•'13'•

214 10 0
                                    

Dün geceki eğlenceden sonra ne Cho Hee 'yle ne de diğerleriyle henüz konuşmamıştım. Sabah sabah yine her pazar olduğu gibi yarın okul olduğunu kendime hatırlatıp isyan etmiştim. Yataktan doğrulup bana çok yabancı gelen odada gözlerimi gezdirdim. Burası kesinlikle benim odam değildi. Telaşla ayağa kalktım ve odadan dışarı çıktım. Saatin 6:28 olduğunu görüp sessizce alt kata inmeye karar vermiştim. Salonda koltuğa kıvrılmış uyuyan Yoongi 'yi görmüş önce bir şok geçirmiş daha sonra ise bu kadar çekici olmasına lanet etmiştim. Hiç uyandırmadan bir süre baktıktan sonra tekrar yukarı çıkmak için arkamı döndüm ama yapamadım. Çünkü Yoongi 'nin sesini duymuş ve gözlerimi devirmiştim.

Yoongi: bakmaya doyamadın herhalde..

Yoongi 'ye dönüp hızla yanına gittim ve yere eğildim. Fazla yakınlaşmam dolayısıyla aramızda oluşan sıcaklığa aldırmadan konuşmaya başladım.

Ben: birincisi sana bakmıyordum telefonumu bulmak için göz gezdiriyordum. İkincisi ben neden burdayım?
Yoongi: gece yatta uyuyakalmıştın seni uyandırmak için yanına geldiğimde beni bırakma sizin evinize gidelim yanında olmak istiyorum dedin. Ben de seni buraya getirdim. Ama merak etme bütün gece burada yattım.
Ben: ne? Ben gerçekten bunları söyledim mi?
Yoongi: hıhı...

-Yatta-
Yoongi: Hye.. kalk hadi seni eve götüreyim.
Ben: beni bırakma Yoon. Yanında olmak istiyorum..
Yoongi: ne diyorsun Hye?
Ben: sizin eve gidelim mi?
Yoongi: emin misin?
Ben: eveet.. (ayağa kalkarken) bana sarılır mısın?
Yoongi: (sarılırken) of Hye of ben seninle ne yapacağım?

-Şimdiki Zaman-
Ben: ahh... Şimdi hatırladım. Daha başka bir şeyler saçmaladım mı?
Yoongi: saçmalamak mı? Bence gayet hoştu..
Ben: dalga geçme Yoon.
Yoongi: her neyse neden bu saatte kalktın?
Ben: bilmem ki. Sen uyumuyor muydun?
Yoongi: uykum yoktu. Gözlerimi kapatmıştım dinlendirme falan bilirsin işte..
Ben: anlıyorum. Evde neden kimse yok?
Yoongi: annem ve babam 1 haftalığına iş gezisine gitmesi gerekiyordu. Sen beni sorguya mı çekiyorsun?
Ben: e sende cevap veriyorsun.
Yoongi: git uyu Hye. Çok konuşmaya başladın.
Ben: uyandım bir kere daha uyuyamam.
Yoongi: ayağımda sallamamı ister misiniz Hye Dae hanım?
Ben: olur. :D

Yoongi beni takmayıp arkasını dönünce arkasında kalan boş yere uzandım ve sırtımı döndüm. Yoongi kafasını kaldırıp baktıktan sonra konuşmaya başladı.

Yoongi: ne yapıyorsun?
Ben: yatıyorum görmüyor musun?
Yoongi: onu görüyorum neden yatakta yatmak yerine burada yatıyorsun?
Ben: senin burda yatmana içim el vermedi. Yanında yatmak istedim. Çok rahatsızsan git yatakta yat. Ben gayet rahatım şuan çünkü..
Yoongi: ne yaparsan yap sessiz ol yeter.
Ben: tamam.

Yoongi 'nin güldüğünü hissetmiş bende sırıtmıştım. Yoongi de kafasını eskisi gibi yerine yerleştirdikten sonra evde sessizlik hakim oldu. Sessiz ortamlarda hep konuşma isteğiyle dolardım aynı şuan da olduğu gibi..

Ben: böyle de ço-
Yoongi: Hye..
Ben: tamam sustum.

Yoongi beni yine tersleyince susmaya karar verip gözlerimi kapattım. Yanımda Yoongi 'nin olması beni gerse de garip bir şekilde güzel hissettiriyordu. Telefonumun çalmasıyla gözlerimi açmış ve telefonu bulmak adına odada gözlerimi gezdirmiştim. Yoongi 'nin homurdanarak söylediği şeye sırıtmış ve telefonumu almak için ilerlemiştim.

Yoongi: az önce televizyonun orda olduğu göremeyecek kadar bakmadın sanırım.

Telefonumu alıp kimin aradığına baktım. Arayan babamdı. Hızlıca telefonu açıp konuşmaya başladım.

Ben: alo? Baba?
Babam: Hye kızım nerdesin?
Ben: bir arkadaşımın evindeyim.
Babam: hangi arkadaşının evindesin?
Ben: ee.. şeyin.. Cho Hee 'nin. Bir kaç saate geliyorum zaten.
Babam: iyi öyle olsun madem. Bir daha haber vermeden böyle şeyler yapma kızım meraktan öldük burda.
Ben: tamam babaa..

Babam son kez "görüşürüz" dedikten sonra kapatmıştı. Hızla Cho Hee 'nin numarasını tuşlamış ve beklemeye başlamıştım.

Cho Hee: alo? Hye? Saatin kaç olduğunun farkındasın değil mi?
Ben: farkındayım Cho..
Cho Hee: ee noldu niye aradın kötü bir şey yok değil mi?
Ben: yok. Bu gün buluşalım mı diyecektim.
Cho Hee: tamam. Olur.
Ben: tamam. Ben sana haber veririm o zaman.
Cho Hee: tamaaam. Görüşürüz.
Ben: görüşürüz.

Telefonu kapattıktan sonra tekrar yerine koymuş ve Yoongi 'ye dönmüştüm. Yoongi tek elini başının altına koymuş öylece bakıyordu.

Ben: ne?
Yoongi: ne yalan be. Cidden oskarlık oyuncusun.
Ben: ne deseydim?
Yoongi: açık bir şekilde gerçeği söyleyebilirdin. Sonuçta annen beni seviyor.
Ben: çok komiksin gerçekten.

Son cümlemi söyledikten sonra yukarı çıkmak için dönmüş ve ilerlemeye başlamıştım. Ancak Yoongi peşimden gelmiş ve kolumdan tutup kendine çevirmiş aynı zamanda kollarıyla hareket etmemi engellemişti.

Yoongi: 1.komiklik olsun diye söylemedim. 2.kafana göre çekip gidemezsin!
Ben: sende kafana göre beni istediğin yerlere sürükleyemezsin! Oyuncak değilim ben! Hye oraya Hye buraya! Ya itiyorsun ya çekiyorsun! Bana böyle davranamazsın.
Yoongi: benim tek amacım seni koru-
Ben: neden? Neden beni korumaya çalıyorsun? Buna ihtiyacım yok! İstemiyorum!
Yoongi: Hye sesini yükseltme.
Ben: yükseltirsem ne olur? Ne yaparsın?!
Yoongi: Hye! Sana sesini yükseltme diyorum!
Ben: niye çok mu rahatsız oldunuz Yoongi hazretleri!? Çok da umrumda zaten! Umrumda değilsin Yoongi benden uza-

Sözlerimi yarıda kesen Yoongi 'nin dudaklarımızı birleştirmiş olmasıydı. Şok olmuş bir şekilde olduğum yerde durmuş öylece bekliyordum. Sonunda kendime gelmiş ve Yoongi 'den ayrılmıştım. Yüzüne bakmaya devam ederken Yoongi konuşmaya başladı.

Yoongi: sana sesini yükseltme demiştim.

Hiçbir şey söylemeden yukarı çıktım ve çantamı aldım. Hızla aşağı inip telefonumu da aldım ve dışarı çıkmak için kapıyı açacağım sırada Yoongi kapıyı tutmuştu.

Ben: ne yapmaya çalışıyorsun?
Yoongi: hiçbir şey.
Ben: o zaman bırak gideyim. Babam merak etti zaten.
Yoongi: gitmek için bahanen bu mu?
Ben: bu bahane değil. Gitmek istiyorum.

Yoongi beni kendine çekip bu sefer sarılınca biraz beklemiş ama dayanamayıp ben de sarılmıştım.

Ben: özür dilerim.
Yoongi: neden?
Ben: sana bağırdığım için.
Yoongi: asıl ben özür dilerim. Böyle düşündüğünü bilmiyordum. Bir daha yapmam.

Yoongi sarılmayı bırakıp koltuğa ilerledi ve oturdu.

Yoongi: hala gitmek istiyor musun?
Ben: b-bilmiyorum.
Yoongi: istiyorsan gidebilirsin.
Ben: git dersen giderim.
Yoongi: ...

Yoongi hiçbir şey söylemeyince kapıyı açmış ve dışarı çıkmıştım. İçimden hoplamak zıplamak gelse de kendimi tutmuş ve yürümeye başlamıştım. Bir an önce eve gidip Cho Hee 'ye anlatmak istiyordum.
◀️◀️◀️◀️◀️◀️

Cho Hee: OHA KIZIM SEN NE DİYOSUN???
Ben: offf kendimi iyi hissetmiyorum. :D
Cho Hee: çok iy- ah bir dakika telefonum çalıyor.
Ben: kim arıyor?
Cho Hee: Hye şuan gerçek mi bu gördüklerim?
Ben: gerçek galiba çünkü ben de görüyorum. İkimiz aynı anda delirmiş olamayız. Açsana hadi.

Cho Hee derin bir nefes almış ve arayan Jungkook 'a cevap vermişti.

Cho Hee: alo Jungkook? ...... Eee.. evet müsaitim. ...... Ta-tamam gelirim. ...... Görüşürüz.

Cho Hee telefonu kapatıp ayağa fırlamış ve zıplamaya başlamıştı. Ben de heyecanla ayağa kalkmış ve konuşmaya başlamıştım.

Ben: ne dedi ne dedii???
Cho Hee: benimle buluşmak istediğini ve önemli bir şey konuşacağını söyledi.
Ben: ses tonu nasıldı?
Cho Hee: neşeli geliyordu.
Ben: o zaman ne duruyorsun gitsene.
Cho Hee: çok heyecan yaptım şimdi.
Ben: sakin ol bu gün çok güzel olucak Cho. Eminim..

BÖLÜM SONU.....

School |M.Y.G|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin