Yoongi'yi öptüğümde ani bir baş ağrısı yaşamış ve duvardan aşağı kayıp yere oturmuştum. Dizlerimi kendimi çekip ellerimi saçlarımdan geçirmiş ve gözlerimi sıkıca kapatıp ağrının geçmesini beklemiştim.
Gözümün önüne gelen bütün anılar yaşadığım son 1 yılın anılarıydı. Her şeyi bir anda en ince detayına kadar hatırlamıştım. Yoongi telaşla önüme eğilip ellerimi sıkıca tuttuğum saçlarımdan ayırmış ve ellerimi bırakmadan konuşmaya başlamıştı.
"Dae, iyi misin? Neler oluyor."
Gözlerimi aniden açtığımda Yoongi'nin telaşlı gözleriyle karşılaşmıştım. Gözlerimin içindeki hayat enerjisinin geri geldiğini gören Yoongi tabi ki durumu anlamıştı.
"Hatırlıyorsun. Beni hatırlıyorsun!!!!"
Hızla ayağa kalkıp beni de kaldırmış ve sarılmıştı.
"Her şeyi hatırlıyorum Yoongi. Her şeyi..."
Grubumuzun diğer üyeleri de bu habere sevinmiş, ardından şaşkına uğramışlardı.
"Doktor kalıcı olarak hatırlamayacağını söylemişti. Bu nasıl olur?"
Namjoon'un sesi duyulduğunda bütün gözler ona dönmüştü.
"Gerçek aşkın öpücüğü diye buna derim işte!"
Cho Hee'nin cümlesi hepimizi güldürmüştü. Ancak hala bir sorundan kurtulamamıştık. Tabi ki sorunun ta kendisi konuşmayı ihmal etmemişti. O çirkin sesi kulaklarımı doldurduğunda, yüzümü buruşturmuştum.
"Aman ne duygusal bir an. Seni kandırma şansını elimden kaçırdım yani."
Yoongi Hwa'nın üzerine gideceği sırada onu durdurmuştum. Bu hareketime şaşırmış ve yüzüme bakmıştı. Yoongi'ye bakmadan yanından geçmiş ve Hwa'nın saçından tutup onu spor salonuna sürüklemeye başlamıştım.
Grubun geri kalanı da peşimden gelmeye başlamış, bir süre sonra can havliyle kıvranan Hwa'nın çirkin çığlıklarını susturmak adına onu yere fırlatmıştım.
Yoongi dahil diğerleri de şok geçirse de bana engel olma gibi bir niyetleri yoktu elbette. Hwa sinirle saçlarını düzeltmiş ve yerden kalmaya çalışmıştı.
Ancak sadece çalışmıştı. Çünkü omuzlarından tutup olduğu yere geri oturtmuştum.
"Artık senden iyice sıkılmaya başladım. Ne yüzsüz birisin sen böyle. Yoongi benim sevgilim ve onu asla elde edemeyeceğini artık anlaman için illa saçlarını yolmam mı gerekiyor?"
Hwa boğazını temizlemiş ve gözlerini benden kaçırıp Yoongi'ye bakmıştı. Arkamı dönüp Yoongi'ye baktığımda gülerek bana baktığını görmüştüm.
Ben de ona gülümsedikten sonra tekrar önümde duran Hwa'ya dönmüş, ayağa kalkmasına müsaade etmiştim. Üzerini düzelttikten sonra elini bana uzatmış ve konuşmuştu.
"Tamam gel, artık sizi rahat bırakacağım."
Böyle bir tepkiyi hiçbirimiz beklemiyorduk. Hwa'nın bana uzattığı eline bakarken konuşmadan edememiştim.
"Ne yani? Artık bizi rahat bırakacağını mı söylüyorsun? Bir planın olmadığı Ne malum?"
Hwa tekrar boğazını temizlemiş, uzattığı elini indirmişti. Mahçup bir şekilde yüzüme bakmış ve konuşmaya başlamıştı.
"Bak Hye. Yaklaşık bir kaç ay öncesine kadar zaten Yoongi'den çoktan vazgeçmiştim bile. Benim için imkansız olduğunu biliyordum."
"O halde neden hala sevgilimle uğraşıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School |M.Y.G|
Fanfiction"bir papatya düşün, yaprakları her zaman seni seveceğimi gösteren..."