BÖLÜM 1 : ❝ÂN❞

509 23 74
                                    

Bu kitap ; küfür, argo, cinsellik ve olumsuz ögeler içermektedir. Rahatsız olacakların okumaması önemle rica olunur.

BÖLÜM 1 : ÂN

❝ Bazı anlar vardır ki, kalbi orta yerinden ikiye böler. Parçalara ayırır seni, yok eder. Üzerine kovalarca kaynar su dökülmüş gibi hissettirir, nefesini keser. ❞

başlama tarihimizi buraya atalım mı? :)

Sigaramdan son bir fırt çekip zehrin ciğerlerime nüfuz etmesine müsaade ederken ince, uzun parmaklarımla kavradığım fotoğrafa baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sigaramdan son bir fırt çekip zehrin ciğerlerime nüfuz etmesine müsaade ederken ince, uzun parmaklarımla kavradığım fotoğrafa baktım.

Katran karası gözlerim sarhoşluğun, belki de biraz olsun ruhsuzca akıttığım birkaç damla gözyaşının vermiş olduğu mağrurlukla kırmızının en güzel tonuna bürünmüşlerdi.

Bakışlarım, fotoğrafta sergilemiş olduğu donuk bakışlarıyla kesişti. Yüzündeki keskin ifade onu tanıdığım ilk günkü gibiydi. Dudaklarında peydah edilen sinsi gülümseme, kimbilir hangi düşüncesinin eseriydi.

Eğer burada olsaydı, yaşıyor olsaydı, düz kaşları çatık bir vaziyete bürünürdü. Gözlerimin içine bakar ve tok sesiyle, "Karşımda sigara içme." derdi. Ama dediğim gibi, yaşasaydı.

Hadi çık gel yine kız içme şu zıkkımı diye.. Söz veriyorum bu sefer yakıp götünde söndüreceğim.

Bugün ölümünün üzerinden tam tamına 3 yıl geçmişti. Şuan cennette miydi yoksa cehennemde miydi bilmiyordum fakat bildiğim tek bir şey vardı ki ; ölsem de yanına gidemeyecek kadar cehennemliktim.

Dudaklarımı hafifçe aralayıp içimdeki dumanı dışarı soludum. Kendimce tuttuğum yasa ara vermeme sebep olan şey alacaklı gibi çalınan kapı oldu. Yanaklarımı şişirip hiç istifimi bozmadan sol ayak bileğimi sağ dizimin üzerine yasladım ve bağırdım. "Kapı açık, gel."

Çelikten yapılma kapı saniyeler içerisinde aralandığında görüş açıma Efe girdi. Onu görmek dahi beni sıkıntıyla oflatmaya yetti. Kendi evimde bile kurtuluş yoktu bu heriften. Nereye gitsem orada bitiyordu. Çatık kaşlarıyla beni süzerken kapıyı kapattı ve adımlarını benden tarafa yönlendirdi.

"Sabahtan beri seni arıyorum," dedi, sakin kalmak için nefesini kontrol ederken. "Nerelerdesin?"

Bayık bakışlarım gözlerine tırmandı. Sorduğu soruya cevap vermek yerine çenemle masanın en ucunda duran kül tablasını işaret ettim. "Şunu uzatsana."

KETENPERE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin