Damlanın dedikleri mantıklıydı. Elime geçirdiğimde o herifi bu sefer elimden kimse alamayacak.
"Nerede onun dölü ha nerede"
"Bu bu onun yaklaşma konuşalım dur lütfen yaklaşma anlatıcam sen sor ama yaklaşma şu an lütfen"
"O adamın bebeği nerede ben bulursam zarar veririm söyle"
"Yok o burada değil Tolga ile beraber bu ev başkasının evi git hadi"
"Yalan söyleme bana"
"Değil o kendi evinde hatta balkonlu bir odası var orada uyuyor sese uzakta en uzakta uyanmaz kolay kolay her sese"
'Çalışma odasına bırakmış Livayı Tolga sen burada kal ben onu alayım'
'Sen de ağlar ama'
'Ağlasa da aşağı inmez sesi kolay kolay sen burada dur başım kötü bu adamla baş edemem Livayı sağlama alayım'
'O zaman mesaj at sen merdivenlerden in ben de buradan çıkarım bakarsın'
'Abi abi polis arıyorum ben'
'O iş bende sessizce gelirler'
"Yaklaşma daha fazla yaklaşma lütfen"
"İnandım o bebek burada yok peki sen senin burada ne işin var"
"Ben ben buraya geldim çünkü"
Selçuk beni bulmuştu Tolga ve Mertin beni kurtarması ümidiyle bekledim.
"Bugün ben senin yüzünden dayaklar yedim lan mahalleliden herkes iyi ki kaçtı iyi yaptı dedi babana abine"
"Gerçek mi gerçekten mi"
"Ben sana ne zaman yalan söyledim"
"Sus sus artık lütfen"
Sabrım kalmadı kulaklarımı tıkadım.
"Senin bekareti ben alıcam dedim al.."
"Susss suss sus duymuyorum ki seni"
......
Eve geldiğimde pedimi değiştirdim. Çok geldiği için eteğime geçmişti lavaboda onu yıkarken Selçuk abi geldi.
"Kız sen ne kanı bu"
"Çık çık lütfen regliyim çık lütfen"
"Bekaretini ben bozucam o zaman kana bakarım zaten bakire kızım beni sikim en derinine girecek evlenince de götten ya da evlenmeden götten ver hem hiç kimse bakire olup olmadığına oradan bakmaz hıı bakire kızım"
"Ben seninle evlenmeyeceğim tamam mı sikeceğin kendi götün olur ayrıca çık şuradan bekaretimi sana vereceğime it köpeğe veririm daha iyi"
.....
"Hatırladın de mi konuşmalarımızı bak günler geçmiş ama ben sözümü tuttum"
"Bı...r...a....k...k..b....e....ii."
"Sakin güzelim sıcaklığını özledim çok hemde sen beni özlemedin mi hiç hadi doğru söyle ama ven seni çok özledim"
Emelin ağlama sesleriyle sabredemedi abim öne atılırken ben tuttum. Mert iki üst basamakta duruyordu. Abime işaret etti durması için.
"Emelll hadi ama bakire kızım eminim seni götten sikmemiştir o Tolga iti"
Emelin ağlaması şiddetlendi. Ellerini iki kulağının üstüne de koymuş kapatmıştı.
Abim Selçuk Emele doğru ilerleyince iki dakika daha bekleyemeden yanına gitti.
Selçuk abime bıçak çekti. Emel hareketi kesmiş sadece duruyordu. Mert de diye Selçuğu uyaracakken bıçak onun karın kısmına geldi.
"Merttt abi bir şey abii Mert iyi misin"
"İyiyim sii..."
Polis sesi geldi. Selçuk şaşkınca bakındı etrafına sonum gelmişti artık. Sinirleri daha çok bozulsun diye konuştum.
"Mert pardon ya ama sana olmaz bi şey merak etme bu kadar tamam mı Damla sen de üzülme eski sevgililerinden çoğu hala boşta geri dönersin"
"Sen fazla oldun ama şerefsiz"
Hem Emele yaptıkları hem Merte zarar vermesi beni çileden çıkardı. Polis içeri girene kadar dövdüm.
2 saat sonra
Livaya yemek yedirdim yatırdım Emel iyi değildi. Bir psikoloğa danıştım. Yarın gelmeye başlayacaktı. Tolganın durumu ağır değildi. Damla yanındaydı.
"Geçmiş olsun tekrar iyi misin"
"Tamam ağlama artık ya Tolga seviyor beni abim biliyorsun de mi Damla"
"Kes lan zevzekliği ne işin vardı orada ya daha kötü bir şey olsaydı"
"İyilik de yaramıyor sen elindeki bıçağı görmeden nasıl gittin yanına"
"Emele söz verdim bir daha dokunmaz ona dokunmaz ya senin başka yerlerine denk gelseydi o zaman bu kadar rahat konuşabilecek miydin"
"Abi sen eve git ben kalacağım burada"
"Liva perişan oldu bir arabada bir evde uyu Damla sen de git abinle ben kalırım tek başına hadi"
"Öyle olmaz tek kalamazsın"
Abimi eve gitmesi için ikna etmiştim. Odada ki koltuğa uzandım. Bakışlarımı tavana diktim.
"Özür dilerim Damla ben sinirliyken ilk aklıma gelen şey karşı tarafı üzmek ol.."
"Başarıyorsun Mert tebrik ederim iyisin gerçekten beni çok üzdün söylesene bir benim hakkımda ne düşünüyorsun"
"Damla senin öyle biri olmadığını gayet iyi biliyorum özür dilerim"
"Bir daha özür dilenecek bir şey yapma tamam mı lütfen"
"Söz elimden geleni yapacağım ama sen beni sinir etmek için sarhoş olma içme o kadar lütfen yapma bunu kendine"
"Tamam bu kadar içmemem gerekirdi senin için değil kendim için ama"
"Her şeyi kendin için yap tamam mı bu hayatta ben üzülücem diye söylememek yok söz seni daha üzmeyeceğim"
Livayı yatağa yatırdım Emel de uyudu. Bugün Mert benim önüme geçmeseydi ben bıçaklanacaktım. Fedakar iyi insan Mert ama kardeşimi üzer mi korkusu hala var yaşadıkları yaşattıkları bunun önüne geçemiyor.
Damla benim yanımda kalmıştı. Akşam yorulmuştu zaten uyudu. Ben yataktan kalktım yatağa onu taşıdım. Koltuğun üstüne ben geçtim.
Sabah kapının açılmasıyla gözlerimi bir kapatıp bir açtım. Damla hala uyuyordu gelen Tolgaydı. Beni koltukta görünce şaşkınca baktı.
"Lan ne işin var orada yaran kasılır mal mısın sen ya"
"Susss Damlayı uyandı.. bak uyandı"
"Abi günaydınn ben niy Mert nerede ya neden orada yattın"
"Bir de gözleri de şiş romantik olacak ya beyfendi bak yine sinirim bozuldu"
Abim Merte söyleniyorken Mert gülüyo abimi sinir edecek şeyler söylüyordu. Ben lavaboya gidip geri geldiğimde iki doktor içerideydi.
"Küçüklüğünüzde yaşa.."
"Onu şimdi boşverin doktor bey şimdi çıkabiliyorum de mi"
"Evet ama belli bir süre dikkat edin içki fazla tüketmeyin. Ağır spor yapmayın ve cinsel ilişkiye de bir süre girmeyin"
Arabaya bindiğimizde abim tedirgindi biraz nedenini anlamadım. Eczaneye gitti Mert arka tarafta ben ön koktukta oturuyordum. Abimi Emel aradı açtım telefonu birden ağlayarak konuştu.
"Tolga Mert iyi de mi bak bana yalan mı söylüyorsun benim yüzümden hepsi"
"Günaydın Emel iyiyim ben hastaneden çıktık sen kötü hissetme kendini ben iyi tarafından bakıyorum"
"Neymiş iyi tarafı"
"Damla benim yüzümden sarhoş oldu Tolga beni dövmeden beni bırakmazdı ama bak ne oldu şimdi Damla ben.."
"Sana inanmıyorum ya gerçekten"
Mert ben yüzümden yaralanmıştı beni üzmek istemediği için olayı büyütmedi. Tolga mahalledekilerden öğrenmiş dün babama abime bir sürü laf etmişler. Bir kişi bile beni suçlamamış herkes haklı görmüş beni tek tesellim buydu.
......
Mahalleye oynamak için çıkmıştım. Beş gün babam evde olmayacaktı. Annemde izin verdi dışarıda oynuyordum. Babam ve abimi sokağın başında görünce elim ayağım titredi. Babam bana dışarıda hiç bağırmazdı ama evde çok kızardı. Hızla eve doğru gittim.
"Melek Emel dışarı çıkmayacak ev.."
"Bir kere çıksın akranları oynuyor o da dışarıda oynasın diye"
"Bizim köyde akranları okula gitmiyor abin kızını vermiş kumaya yetişmeden kaynana kapısında öğrenecekmiş her işi beni sinir etme son uyarım eğer bir daha dışarıda görürsem söylerim abine Emele de bulur birini"
"Tamam bey tamam etme eyleme şehir yerde yapma çıkarmam ben dışarı"
"Bıraksaydım anamın yanında öğrenir onun yanında bir şeyler kime satacam be bunu iş bilmez aş bilmez"
