Merhaba bebeklerr. Aslında burayı kime yazıyorum ben de bilmiyorum çünkü neredeyse okuyan kimse kalmadı ama olsun :( gelecekte umarım bu yorumun pasajında bir sürü güzel yorum görürüm. O güne kadar yazmaya devamm
Bu bölümün nereden çıktığını anlamak için 13.cü bölüme bakabilirsiniz.
23 Ekim.
Meltem Şahin.
"Sen? Kemal?"
Aralık kapıdan tam gözlerinin içine cin gibi bakıyordum. Onun karşısında korkmuş bir şekilde kalamazdım. Meltem Şahin kimsenin önünde öyle olamazdı.
"Bunca zaman sonra ne diye geldin? Yine kana mı susadın?"
Kemal kapıyı bir vuruşta açtı. Arkaya doğru sıçradım ve elimle kapıyı tuttum. Daha sonra neden bilmiyorum girmesine izin verdim.
"Seninle iş birliği yapmamız lazım. Çok önemli!"
Normalde olsa belki güler geçerdim ama onu o kadar iyi tanıyordum ki neyi ciddi, neyi öylesine söylediğini biliyordum. Sandalyeyi çekip oturdum ve onun da oturmasını bekledim.
Orda, eskiler hiç yaşanmamış gibi tam tamına iki saat konuştuk. Bana anlattıkları kanımı donduran cinstendi. Mevzu bittiğinde derin bir oh çekmeye bile korkar olmuştum.
Şimdi anlıyordum, babamı sevmekte haklıydım.
Meltem Şahin asla yanılmazdı.
Ve şimdi anlıyordum bunca mutsuzluğumun nedeni de babamdı.
Fakat tüm bu düşüncelere rağmen ağzımdan çıkan cümleler hiç de hoş değildi. "Ama o benim babam. Düşündüğüm her şeyi ikinci plana atmama neden oluyor."
Kemal belki de çoğu kişinin düşündüğünün aksine bir tepki vermişti fakat ben o an anlamıştım böyle bir şeyle karşılaşacağımı.
"Seni anlıyorum bu yüzden tökezlememen için yanında olmama izin ver" dedi. Kalkıp elini sobaya yakın tuttu. Üşümüştü. "Yanındayken duygularıyla değil mantığıyla hareket ettigin tek kişi benim. Hoş, iyi mi kötü mü bilemiyorum."
Bunu yüzünde hafif tebessümle söylemişti ama biliyordum içinde bir acı oldugunu. Yine de ona acıyamazdım, ona inanamazdim.
Çünkü her ne kadar iyi gibi görünse de aslında gerçekten şerefsizin tekiydi. Maalesef bu onun kanında vardı ve kurtulamazdı.
Ayağa kalkıp geçirmek için yanına gittim. Artık gitmesi gerekti. "Bir şeyler lazım olursa sana ulaşırım."
"Bizim için yeni bir başlangıç var belki?"
Aniden dediği sözler beni şaşırtmıştı aslında. En azından şu an bulunduğumuz durumda bunu beklemiyordum.
Tek kaşımı kaldırdım ve yüzüne ciddi bir bakış attım. Bu onu etkilememiş olacak ki üzerime yürümeye başladı. İşaret parmağımı omzuna doğru uzattım ve onu durdurdum. Duruşumu daha da dikleştirme gereği hissettim ve yaptım.
"Belki kocamı sevmiyor ve ona her türlü şeyi yapıyor olabilirim ama biz hâlâ evliyiz. İhanet etmek son başvuracağım yol bile değil!"
Bunun üzerine hiçbir şey demedi ve kendisi sessizce kapıya doğru yöneldi. En azından anlayışlı - tabii ne kadar denirse artık - iyiydi.
Ve o gün hayatımda kabul ettiğim tek ve en büyük hatamı yaptım.
Babamın yanına gittim.
Kemal'in açık açık gösterdiği kaçış planı ve sonraki olayları bilmeme rağmen oraya gittim. Babama ilk kez güvendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8 Numara
Mystery / Thriller"8 numaralı odadayım." Telefonu kapatıp otel kapısından içeri girdim. Derin nefes alıp vermekten bayılacak gibi hissediyordum. Kafam allak bullak olmuş bir şekilde tam girişte durdum. "Ee burası?" Dedim kendi kendime şok olmuş bir şekilde. Bir an g...