-CHO HEE-
Jungkook 'un attığı konuma sonunda varmış ve doğruca bekleyen Jungkook 'a doğru ilerlemiştim. Geldiğimi anlayan Jungkook bana doğru dönmüş ve konuşmaya başlamıştı.Jungkook: ah.. geldin mi?
Ben: evet. Fazla beklemedin umarım.
Jungkook: yok ben de az önce geldim.
Ben: anladım. Eee ne konuşacaktın?
Jungkook: şöyle oturalım mı?
Ben: tamaam.Jungkook 'la denize bakan banklardan birine oturmuştuk. Ben Jungkook 'a bakarken o denize bakıyordu. Sonunda başını bana çevirmiş ve konuyu açmıştı.
Jungkook: konu geçen gün AVM'de konuştuklarımız. Fazla kalbini kırmadım değil mi?
Ben: yok hayır. Yani kırıldım tabi ama önemli değil.
Jungkook: hayır önemli. Ben öyle söylemek istemedim. Yani sevdiğim biri tabi ki var ama...
Ben: ama?
Jungkook: O.. o kişi senmişsin Cho Hee... Bunu yeni anladım. O günün akşamı. Seokjin ile konuşuyorduk. Seni sevdiğimi anlamamı da o sağladı.
Ben: be-beni sevdiğini mi?
Jungkook: evet. Ben galiba seni seviyorum Cho Hee..Jungkook öylece bana bakarken ben şok olmuş ve onca zamandır hayalini kurduğum şey gerçekleştiği için ağlamaya başlamıştım. Hep yapmak istediğim ama cesaret edemediğim şeyi yapmak için Jungkook 'a yaklaştım ve ona sarıldım. Jungkook 'un da bana geri sarılmasıyla kalbim çıkacakmış gibi olmuş ama kendimi sakinleştirmiştim.
Ben: ben.. ben seni çok seviyorum Jungkook..
Jungkook tam bir şey söylecekken telefonu çalmış ve homurdanarak ayrılıp telefonuna bakmıştı.
Jungkook: efendim Seokjin. Evet.... Evet...... Evet.... Evet..... Eveeeet..... Tamam yeter. Söyledim işte ne uzattın. Sonra konuşalım....... Görüşürüz.
Jungkook telefonu kapatıp cebine koymuş ve tavşan gülüşüyle bana dönmüştü. Ben ise olayı idrak etmeye aynı zamanda kendimi rüyada olmadığıma ikna etmeye çalışıyordum. 2 senedir sevdiğim ama benim yüzüme dahi bakmayan çocuk nasıl olur da birdenbire beni sever aklım almıyordu. Benimle oynaması ihtimalini aklıma bile getirmek istemiyordum. Ama nasıl oluyorsa her cevap ona çıkıyordu. Kafamı Jungkook'a döndürüp yüzüne bakmıştım. Jungkook anlamaz bir şekilde yüzüme bakarken konuşmaya başladı.
Jungkook: aklından neler geçtiğini tahmin edebiliyorum. Bende olsam öyle düşünürdüm doğrusu.
Ben: ne? Ne düşünüyorum?
Jungkook: şimdi biz seninle sevgili miyiz? Bunu düşünüyorsun değil mi?
Ben: ha-hayır. Ben aslında başka bir şey düşünüyordum.
Jungkook: neymiş?
Ben: 2 sene boyunca seni sevdim ama sen benim yüzüme dahi bakmadın. Şimdi de birden beni sevmeye başlıyorsun. Benimle oyun oynamıyorsun değil mi?
Jungkook: hayır Cho. Bildiğin gibi değil. Ben aslında nerden bakılırsa bayağı bir süredir seni izliyorum zaten. Davranışlarını, hareketlerini. Ayrıca son 2 haftadır sürekli rüyalarımda görüyorum. Biliyorum şuan çok saçma geliyor ama ben çok ciddiyim. Öyle hemen samimi de olunmuyor tabi. Buna saygı duyarım. Hatta istediğin kadar düşünme fırsatında var seni sık boğaz etmem. Ben sadece duygularımı söylemek istedim.Jungkook 'un konuşmasından sonra gülmüş ve tekrar sarılmıştım. Bir süre daha konuştuktan sonra kalkıp Hye Dae 'nin yanına gitmek için arabama binmiş ve ilerlemeye başlamıştım. Bu konuyu Hye Dae 'ye anlatmak için sabırsızlanıyordum.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁
-HYE DAE-Cho Hee gittiğinden beri merakla onu bekliyordum. Neredeyse 1 saat olmuş ama hala gelmemişti. Sonunda sıkılmış ve telefonumu elime almıştım. Instagram'a girmiş boş boş geziyordum. Sonunda Yoongi 'nin bir kızla attığı fotoğrafı görmüş ve yatakta uzandığım yerden hızla fırlamıştım. Bu kızı daha önce hiç görmemiştim. Fotoğrafın altına sadece bir kaç kalp bırakmıştı. Yorumlara girmiş ve bir sürü yorumun arasında tanıdık birinin yorumunu ararken Jimin 'in yorumuna denk gelmiştim.
Park_Chim2: vay demek gizli sevgilin buydu... Sonunda görebilirdik desene!!
Telefonu fırlattığım yerden alıp hızla Jimin 'i aramıştım.
Çalıyor... Çalıyor....
Jimin: alo Hye?
Ben: merhaba Jimin. Naber?
Jimin: iyiyim. Ya sen?
Ben: iyiyim. Sana bir şey sormak istiyorum.
Jimin: tabi. Dinliyorum.
Ben: ee.. Yoongi'nin sevgilisi mi varmış?
Jimin: evet. Yaklaşık 2 aydır söyleyip duruyordu. Biz bile görmemiştik. Bu gün ilk defa gördük kızı da.
Ben: anladım. Her neyse..
Jimin: sen neden sordun?
Ben: hiç öylesine..
Jimin: peki madem. Biz şimdi bizimkilerle basket maçı yapıyoruz. Maçtan sonra yanındayım. Uygun değil mi?
Ben: aslında.... Çok güzel olur.
Jimin: o zaman tamamdır.Telefonu kapatmış ve yatağa fırlatıp kafamı yastığa gömmüştüm. Seslice bir çığlık attıktan sonra hazırlanmak için ayağa kalkmıştım. Dolabın kapağını açacağım sırada kapı çalmış ve aşağı koşarak kapıyı açmıştım. Karşımda duran Cho Hee 'nin elinden tutup hızla odaya çıkarmıştım. Cho Hee gülerek çok güzel şeyler anlatmaya başlamıştı. Benim ise aklımda tek soru vardı. Jimin bizimkilerle basket maçı yapıyoruz derken herkesi kast ettiyse Yoongi de orada olmalıydı. Ya Jimin konuştuklarımızı Yoongi 'ye anlatırsa?
☘️☘️☘️☘️☘️
Ben: OHA CHO HEE ! SEN CİDDİ MİSİN!!
Cho Hee: evet ciddiyim. Ama şöyle de bir şey var. 2 sene boyunca yüzüme göz ucuyla dahi bakmayan Jungkook şimdi beni nasıl sevmeye başlar aklım almıyor.
Ben: aaaa.. cidden çok mantıklı. Gerçekten şuan beynim yanıyor. Kokuyu alabiliyor musun?
Cho Hee: (gülerek) Hyee... Beni kandırıyor ve sanki kullanacakmış gibi hissediyorum.
Ben: Jungkook 'la konuşmamı ister misin?
Cho Hee: bilmiyorum ki Hye..
Ben: Jimin gelicekmiş sen de gelmek ister misin?
Cho Hee: çok isterdim ama benim gitmem gerek. Babam ve annem bekliyor. İş yemeği mi ne varmış çok gerekli gibi. Oraya gideceğiz. Ama Jimin 'e de bir selam veririm tabi.
Ben: ben olsam koşarak giderdim. Bilirsin her zaman aç bir insanım.
Cho Hee: (gülerek) bunu kim bilmiyor ki Hye?
Ben: (kahkaha atarak) doğru...~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Cho Hee 'nin de yardımıyla üzerimi değiştirmiş salonda oturuyorduk.Annem ve babam her zaman ki gibi pazar olmasına rağmen işleri olduğunu söyleyip çıkmışlardı. Sonunda kapının çalmasıyla ayağa kalmış ve üzerimi düzeltip kapıyı açmıştım. Jimin gülerek selam verdikten sonra konuşmaya başlamıştı.
Jimin: selam kızlar.
Ben- Cho Hee: selam Jimin.
Jimin: eeee.. hadi Hye.. Cho sen de geliyor musun?
Cho Hee: yok eve gitmeliyim. Belki daha sonra. Yine de teklifiniz için teşekkür ederim.Jimin sadece gülmekle yetindiğinde ben hırkamı almış ve aşağı inmiştim. Evden çıktıktan sonra arabaya doğru ilerlemiş ve Jimin Cho Hee 'ye onu eve kadar bırakmamızı isteyip istemediğini sormuştuk. Ama Cho Hee biraz yürümek ve düşünmek istediğini söyleyip geri çevirmişti. Cho Hee 'ye sarılıp dikkatli gitmesini söyledikten sonra arabaya binmiştik.
Jimin: Cho Hee 'nin nesi var? Üzgün ama bir yandan da mutlu gibi sanki.
Ben: Jungkook sana anlatana kadar bir şey söyleme ama Jungkook Cho Hee 'ye onu sevdiğini söylemiş.
Jimin: evet biliyorum. İyi de neden mutsuz ki?
Ben: 2 sene boyunca yüzüne bakmayan birinin onu nasıl bir anda sevdiğini anlamaya çalışıyor. Onu kullanmasından korkuyor.
Jimin: isterseniz sizin için Jungkook 'la konuşurum.
Ben: çok güzel olur Jiminie. Teşekkür ederim.
Jimin: önemli değil. (Gülerek) Bu günler için varım.
Ben: bence her zaman olmalısın.Jimin gülerek karşılık verdikten sonra ilerlemeye başladı. Cho Hee 'nin üzülmesini istemiyordum. Her ne kadar Jimin soracak olsa da bu konuyu bir de Jungkook 'la kendim konuşmak istiyordum.
BÖLÜM SONU~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School |M.Y.G|
Fanfiction"bir papatya düşün, yaprakları her zaman seni seveceğimi gösteren..."