Okuldan hiçbir açıklama yapmadan sinirle çıkmış ve eve gelmiştim. Aklım almıyordu. Yoongi böyle bir şey yapmış olamazdı. Kendimi sinirle yatağa atmış ve yatağı yumruklamaya başlamıştım. Tam herşey düzelmişken bu da neydi şimdi.
-MİN YOONGİ-
Hye Dae 'nin lavaboya gittiğini öğrenmiş, merak edip peşinden gitmiştim. Kızlar tuvaletinin önüne geldiğimde Hwa saçlarını düzelterek dışarı çıkmıştı."Hye nerede?"
"gitti."
"nereye gitti? Ne söyledin ona?"
Hwa gözlerini kaçırmış, cevap vermemişti. Sinirlenmiş ve omuzundan itip bağırmıştım.
"ona ne söyledin!"
"sana pasta verdiği gün telefonunu benim açtığımı söyledim. Ve bizi birlikte sanmış olacak ki, gitti."
"sen lanet pisliğin tekisin. Oraya kardeşim için geldin! Benim için değil! Senin yüzünden onu kaybedersem, kendi ölümünü kendin seç. Çünkü severek uygulayacağım."
Son kez Hwa 'yı sinirle itmiş, koşarak okuldan çıkmıştım. Hye telefonlarımı açmıyordu. Doğruca Hye'nin evine doğru yol almıştım.
Sonunda eve varmış ve kapıyı hızlıca çalmıştım. Açmamakta haklıydı, ancak yanlış anlamıştı. Onu kaybedemezdim.
-HYE DAE-
O kadar çok ağlamıştım ki kendimi iyi hissetmiyordum. Bacaklarım işlevini yitirmiş, bedenim kendini taş misali olduğum yere sabitlemişti. Kapıyı Yoongi 'nin çaldığından emindim, içeri girmesini istiyordum ancak yerimden kalkamayacak kadar halsizdim. Arka kapının açılma sesini duymuş ve içeri girdiğini anlamıştım. Merdivenden çıkan ayak sesleri duymamla kapımın açılması bir olmuştu."Hye!?"
Yoongi telaşla başımı kaldırmış ve avuçlarının içine almıştı.
"ilaç falan içtim deme sakın."
Kafamı hayır anlamında sallamış, ve gözlerinin içine bakmaya devam etmiştim.
"beni sevdiğini sanıyordum Yoongi. Neden böyle bir şey yaptın?"
Yoongi beni kucağına almış banyoya götürmüştü. Hırkamı üzerimden çıkarmış ve duşa kabinin içine sokmuştu.
"önce bir kendine gel."
Suyu açtığı anda üşümüş ve kendimi sudan çekip Yoongi 'ye sokulmuştum. Hwa' yla böyle bir şey yapmasına rağmen ondan kopamıyordum. Nereye, hangi yola gitsem, yol yine ona çıkıyordu.
Bana sarılmış ve benimle beraber suyun altına girmişti. Dizlerimin bağı yine işlevini yitirince beni yere oturtmuş, alnını alnıma yaslayıp konuşmuştu.
"keşke o kıza körü körüne inanmadan önce, gelip bana hesap sorsaydın. Gerçeği, asla böyle bir şey yapmayacağımı anlatırdım sana."
"anlat o zaman.."
"Hwa kız kardeşime uzun bir süredir ders veriyor. Kız kardeşim ise benden telefonumu istemişti, çünkü ders çalışırken annem telefonunu alıyor. O sırada sen aradın. Telefonu almaya gelirken Hwa 'nın çoktan açtığını gördüm. Yani sana asla böyle bir şey yapmam. "
Gözümden akan bir kaç damla yaş, tepemizden akan suya karşırken, Yoongi' nin yanağına bir öpücük kondurmuştum.
"üşüyorum."
Yoongi ayağa kalkmış, beni de kaldırmıştı. Kenardan aldığı havluyu bana sarmış ve beni oturtup suyu kapatmıştı. Dolabımı açmış ve birkaç kuru kıyafet getirip beni yalnız bırakmıştı. Kapıyı kapattıktan sonra ona seslenmiş, tekrar kapıyı açmasını sağlamıştım. Bana bakmaya başladığında konuşmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School |M.Y.G|
Fanfiction"bir papatya düşün, yaprakları her zaman seni seveceğimi gösteren..."