16

1.9K 11 0
                                    

Tolga

Evlilik teklifi ederken enine boyuna düşündüm. Emeli o evden çıkarmanın tek yolu bu gibi gelmişti. Gözlerindeki o ışık sönmesin istedim.

Öz ailem beni önemsemedi bile. Yıllar önceki yaptıkları gibi beni bıraktılar. Oğlumla ilgilenmek bile istemediler. Ne annanesi ne babaannesi.

Artık hayatımda Emel ve Liva var. Bir de bana bunca yıl sahip çıkan ailem tek merak ettiğim şey neden beni evlatlık olarak aldılar.

Emel

Tolga ile küçük küçük yakınlaşmamız bana rahatsızlık vermiyordu. O olaydan sonra hemen bir ilişki istemiyordum. Tolga bunun farkındaydı ikimiz adına da fazla ileriye gitmeden uzaklaşıyor. Kendi alanlarımıza çekiliyorduk.

Liva ile aram iyiydi onun oyun odasını ayarladım. Uysal bir çocuktu aslında.

Telefon elimde Damlanın beni arayıp konuşmasını bekliyordum. Kapı çaldı öğlen yemeği için eksik malzemeleri sipariş etmiştim. O gelmiştir diye kapıyı açmaya gittim. Tolgada duştan çıkmıştı merdivenlerden iniyordu.

"Merhaba yenge ben ve siparişleriniz"
"Ne oldu lan kuryeliğe mi başladın"
"Sen de kafey.. ama sen abdesti almışsın yeni Liva bu saatlerde uyuyo mu şanslı adamsın ha"

Mertin elinden poşetleri aldım. Tolgayla olan konuşması ve imaları karnımda karıncalanmalar oluşturdu.

"Lan gevşek herif ne alakası var arabayı yıkadım sonradan ben sana neden bu açıklamayı yapıyorum ki ya"
"Bir de arabada mı inşallah garajdadır o araba yoksa bak burası aile semti ha"
"Yok ben bunun kafasına sıkıcam yeter lan bir sus artık"

Liva kucağımda içeri geldim. Tolga sus işareti yaptı Merte. Ben hiç bozmadan Livayı Mertin eline verip " bak amcan gelmiş hadi sen ona git" Mert elimden Livayı aldı ve sevmeye başladı.

İki metreye yakın boyu vardı. Vücudu spor yapıyorum diye bağırıyordu. Liva elinde onu severken küçük bir çocuğa dönüşmüştü adeta.

"Sen de evlen Mert hem neredeydin anlat hele bir kız var belli"

Mertin neşeli hali birden durgunlaştı.
Livayı kucağında oturtup anahtarlıkla oynatmaya başlattı.

"Ben kahve yapıyorum kek yapmıştım onu dilimleyeyim"
"Tamam aşkım biz Livaya bakarız, mal mal bakma sen de cevap ver Mert"

Mutfağa gittim hemen hazırladım. Mert ve Tolga konuşmaya devam ediyordu.

"Sen evliler kervanına katıldın diye biz de evlenelim git işine ya"
"Lafı dolandırma sen ne oldu gözümün içine baksan ne bu dalıp gitmen"
"Yenge bak bu kocan beni kıskanıyor"

Gülerek "Mert dokunma kocama ya"
dedim. Mert gerilmişti biraz.

"Liva ya bu koku ne al baban temiz.."
"Ben alayım beyler onu siz de devam edin konuşmaya"
"Ne konuşması ya içine sıçtın Liva"

Liva anlamış gibi gülmeye başladı. Mert gerginlikten biraz arınmış gibiydi. Liva oyun odasını gösterince oraya yönelip emziğini aldım. Baktım sadece osurmuş afacan kokudan altına yapmış sandılar.

İçeri geri girdim Livayı koltuğa yatırıp oyuncaklarını yanına koydum.

"Tolga Damlayı arar mısın konuşmam lazım onunla biraz" dememle Mertin eli ayağına dolaştı. Göz göze geldim. Baktı bana bende gözümü yumdum kafasını salladı. Birbirimizin gözüne bakarak anlaşmıştık.

Tolga bana telefonu uzattı. Bende "Liva birazdan uyur zaten siz bakın ben üst katta konuşayıp geleyim"

Damla ile konuşmak için üst kata çıkıp balkona geçtim.

"Damla nasılsın annem nasıl çok çokk özledim annemi"
"Emel her şey yolunda canım benim"
"Sen sen iyi misin Damla gerçekten bak doğru söyle Mert iyi değil"
"Ne alaka Mert şimdi Emel ne diyorsun sen ya banane ondan"
"Sakin ol bir şey demedim"

Arkadan annemin sesini duydum onla konuştum uzunca. Babamın ve abimin peşimi bırakmadığını ama merak etme diyordu sürekli. Selçuk Tolga ile kesin deyip duruyormuş.

Damla telefonu geri almamıştı. Kapattık manzarayı seyrediyordum. Sonra indim tekrardan bizimkilerin yanına.

"Aşkım geldin sonunda Liva uyudu ben de kaç saattir beyfendinin ağzından laf almaya çalışıyorum"
"Ne lafı Tolga ya rahat bıraksana Merti"
"Helal be yengem" dedi gülerek bir o kadar duygusuz söylemişti.

Damla ile konuştum annem iyiymiş.

"Damlanın sesi nasıldı aşkım morali bozuk gibi demişti abim"

Tolganın dedikleriyle Mert ifadesini bozmasada gözleri dolu gibiydi resmen.

"Sesi çok çok iyi geliyordu. Sen ve abin kızma diye bir şey söylememiş bugün bi arkadaşı ile buluşacakmış"

Mert bu söylemime kızgınca baktı.

"Ne anlamadım ama abim biri Damlayı kırmış anlarım ben falan dedi"
"Yaa bilmiyorum Tolga benimle çok az konuştu sesi kızgındı sadece annemle konuştum ben en çok ve sana Selç.."
"Şu itin adını ağzını alma"
"Şey işte benim seninle olabileceğimi söylemiş ya bizi bulursa sana bir şey yaparsa abim beni kesin öldürür"

Ani duygu değişimlerimden ben bile korkmaya başlamıştım artık. Tolga "sen düşünme bunları benim yanımdayken sana hiçbir şey yapamaz asla asla izin vermem" diyordu.

"Yenge bizim elimiz armut mu topluyor o kim ki sen rahat ol sana bu evde bırak bu evi hiçbir yerde bir şey yapamaz bir şey olunca beni ararsınız ben kaçtım"
"Sağol her şey için Mert söylemen yeter sen sen de dikkat et tamam mı"

"Sakin ol aşkım hiçbir şey olmayacak bak ben buradayım Mert var"
"Liva var biz yoksak hadi üzülme sen"
dedi Mert gülerek.

Mert evden gitti biz üçümüz kalmıştık. Tolga benimle birlikte kafam dağılsın diye film izlemişti. Liva ile vakit hızlı geçiyordu zaten.

...

Abim dizi izlemek istiyordu ben de film izlemek istiyordum. Kumandayı aldım ve kanalı değiştirdim. Ayağa kalktı geldi yanıma saçımı çekip sert bir tokat attı.

"Bir daha o kumandaya dokunma"
"A a abi bı bırak saç saçım acıyor"
"Kes lan sus artık seni verecem köylü bir adama görücen o zaman filmi falan"

Babam bu sırada odaya girmiş abimin dediklerini duydu.

"Kaybol kız odadan çık odana gözüme gözükme bir hafta"

.....

Telefonuma gelen mesajla uyandım. On saatten fazla uyumuştum. Tolga Livanın yanındaydı büyük ihtimal.

Sen benden kaçmaya çalışmak bak ne diyorum çalışmak sen benden kim oluyorsun da uzak duruyorsun.
Her şeyi bütün çıplaklığıyla anlattım babana annene anneme bütün semt senin oruspuluğunu konuşuyor.
Çarşafı gösterdim sen benimsin gece sana bunu kanıtladığımı düşündüm ama yanılmışım iki tur daha geçsem üstünden şu an benim yatağımdaydı o güzel vücudun.
Abin seni çok merak ediyor bilirsin ıı tahmin ettiğin gibi senin eşyalarının çoğunu sattı. Karısıyla senin odanda kalacakmış. Bu arada yeğenin oluyo hayırlı olsun sen gittin burada seni düşünen biri bile yok.
Damla aşk acısı çekiyor onu buraya getiren çocukla bir kötü ayrıldı ama bakışları çok hoştu. Damla aşık ona ben anlarım.
Biz Damla ile birbirimizi de anlarız belki onunla anlaşmalıyım ha sen ne dersin bu işe o yanındaki lavuk buna engel oluyor mu bak

" Tolga neredesin çabuk gel" ağlamam hızlandı. Tolga Liva ile telaşlı şekilde odaya girdi. Livayı yatağa bıraktı.

Emelin o halini görmem ile dağıldım elindeki telefonu bana uzattı. Gelenleri okumam ile şok oldum. Hayvan herif neler yazmıştı. Damlayı aradım hemen.

Seni BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin