1

14.3K 29 0
                                    


Sabah annemin Emel diye seslenişine uyandım. Kalktığımda üstümde garip bir heyacan vardı. Abimin kız arkadaşı gelecekti. Bu sefer ciddi düşündüğünü söylüyordu.
Ben yirmi dört abimde otuz yaşındaydı.

Babam eğer evlenip çocuk sahibi olursa ona evi bırakacağını yoksa satacağını söylemişti. Beni umursamıyordu bile ki ben el kapısı oluyormuşum.

Küçüklükten beri bir yere giderken hep abim ön koltuğa otururdu. Kızlar öne oturamazmış. Benim kıyafetlerime ikisi de karışıyordu hem abim hem babam.

Annem hep arada kalıyordu. Üniversite okumam onun sayesindeydi. Babamı zor ikna etmişti. Babaannem gerek yok evlendiririz diyordu. Halalarım bütün
kızları evliydi bir tek ben okumuştum.

Bebek hemşireliği yapıyordum. Babam işe bırakıp abim alıyordu işten. Gezip tozmama izin yoktu. Sadece bizim karşı komşumuz Damla ile gezmeme izin var başka yerlere çağırsalar bile ben gitmek istemiyorum diyordum.

Tek gittiğim yer orasıydı. Damla tek kız üç tane de abisi vardı. Ama abileri her istediğini yapmasına izin veriyordu.
Hepsi evliydi iki abisi burada öğretmen biri de şehir dışında polisti. En son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum
bazen Damla konuşurken şahit oldum bir oğlu varmış galiba.

Elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. İşe gitmiyordum bugün onun için daha geç kalkmıştım ki saat dokuzdu. Damla on on bire kadar uyurdu. Ailesi de hiç ama hiç bir eşy demezdi.

"Oo uyanmışız Emel hanım odaya biz getirirdik kahvaltıyı"
"Faruk oğlum kız kardeşin çalışıyor"
"Biz çalışmıyor muyuz anne"
"Doğru abin sana soruyor cevapla hadi"
"Nuri sen yapma bari hadi yapalım hep birlikte ağız tadıyla kahvaltımızı"

Anneme minnetle baktım. Sözleri beni doyurmuştu zaten ağzıma bir iki lokma bir şey attım.

"Bu hafta da tamam ama bundan sonra sen de kalkıp anneme birlikte kalkıp ilk sen kalk hatta kahvaltıyı hazırla alıştın iyice hazıra"

Dolu gözlerle etrafa baktım. Çayımdan yudum aldım. Bardak hala ağzımdaydı.

"Abin sana bir şey dedi cevap versene"

Babam bağırmıştı bana. Gözümden yaş düştü bir tane annem farketmeden ona bakıp gülümsedim sonra sildim.

"Ben annemin yorulmasına razı olmam zaten ben hazırlarım"
"İyi aferin abin sana bir şey dediğinde gevelemeden cevap ver hemen ikiletme elalemin yanında da yaparsın sonra"

Kimdi acaba bu el alem yeter artık.

"Tamam mı cevap versene uyanamadın sen de daha akşam televizyon yok daha sana sana lafımı ikiletmenin cezasını hatırlat bu yaşta diyorsan başka"

"Baba bırak uğraşma sabah sabah ben sana kız getiriyorum bugün" abim bir güldü bağırtı yemem onun üstün benim altta olamam aşağılanmam hoşuna bep gitmiştir.

"Tamam baba özür dilerim izninle çay sofrasını topladıktan sonra Damlanın yanına gitsem çağırdı da"

"Tam.."  abim sözünü yarıda kesti.
"Olmaz kız arkadaşım gelecek etrafı topla yengene merhaba dersin"
"Abin haklı kızım belki yanlış anlar kız"
"Ne açıklama yapıyorsun hanım gitme dedi abisi ne üsteliyorsun gelmedi ki benim aklıma"
"Tamam baba gitmem şimdi akşa"

"Hala konuşuyor topla şurayı biz baba oğul tavla atalım baba hadi"

"Kızım şeyy onlar sabah ters tarafından kalkmış galiba sen onları kafana takma emi benim güzel kızım ben toplarım"
"Melek buraya gel yanımızda otur da kız rahat rahat toplasın"

Klasik bir pazar kahvaltısıydı artık bu benim için bu evden kurtuluşum yoktu.

Sofrayı topladım müzik açmadan sessiz bir şekilde. Yemek yapmaya başladım ocağa koydum. Kek yapmaya koyuldum.

...

Yemek pişme, mikser, ve kepçe sesi var.
Bir gün mutfakta müzik dinleyip yemek yapıyordum. Abim seslenmiş müzikten dolayı duyamadım. Televizyonun fişini sert bir şekilde çekti.

'Lan sen beni neden duymuyorsun'

Kolumu bir şekilde sıkmıştı. Yüzüme bir tokat vurmuştu annem girince mutfağa abimi dışarı çıkarttı bana sarıldı. Abim akşam babama söyleyince bir ton azar da ondan yedim. Abimin vurduğu yere baktı. İzi krem sürdüğüm için gitmişti.

'Buna mı ağladın sen saatlerce vurmuş sanki fiske işte ne abarttın sen de'

'Nuri kızın kolunu da sıkmış morarmış kolu resmen bir daha yapmayacaksın Faruk duydun mu'

'Duydun mu abini cevap ver böyle bir durum istemiyorum bir daha'

....

O olayın üstünden biraz zaman geçti annemin cep telefonunu kulaklığa bağlayıp müzik dinliyordum. Pasta yapıyordum babam seslenmiş bu sefer duymadım. Babam içeri girer girmez beni yere attı.

'Sen akıllanmadın ama ben seni adam ederim dayak senin hakkın'
'Baa ba a d ur lüt f enn ahh dur'

Hıncı çıkana kadar vurdu bana. Akşam hiçbir şey olmamış gibi yemek yeyip kalktı.
...

Kapı çaldı abim açtı. Hepimiz hoşgeldin dedik ve oturma odasına geçtik. Annem babam hepimiz Semayı çok sevmiştik.

'Emel kalk kahve yapıp getir'
'Emel ben sana yardım edeyim birlikte yaparız'
'Gerek yok güzelim Emel yapar'
'Ben getiririm hem yanına kek koyucam kakaolu mu istersin sade mi'
'Sade alayım ben'
'Bak masrafsız kakao ayriyetten istemiyor'

Abimin söylediğini şakaya vurup güldü. Şaka sanmıştı ama gerçekti abimin bu düşüncesi bana baktı gülmediğimi görünce şaşırdı bir.

Mutfağa yöneldim. Kahve kavanozunu elime alacaktım ki babam sofra kur ilk sonra kahve yaparsın dedi.

Sofrayı kurarken annemin telefonuna mesaj geldi anneme seslendim duymadı
odaya yöneldim ben de.

'Aslında olur Faruk bu devirde her şey pahalı bilemedim daha sonra taşınırız'

'Kızım siz bilirsiniz üst katta Meldanın odasına siz geçersiniz yanındaki odayı Farukun eski odası da çocuk odası olur'

'Şeyy kızı odasından etmeyelim ilk biz Faruğun odasında kalırız bebek hemen düşünmüyoruz zaten ileride kendimizi toparlanmış oluruz size yük olmayız'

'Ne yükü kızım öyle laf mı olur'

'Melek annen doğru söyler kızım yük ne demek duymamış olayım'

'Sen Emeli düşünme alt kattaki odunluk artık kalktı orayı kilerle birleştirdik. O yeter ona'

'Şey tabi de Nuri sorsak mı Emele bi'

'Gerek yok istemiyorum mu diyecek en mantıklısı bu zaten Melek'

'Evet istemezse gider halamın yanına'

'O ne demek kardeşin eğer onay ver'

'Kızım yanlış anladın Faruk halası yaşlı da onu düşündü yani başka seçenek var diye'

Konuşmaları duyunca kalbim kırılmıştı.
Sofrayı kurdum. Seslendim yemeği hep beraber yedik ben tek topladım.

Akşam bizimkiler televizyon izliyordu.
Ben odama çekildim. Damlaya misafir olduğu için gelemediğimi yazdım. Beni anlayışla karşıladı. O da öğretmenlik yapıyordu abileri gibi.

En sevdiğim kitabı elime aldım okurken  hayallere daldım. Artık benim bu evden bir şekilde çıkmam gerekiyordu. Ayrı eve asla izin vermiyorlardı. Evlenmek şuan hiç sonu evliliğe bağlanacak ilişki olmamıştı. Herkesin düşüncesi yataktı ya da benim konuştuklarım öyle denk gelmişti bilmiyorum.

Damla yarın konuşmamız gerek diye mesaj atmıştı. Böyle mesaj attığında çok üzgün oluyordu her zaman hadi artık hayırlısı. Bugünü geride bırakıp uykuya daldım.

 

Seni BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin