10

3K 11 0
                                    


Birlikte aynı odada kalma düşüncesi bi anlık beni heyecanlandırmıştı.

"Şeyy bilemedim ki"

"Yarın evleniyoruz"
"Yarın mı yavaş gel ne yarını ne oluyo hangi ara ayarladın"

"Arkadaşım sayesinde can dostum Mert onun yardımı oldu sağolsun gelir yarım saat sonra"
"Bir şeyler hazırlasaydık ya hiçbir şey yok evde"

"O tok gelir su veririm ben ona sen onu bırakda yarın için elbise bak gelinlik de olur bence senin kararın"

"Tamam alırız beyaz bir elbise giyerim"
"Tamam ben odalarda ölçü alayım ona göre sipariş veririz"
"Tamam ben de toparlarım etrafı"
"Yokk sen balkona çık manzaraya bak sen hava al tamam mı yol yorgunuyuz ne de olsa Liva bizi uyutmadı ama bak nasıl uyuyor şimdi"
"Tolga sen bir tanesin gerçekten iyi ki çıktın karşıma ya iyi ki"

Balkona çıktım boya kovası vardı yerde.
Kovayı ters dönderdim üstüne oturdum denize doğru baktım.

...

Denize gitmiştik amcamlarla. Annem gelmemişti babaannem izin vermedi.
Bana da babam izin vermemişti ama babaannem götürelim demişti garip gelmişti şaşırmıştım.

"Hadi çocuklar doğru kumsala kız sen nereye taşıdığımız poşetleri yerleştir şu tarafa. Yemekleri çıkar kaptan çay suyu orada onu da ayarla"
"Ben ben denize girmeyecek miyim"

Yemekleri ayarlamıştım. Herkes yemiş ama benim iştahım yoktu topladım her şeyi arabaya geri taşıdım tek tek. Araba içinde bekledim onları.

....

Denize girmeme izin verir miydi acaba Tolga Livayı yazın sokardık ayaklarını.

Uçurtma uçuruyordu baba kız. Keyifli halleri gözüküyordu buradan.

Yeni hayata başlamıştım artık. Burası benim için yeni başlangıçlar olacaktı. Liva ve Tolga artık yeni ailem önceden sadece annem vardı zaten ailem yoktu ki. Babam ve abim ayrı birer saltanattı evde.

"Emell Damla arıyor sen bakar mısın"
"Tamam hemen geliyorum"

"Damla babam sordu mu beni"
"Kızım annem iyisin sen sesini duydum ya artık ölsem gam yemem"

"Annem ölüm yok artık babam abim ne yapıyor sana vurmadı de mi"
"Ben iyiyim kızım sen mutlu ol tamam mı sen hayatını yaşa ben yaşayamadım sen yaşa ben artık köyde durucam"

"Abim babam Damla sen söyle artık bir şeye üzelmeyeceğim söyle sen"
"Abin ve baban çok sinirlendi"

"Damla devam etsene"
"Melek teyze duymasın o iyi anneni merak etme tamam mı"
"Tamam biz birbirimizin mutluluğunu duyup seviniceğiz her zaman ki gibi"

"Dayın hepten babanı gazlıyor baban ilk başta endişeliydi. Şimdi çok sinirli abimle gittiğini öğrenemedi hala Halite rezil oldum deyip duruyor"

"Halit amca var ya sen de görmüştün beni ona verecekmiş dün konuşurken duydum"
"Yok artık her neyse ben kapatıyorum ben aramadan siz aramayın abimler kızdı bu arada Tolga abime yeğenimi göremeden geri döndü diye ben şimdi birine söylemedim bu olayı"

"Herkesi eve davet ederiz sen de gel iki hafta sonra buraya"
"Sen abimin evlilik teklifini kabul ettin o zaman çok sevindim"

"Tamam kapatıyorum şimdi Mert diye arkadaşı gelecekmiş"
"Mert mi gerçekten mi"
"Sen tanıyor musun Merti"
"Evet şey kapatıyorum"

Bu kız Mert isimini duyunca neden böyle yaptı ki şimdi anlamadım ben.

"Evet bu da Emel"
"Merhaba yenge ben Mert Liva beyler uyudu mu acaba"
"Evet uyuyor ama birazdan uyanır bizi uyutmaz artık sabaha kadar"

"Yalnız kalmam gerekiyor diyorsa bize götüreyim Livayı"
"Gevşek gevşek konuşma ya geç içeri"

Ben mutfağa kahve yapmaya doğru gittim. Onlar daha doğrusu Mert belaltı muhabettine çevirecekti konuyu.

"Niye oğlum yeni ev yeni evlilik yeni pozisyonlar iyi olmaz mı senin için"
"Sana pozisyonun kralını göstericem"

"Lann sussana bak Emel yanlış anlayıp kızacak şimdi kızın yanında barim sus"
"Tamam be senle de bir şey konuşul.."

"Beyler kahveleri getirdim"
"Yenge ben bazen saçmalarım kusura bakma alışırsın artık"
"Sorun değil aramızda güler yüzlü insan olması da iyi olur"

"Ne yani ben asık suratlı mıyım"
"Yaa yengem bile çözmüş seni iki günde helal olsun ben daha yeni anladım"

Üçümüz birlikte sohbet ettik biraz. Liva uyanmıştı Mert biraz da onu sevmişti.

Mert eve gitti bende Liva ile birlikte üst kata çıktım. Bizim evli çift olduğumuzu bildikleri için gecelikler hep açık seçik dantelli südyen ve kilotlar vardı. Kendi kıyafetim hala kurumamıştı.

Liva üstüme kustu o kadar sallanmaya gelmedi tabi küçük çocuk ne yapsın.
Haftaya ek gıdaya da başlaması lazımdı. Liste hazırlamam gerekiyordu ilk Liva için alışveriş yapmam lazım kendime kıyafeti de deneyip buradaki mağaza ve pazardan alırdım artık.

Tişörtümü çıkardım içimde atlet yoktu. Kırmızı dantelli südyen vardı.

Tolga buraya geliyordu ayak seslerini duydum. Arkama döndüm.

"Ben duşa giriyorum alt kattaki misafir
odasında banyoya bir şe.. o lur .. s ses.."
"Liva üstüme kustu da ondan"

Bana bakıp kekeleyerek konuştu. Gözü göğsüme takılı kalmıştı. Gözündeki arzu  şehveti o yoğunluğu hissetmiştim. Beni utandırmamak için başını yere eğdi.

Cevap vermeden alt kata doğru indi.

Livayı yatırıp Tolganın tişörtünü giyip aşağı indim. Tişört baya bol gelmişti. Kendime su doldurdum ve içtim. Tolga dışarıda oturmuş denizi izliyordu. Ona da bir bardak su koyup yanına gittim.

"Neyi düşünüyorsun Tolga"
"Bana şuan bir şey sormasan Emel"
"Artık çok geç kaldın bunu demek için burada konuşmayız ama suyu iç gel üst kata Liva ağlarsa sesi gelmez aşağı"

"Sen çok iyi bir insansın ve çok güçlü bir kadınsın Emel"
"Neden öyle dedin ki"
"Sen çık haklısın Liva ağlarsa duymam ben ben bardağı bırakıp geliyorum"

Üst kata çıktım peşimden de Tolga geldi. Livanın karşı tarafındaki odaya geçtik.

"Ee anlat Tolga neyin var ne oldu"
"Ben ne yaşıyorum artık kendim fark edemiyorum evlatlık olarak verilmişim ki doğrusu gerçekten öyle mi bilemem dedem denilen adamın dediği kız ile evlendim"

Elindeki Livanın oyuncağını kıracak gibi sıkıyordu.

...

"Anne ben de oyuncak bebek istiyorum"
"Kızım araba var bir sürü onunla oyna"

"Ama abimin onlar hem erkek oyuncağı o ben bebek istiyorum"
"Tamam kızım ben örerim sana bebek hem de istediğin renkte"

Akşam babam eve geldiğinde istedim bir tane abin de yeni araba istemişti.

Ertesi gün babam arabayı getirmişti. Sen bekle birazdan bebek gelicek demiş bende bekledim. Halam gelmişti on altı aylık bebeği ile.

"Bak sana bebek anam gelmedi mi"
"Geldi geldi"

"Gelin sen köye git inekler sağılacak kalmasın köydekiler devam ediyor bebe vermeye senin gibi bir de bırakmadı"

Annem köye gitmişti. Benim gitmeme izin vermediler.

"Emel gel şuraya kız oyuncak bebek al demişsin babana"
"Evet hala istedim ama almadı"
"Halan sana gerçeğini getirdi torunum"
"Nasıl yani anlamadım"

"İki gün sen bakacaksın bebeğe"

Altını değiştirdim, yemek yedirdim, gezdirdim sırtımda. Çok zordu bebek bakmak ama ben oyuncak bebek ile oynamak istemiştim. Gerçek bebekle değil.

"Gördün mü bebek bakmayı sen bir yetiş de reşit olduğun an gideceksin koca eline peş peşe bebek doğuracaksın o zaman gör sen oyun oynamayı"

....



Seni BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin