İyi okumalar <3
Çocuklarla beraber vakit geçirdiğimiz cumartesi günün ertesi günü babam akşam yemeğinden sonra tekrar yanına çağırmıştı. Son seferde işler iyi gitmemişti. Bu yüzden fazlasıyla gergindim.
Bütün gece uyumayıp Barkın ile konuşmuştum. İlteriş'in Aysima'nın benden hoşlandığını söylediğimde bir anda sinirlenmişti. Sonra da Aysima'nın yanından kalkmam için yalvarmaya başlamıştı. Okul zaten bitmek üzere desem de hiç umurunda olmamıştı.
Ama büyük ihtimalle önümüzdeki yıl kalkardım zaten yanından. Barkın ondan hoşlanan biriyle bunu bildiği halde birlikte otursa ben de bu durumdan çok hoşlanmazdım. O yüzden onu rahatsız hissettirmek istemiyordum.
Barkın ile olmak, onun sesini duymak bana iyi geliyordu.
Dünkü konuşmadan sonra Barkın ile görüşmemde artık bir sorun olmadığına karar verilmişti. O yüzden okul çıkışı her gittiğimiz parka gelmiştik yine. Bu sefer her zamankinin aksine ben onun dizlerine yatmıştım. O da parmaklarını yanaklarımda gezdiriyor arada saçlarımı okşuyordu.
"Anlatacak mısın, ne konuştunuz?" diye sordu.
Yüzümdeki parmakları mayıştırmıştı beni. Gözlerimi kapatıp parmak uçlarını daha fazla hissetmeye çalışıyordum.
"Seni ne kadar çok sevdiğimi anlattım işte," dedim gözlerimi açmadan. Alnıma vurdu parmağıyla. "Gerçekten öyle ama," dedim. Bir noktada bundan bahsetmiştim gerçekten de. Dalga geçmiyordum.
"Melih ile bir kere daha konuşmuşlar. Nasıl hissettiğini anlıyorum dedi. Bu yaşlarda kendine hakim olmak zormuş. Ama eğer kararlıysam önümde durmayacakmış. Yine de babam olarak en önemli görevi beni korumakmış. O yüzden dikkatli ol dedi. Yaşadığımız toplum, bulunduğumuz ülke ortadaymış. Herkes onun anladığı gibi anlamazmış bizi."
Gözlerimi açıp Barkın'ın koyu gözlerine baktım. "Şu an halka açık bir parkta şu pozisyonda olmamızdan hoşlanmazdı sanırım," dedim. Gerçi etrafımızda ağaçlar vardı ve çevrede pek kimse yoktu ama yine de etrafta birileri vardı.
"Çok şanslısın," dedi. Onun da babasıyla olan ilişkisiyle kafasında kıyas yaptığından emindim. "Seninki de anlayacaktır eninde sonunda," dedim. Sonra gülüp parmaklarımı onunkilere doladım. "Benimki biseksüel ya," dedim. Oflayarak kısık sesle güldü.
Melih'in bu fikrini söylediğimden beri gülüyordu buna. "Gerçekten öyle bak, hala anlıyorum ne hissettiğini diyor," dedim. Tekrar güldü. Gülmesini o kadar çok seviyordum ki. "Acaba daha önce aşık olduğu bir erkek olmuş mudur?" diye sordu. Omuz silktim. Annemi seviyordu. Evlilikleri aşk evliliğiydi. Çok tutkulu bir aşk yaşamışlar. Babam deliriyormuş annem için. Annemin ailesi çok hoşlanmıyormuş babamdan ama bu babamı yine de durdurmamış. Dedemler onları ayırmaya çalıştıkça babam daha çok çabalamış.
Babam gerçekten bir erkeği sevdiyse onu annemi sevdiği kadar sevmemişti büyük ihtimalle. Yoksa annemden vazgeçmediği gibi ondan da vazgeçmezdi.
"Sonra arkadaşın ile görüşebilirsin ama çok dikkatli olun falan dedi. Anladığın dikkatli olma konusuna çok fazla vurgu yaptı. Arkadaşın deyince sevgilim diye düzelttim. Boğazını falan temizledi. Çok komikti."
Başını salladı. "Annem ile konuştuk sonra. Yaşını, kim olduğunu falan sordu. Fotoğrafını açtırdı," dedim. "Sonra da dedi ki yaşlarınız küçük, sınırlarınıza dikkat edin."
Kaşlarını çattı. "Nasıl yani?" diye sordu.
"Sevişmeyin demek istedi sanırım."
Parmakları hareketini kesti. Bu konuyu daha önceden konuşmamıştık. "Dikkat ederiz dedim ben de." Yüzüne bakmaya devam ettim. Elimi götürüp parmağımı onunkilerin üzerinde gezdirdim. "Daha önce bunu konuşmadık," dedi aklımdan geçenleri tekrar ederken. Konuşmamızın zamanı gelmişti sanırım.
"Yapmak istiyor musun?" diye sordu. Gergin duruyordu. Onu hiçbir şeye zorlayacak değildim. Ben de ne istediğimden tam olarak emin değildim zaten. "Seninle olmak istiyorum. Sana dokunmayı seviyorum ama buna hazır mıyım emin değilim," dedim
"Yanlış anlama erkek olmandan değil ama cinselliğe hazır olup olmadığımı bilmiyorum."
Başını salladı. "Ben de aynı şekilde," dedi. Biraz rahatlamış gibiydi. Ben de rahatlamıştım. "Sadece henüz bunları düşünmek için çok erken. Ben sadece senin yanında olmak istiyorum şu an. Ama ileride bir gün sen de istersen ve ben de istersem o zaman olursa, o zaman sevişirsek hoşuma gider."
Gülerek başımı salladım. Sevişirsek kelimesini fısıldayarak söylemişti. "Ama şu an," dedi ve yutkundu. "Şu an da sana dokunmayı, seni öpmeyi istiyorum. Sadece dudaklarını değil ama onları da," dedi. Yanaklarım kızarmaya başlamıştı. İlk kez Barkın'ın böyle bir yönünü görüyordum. Ve çok hoşuma gitmişti.
"Ben de," dedim. "Aynı düşünüyorum."
Parmaklarını tekrar hareket ettirdi. Baş parmağının alt dudağımın üstüne getirdi. Başım dönüyordu, sesler uğultu olarak gelmeye başlamıştı. Parmağını biraz hareket ettirdi.
"Çok tatlısın," dedi. Kızarmış yanakları, hızla hareket eden göğsü, aralık duran dudakları ve kısılmış gözleri ile kendisinin daha tatlı olduğunun farkında değildi tabii ki.
Parmağının ucunu öptüm bu sefer. "Dikkatli olmuyoruz sanırım," dedi. Güldüm. Parmağını hala çekmemişti.
"Bir şey daha demem lazım ama yaptığın şeyi kesmeni istemiyorum o yüzden şu an söylemeyeceğim." Ben konuştukça parmağı de hareket ediyordu.
Ellerini üstümden çekti. Parmağını dudağına götürüp emdi.
Ölecektim birazdan galiba.
"Söyle," dedi yüzüme bakarken. Doğruldum. Tek kolumun üstüne ağırlığımı verip yüzüne baktım. Eh yani yapacak bir şey yoktu.
"Annemler seninle tanışmak istiyorlar."
Şokla geriye çekildi.
"Hemen şimdi olmak zorunda değil. Biraz zaman geçtikten sonra olabilir, belki yaz tatilinde. Melih'in sınavından sonra. Tanışmak istersen yani. İstemezsen olmayadabilir."
"Bilmiyorum," dedi mırıldanarak. "Sadece söyledim," dedim. Baskı altında hissetmesi en son istediğim şeydi. Rahatsız olmasını istemiyordum. Ben daha ailemle yeni konuşmuşken ve onlar beni bile tam kabullenemezken Barkın'ı önlerine atmayacaktım zaten.
Ama ilerleyen zamanlarda neden olmasındı ki?
"Tanışmak zorunda değilsin," dedim. "Sadece bir öneri."
Başını salladı. "İleride bakalım buna olur mu?" diye sordu duyduğum en masum ses tonuyla. Etrafa hızlıca göz atıp yaklaştım ve yanağına hızlı bir öpücük kondurdum.
"İyi ki o gün sınavda yanıma oturmuşsun," dedim. Gülümsedi. "İyi ki o günden sonra sürekli gelip beni rahatsız etmişsin."
![](https://img.wattpad.com/cover/273790407-288-k813895.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimseyi sevmeyin! bxb
Historia Cortahenüz olgunlaşamamış on yedilik melik, asla sakinleşemeyen agresif barkın ile tanışır. çoğunlukla düz yazı, bazen texting.