Sözlerimle Tolga beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. Benimde içimde bir şeyler oluyordu. Ellerimi boynuna doladım."Orman gözlüm seni çok seviyorum"
"Bende birtanem""Önce kocacığım şimdi birtanem ama ben senin ağzından boşalırken duymak istiyorum bu cümleleri"
"Tolgaa deme öyle şeyler""Sevişirken Tolga demek yok tamam mı gözlerinin içine bakarak boşaldığını kendinden dağılmış bakışlarını görmek istiyorum"
Dudaklarımız birbirine yakınlaştı. Tam öpücekken Liva ağlamaya başladı.
"Nee bunu beklemiyordum. Telefon zil tamam ama Liva bizi ayırmış olamaz"
Tolganın dediklerine güldüm. Livanın odasına girip koktuktan aldım onu çok güzel kokuyordu. Biraz pış pışladım.
Tolga kapının kenarına yaslanmış bizi seyrediyordu. Gözleri dolmuştu.
"Tolga iyi misin"
"Şey evet iyiyim duygulandım sadece onun ilk ağladığı zamanlar elim ayağım dolaşıyordu. Ne yapsam sakinleşmiyor susmuyordu. Her mızıranmasında çok korkuyordum şimdi öyle değil"
"Ben varım biz varız çünkü""Koltukta rahat edemedi yarın beşiğini alırım bugün bizim yatakta yatın Liva ile sen ben burada uyurum"
Az önce neler konuşmuştuk şimdi ayrı yatmaktan bahsediyordu. Peki ben bu kadar hızlı nasıl adapte oldum bu olaya ve Livaya Liva gözümün önüne gelince bütün sıkıntımı unutuyordum.
"Tolga Liva uyusun ondan sonra kalkıp gidersin yataktan benle tek uyumaz"
"Size bıraktığımda uyumuştu ama"
"Olsun aynı şey değil"Birlikte odaya geçtik. Üstümde tişört alt tarafımda eşofman altı vardı. Liva bana sarılmıştı onu kendimden ayırıp yatağa bıraktım. Kendim sağ tarafa geçtim.
Etrafa gülücükler saçıyordu.Tolga mutafağa inmişti elinde mamayla geri döndü bana uzattı. Ben yedirdim.
Tabağa geri götürüp geldi. Tişörtünü çıkarttı. Boxter ile yatağa girmek üzere yaklaştı. Ona baktım göz göze geldik.
Üstüne bakınca durdu."Ben pardon tamamen alışkanlık bir daha ki sefere dikkat edicem bilere.."
"Sakin ol Tolga bu kadar açıklamana gerek yoktu"Eliyle saçlarını kaşıdı sonra kısa bir şort giydi. Üst tarafı hala çıplaktı. Yatağa attı kendini. Liva güldü. Bir şeyler söylüyor gibiydi bizde onun bu hallerine gülüyor eğleniyorduk.
En sonunda uykuya daldı. Tolga Livaya düşünceli bakışları ile inceliyordu. Ben tam bir şey söyleyecekken telefon çaldı.
Liva uyanmasın diye Tolga hemen açtı.
"Aloo efendim gecenin bu saatinde beni neden rahatsız ettiniz"
....Tolga bana bakarak odadan çıktı. Sinirli bir hale bürünmüştü. Onun gelmesini beklerken ben de uykuya dalmışım.
Sabah beni Damla uyandırmıştı.
"Damla sen sen gelmişsin çok sevindim"
"Dostum evlenirken yanında olmasam olur mu hiç"
"Ben ben abinim ya hani benim için de gelmiş olabilir misin"
"Haa evet bir de o var canım abim"Damlanın üstünde elbise vardı. Tolga kucağında Liva ile duruyor. İkisinde de takım elbise vardı. Liva papyonunu çekiştiriyordu.
"Hadi kalk Emel hazırlayayım seni Liva halasının yakışıklısı hadi siz de aşağı inin biz geliriz bir saate sonra direkt nikah dairesine ben çok heyecanlıyım"
"Tamam abim biz iniyoruz"Damla sevdiğim gelinlik modelini bana uzattı. Gözlerim hayretle açıldı.
"Ama bu hangi ara ya böyle olmaz"
"Hayır Emel giyeceksin itiraz istemem"
