Eve geldiğimde ilk işim kendimi yatağa atmak olmuştu. Uyandığımda ise okula gitmem gerektiğini fark etmiş ve hızla giyinip evden çıkmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bugün Yoongi yoktu, ancak akşam eve girmeden önce aldığım hırkasına uygun bir kombin yapmıştım. Yanımda değilken bile yanımda olsun istiyordum.
Yürümek için halim olmadığından kendimi otobüse atmıştım. Neredeyse boş olan otobüste hiç zorlanmadan oturmuştum. Kulaklığımı da taktığımda kafamı cama yaslanmış ve dışarıyı izlemeye başlamıştım.
Bir süre sonra otobüsten indiğimde 2 dakika daha yürümem gerekiyordu. Kulaklığım hala kulağımdayken içimi bir ürperti kaplamış ve bomboş sokakta gözlerimi etrafta dolaştırmıştım.
Bir anlığına durup kulaklığımın tekini çıkardığımda kimsenin olmadığına kanaat etmiş, ancak adımlarımı hızlandırmıştım.
Bir süre sonra okul görüş açıma girdiğinde aynı anda biri daha görüş açıma girmişti. Bu ne Jimin 'di, ne de Yoongi. Aniden durduğumda kulaklıklarımı çıkarmış ve telefonumla beraber cebime koymuştum.
Karşımdaki kişi bana biraz daha yaklaşmaya başladığında onu tanımıştım, ancak onun burada olması imkansızdı. En son polislere teslim ettiğimiz Joon Seo' nun şuan tam karşımda duruyor olması beni fena halde germişti.
Başımdan aşağı dökülen kaynar suları def edif soğuk suyu başımdan dökmüş ve kendime gelmiştim. Hızla arkamı dönmüştüm. Benden uzun olan bedene çarptığımda korkuyla kafamı kaldırmış ve önümdeki kişiye bakmıştım.
"Hye, sen iyi misin?"
Karşımda duran Taehyung 'la derin bir iç çekmiş ve panikle Taeyhung' a sarılmıştım. Kısa bir süre sonra kendime geldiğimde Tae 'nin koluna girmiş ve konuşmuştum.
"evet, iyiyim. Ancak sen olmasaydın bayılacaktım sanırım."
"onu tanıyor musun?"
Gösterdiği yere baktığımda onun başka biri ile konuştuğunu gördüm. Gözlerim Taehyung' a döndüğünde gözlerinin içindeki alevleri hissetmemek mümkün değildi.
"hayır, tanımıyorum. Sadece tek olduğum için tedirgin oldum."
Taehyung kafasını yavaşça salladıktan sonra yürümeye başlamış, bir süre sonra Joon Seo'nun yanından geçmiştik. Joon Seo'nun ters bakışları üzerimde gezinirken ben sadece önüme bakıyordum.
Joon Seo 'nun bakışlarını sırtımda hissediyordum. Tüm kaslarım aynı anda gerilirken amacının beni tek yakalamak olduğunu anlamıştım.
Sonunda okula vardığımızda hep oturduğumuz yerde duran Cho Hee' ye doğru ilerlemiş ve ona sarılmıştım. Daha sonra az önce yaşanan olay hiç olmamış gibi davranıp diğerlerine de sarıldıktan sonra hiç oturmadan sınıfa ilerlemiştik.
