Güneş ışıkları gözüme nüfus ederken sabah olduğunu anlamıştım. Gözümü yavaşça açmış ve şok olmam bir olmuştu. Gözlerimin önünde tam dibimde bir bebek edasıyla uyuyan şeker çocuğu görmeyi beklemiyordum. Yaşadığım şok çok da uzun sürmemişti. Üzerimdeki eli yavaşça kaldırmış ve ayaklanmıştım. Saat tam 9 olmuştu. Okul için geç değildi çünkü ilk dersimiz 10 'daydı. Tekrar koltuğa ilerlemiş ve önüne eğilmiştim. Önümdeki minik burnu öpmüş ve seslenmiştim.
Ben: Yoongi....
Mırıltılar eşliğinde gözleri aralanan Yoongi bir süre sonra konuşmuştu.
Yoongi: Dae.... Okul vardı değil mi? Ben: evet. Ben giyinene kadar tamamen uyanmış ol. Birazdan geliyorum.
Tekrar ayağa kalkmış ve odama çıkmıştım. Lavaboya girip günlük işlerini halletmiş ve üzerimi giymiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağı indiğimde Yoongi çoktan ayılmış telefonu ile uğraşıyordu. Yanına yaklaşmış ve konuşmuştum.
Ben: hadi gidelim. Yoongi: tamam. Ancak önce bize gideceğiz. Bu kıyafetlerden kurtulmam gerek.
Kafamı sallamış ve evden çıkmıştık. Bir süre sonra Yoongi 'nin evine ulaşmıştık. İçeri girmeden önce durmuş ve konuşmuştum.
Ben: ailen evde değil mi?
Yoongi bilmediğini anlatmak için omuzlarını kaldırmış ve yürümeye devam etmişti. Ürkek adımlarla arkasından yürüyordum. Sonunda kapıyı açmış ve içeri gitmiştik. Etrafı süzmeye başladığımı gören Yoongi yanıma gelmiş ve konuşmuştu.
Yoongi: evde yoklar. Rahat ol.
Rahatlamış ve salona doğru ilerlemiştik. Yoongi beni oturtmuş ve konuşmaya başlamıştı.
Yoongi: sen takıl ben hemen geliyorum.
Kafamı sallamış ve Yoongi 'nin gidişini izlemiştim. Yukarı çıktığında ayağa kalkmış ve duvardaki fotoğrafları incelemeye başlamıştım. Sadece bir resim dikkatimi çekmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
