri alacakmış"
Sofrayı topladım. Babam ve abim beni konuşuyorlardı her zaman ki gibi.
"Baba bizim kızın aklını çelmesinler"
"Ne çelmesi ne diyorsun Faruk"
"Adam bebekle kalmış Emel ile evle.."
"Yok öyle yapmaz onlar hem şuan Emel evleneceği kişiyi seçtim ben perşembe günü köyde görür artık"
"Baba adam kırk yaşında"
"Olsun oğlum her türlü erkek işte kalır emekli maaşı ike ölürse kaynı falan da yok başka bir de oğlan doğurdu mu işte bu kadar kalır köyde"
"Çalışmayacak mı"
"Merak etme iyi para verecek bize yani kardeşin için senin düğün masrafın az çok daha doğrusu hepsini karşılar evin de burası geçinip gidersin artık"
"Haa öyle olur işte"
Hayatım bitiyordu onlara göre haftaya ama bu sefer susmam kaçmam lazımdı.
Sabah Damlanın aramasıyla uyandım.
"Emel çok özür dilerim cumartesi senin tatilin ama ben ne yapayım sustu..."
"Geliyorum Damla"
Kıyafetlerimi giydim. Onlara geçtim. Bebekle ilgilendim biraz saat altı buçuk olmuştu kahvaltı hazırlamak için bizim eve geçtim burada yemek yemiştim ben abim ve babama hazırlamak için.
Dışarıda bir araba durdu. İçinden adam çıktı bir tane Damla koşarak gitti önüne sarıldı Tolga abiydi galiba.
"Kız çay koy kim o Tolga mı gelmiş"
"Galiba o bilemedim ki"
"Sen eğer o evdeyse Damla buraya gelir birlikte yatarsınız tamam mı"
"Tamam baba öyle yaparız"
"Biz çarşamba dönücez"
"Tamam"
"Dönücez derken seni alıp tekrar köye sonrasına bakarız işte kardeşim"
Babamlar kahvaltı bitince kalkıp köye gittiler. Ben de Damlanın yanına.
"Merhaba uyandı mı Liva"
"Evet ama abim onunla beraber uyuyor şimdi tekrar uykuya daldı"
"İyi bari ben eve gideyim temizlik yapıp geri gelirim"
"Senin moralin bozuk Emel gelince sen anlatacaksın ben dinleyeceğim tamam mı bu sefer kaçmak yok"
"Tamam tamam"
Dışarı çıktığımda Tolga abi peşimden geldi. Bana sarıldı çok şaşırdım kendimi geri çektim refleks olarak.
"Ben özür dilerim rahatsız etmek istem ben çok özür dilerim teşekkür etmek için sarıldım"
"Yok önemli değil ben anlık boşluğuma geldi ondan bir şey yaptım"
"Tamam benim saçmalığımda zaten"
"Yok sorun yok ben gideyim artık"
