Meltem Şahin.
"Modellerimiz bunlar."
Hepsi birbirinden güzel olan kızlara baktım ve gülümsedim. Bir süre bir şey söylemeyince odadaki herkes yüzüme dik dik bakmaya başladı. Kendi uçsuz düşüncelerimden sıyrılıp düşündüklerimi kelimelere dökmeye karar verdim.
"Güzeller evet, ama benim istediğim bu değildi" dedim hâlâ yüzümdeki gülümsemeye koruyarak. "Daha alışılmışın dışında bir güzellik bekliyordum. Standartlar beni yoruyor biliyorsunuz."
Tam dizinin altında biten siyah etekli kadın boğazını temizleyip bakışlarını aşağı indirdi. Benden çekindiğinin farkındaydım ama bu kadarı da abartıydı.
"İlk baktığımızda insanlar bir şaşırsın, gözlerine hitap etmesin. Fakat baktıkça güzelliklerinin farkına varılan bir güzellik istiyorum. Tabii ki doğal aurayı da unutmamak gerek. Düz bir güzellik yetmez."
"Türkiye birincisi falan mı seçiyorsunuz pardon?"
Kızın biri istemsizce göz devirerek sordu. Damarıma bastığı için normalde bir kadına yapmadığım şeyi yaptım. Sesimi yükselttim.
"Defol, hemen!"
Kız yüzüme bakmaya devam edince sabrımı daha da zorladığının farkında değildi. Üstelik ağzında gevelediği sakız da gözümden kaçmadı. Sakızdan nefret ederdim, böyle ciddi ortamlardaysa daha da fena.
Güvenliği çağırdım ve tüm kızları odadan çıkarttım. İsmini bilmediğim etekli kadını yanıma çağırdım.
"Az önceki kızın tüm bilgileri, belgelerini istiyorum. Bundan sonra hiçbir ajansla çalışamayacak. Her iş teklifi önlenecek. Bunu kendisi istedi."
"Çok mütevazice" dedi kadın kafasını sallarken. Bu gün hayatını sonlandırmak isteyenler bir hayliydi anlaşılan.
Ona bir şey demedim, hatta ciddiye bile almadım.
Bugün tam bir ay sonra babamla buluşacaktım. Sanırım ilk defa o adamı gördüğüm için heyecan yapıyordum.
Hapisten kaçmasından neredeyse bir ay geçmişti. Bu süre içinde neden benimle buluşmak istemediğini sorgulamıyordum. Onun hep bir bildiği vardı.
"Meltem hanım araba kapıda bekliyor."
"Teşekkür ederim arabaya gerek yok. Biraz yürümek istiyorum."
Ardından tüm çantamı topladım ve o odadan olabildiği kadar koşarak uzaklaştım. Bu işe nereden ve neden girdiğim hakkında doğrusu pek bir fikrim yoktu. Hatta bu iş hakkında bile bir fikrim yoktu.
Anayola kadar yürüdükten sonra tanıdık birinin olmadığından emin oldum. Karşıma çıkan ilk taksiyi durdurup arka koltuğa geçtim.
"Şimdi size tarif edeceğim yere gideceğiz. Hem de hemen!"
Sesim olabildiğince otoriter çıkmıştı. Zaten yüzümü görünce bile dediğimi yapmaması için bir neden kalmayacaktı. Yine de bunu tercih etmiyordum.
Adama tarif ettiğim yere varınca onun da arabadan inmesini istedim. Az sonra yaşananlar için çok üzgündü.
"Özür dilerim" dedim gözlüğümü çıkarırken.
İsmini bilmediğim adam yarı şaka, yarı ciddi bir ifadeyle bana baktı.
"Hadi içeri geçelim."
Büyük ve inanılmaz büyük olan o evin karşısındaydık. Burası nasıl olur da dikkat çekmiyordu çok merak ediyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
8 Numara
Mystery / Thriller"8 numaralı odadayım." Telefonu kapatıp otel kapısından içeri girdim. Derin nefes alıp vermekten bayılacak gibi hissediyordum. Kafam allak bullak olmuş bir şekilde tam girişte durdum. "Ee burası?" Dedim kendi kendime şok olmuş bir şekilde. Bir an g...