Selam herkesee yukarıda kitabın tanıtım videosu var lütfen herkes izlesin çünkü çok çok fazla güzel olmuş 🥺Televizyondan gelen cızırtı az sonra gelecek komutanın habercisiydi. Herkes yatağında yavaş yavaş gözünü açmaya başlamıştı. Her şey karanlık, buğulu gözüküyordu. Cızırtı, kulak tırmalayıcı sinyal sesine dönmüştü. Emir gelmeden tek bir kişi bile ayağa kalkamazdı. En azından canını isteyen yapmamalıydı.
"Yeni gün için hemen herkes kalkın!"
Herkes bir kişiymiş gibi kalktı. Çıplak vücutlarına yavaş ama sert adımlarla giysilerini giymeye başladılar.
Etrafta sesler yükselmeye başlamıştı. Yeni günün duyurusu, haberler ve daha bir sürü şey hemen her yerde sesleniyordu.
"Savaşın çıkması olası gözüküyor. Ama hangi dünyayla onu kestirmek güç."
Çocuk şapkasını kafasına oturtup babasına döndü. Gözleri dolu doluydu.
"Sizin zamanınızda dünya böyle bir yer değildi değil mi baba?"
Adam çocuğun elini sıkı sıkı tutmuş yürüyordu. Pek konuşmak gelmiyordu içinden fakat aynı zamanda içini dökmek istiyordu.
"Böyle değildi tabii oğlum. Bizim zamanımızda iki, üç bilemedin beş dünya vardı. Şimdi önüne gelen dünya yaratıyor."
Çocuk bir süre durup babasını izledi. Bu cevap onu tatmin etmemişti. Daha fazlasını istiyordu.
"Nasıl oldu her şey? Başlangıç nasıldı? Nasıl yarandık? Bizi yöneten kim? Neden varız?"
Çocuk arka arkaya bitmek bilmeyen sorular sorup duruyordu. Adam sıkılmıştı fakat çocuktan değil geçmişi düşünmekten.
"Yaratıcımız kim bilmiyoruz. Sormak da yasak. Gün gelince o kendisini bize gösterecektir diyorlar. Fakat o gün geçmişten bu güne hiç gelmedi."
"Nasıl yani şimdiye ölmesi gerekmez mi?" Çocuk şaşkınlıkla bakıyordu. Çünkü her var olan şey bir gün ölürdü. Çünkü öyle görmüştü. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler.
"Hayır" dedi adam gülümseyerek. "Yaratıcılar hiçbir zaman ölmez."
Adam çocuğu parka doğru sürükledi. Bugün işe gitmek istemiyordu. Belki de çocukla konuşmak ona iyi gelmişti.
"Atalarımız birkaç şey anlatırdı aslında. Böyle herkes birbirine efsane gibi aktardı. Pek aklımda değil gerçi. Yine de dinlemek ister misin?"
Çocuk sevinçle doğruldu. Gözleri parlıyordu. Hızla kafasını aşağı yukarı salladı. Sakince ve hiçbir sözünü kaçırmadan onu dinliyordu.
"Efsaneye göre zamanında Dünya ismi verilen gerçek bir dünya varmış. İnsanlar orda yemiş, içmiş, gezmiş, çocukları bile farklı oluyormuş hatta. Onların da kendi yaratıcıları varmış. Sonra orası çok kötü bir yer olmaya başlamış. O zaman bizim şimdiki yaratıcımız çıkmış ve sanal dünya adı verdiği bu toprakları kurmuş. Tabii o zamanlar televizyon denilen şey-her neyse artık bilmiyorum- oradan izlemişler bu süreci. Herkes gitmek için sabırsızlanmış. Fakat dediklerine göre diğer dünya daha güzel bir yermiş ve o dünyada kalan yegâne insan bizim yaratıcı diye söylentiler var."
Adam durdu, soluklandı. Çocuk şaşkınlıkla onu dinliyor aynı zamanda da tarif ettiği dünyayı hayal ediyordu. Keşke orayı görebilseydim diye geçirdi içinden.
"O dünyanın fotoları var mı hiç?"
"Hayır, hepsi yasak. Yakıldı, yok edildi." Adam kendi söylediği cümleden kendisi bile korkmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8 Numara
Mystery / Thriller"8 numaralı odadayım." Telefonu kapatıp otel kapısından içeri girdim. Derin nefes alıp vermekten bayılacak gibi hissediyordum. Kafam allak bullak olmuş bir şekilde tam girişte durdum. "Ee burası?" Dedim kendi kendime şok olmuş bir şekilde. Bir an g...