BÖLÜM 6 : ❝İNTİKAM YEMİNİ❞

114 18 16
                                    

BÖLÜM 6 : İNTİKAM YEMİNİ

Bu savaşta sen namert, ben yeminliyim.
Çocuk yaşında çıkan kamburundan daha eğriyim.

- 1815 GÜN ÖNCE -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- 1815 GÜN ÖNCE -

- 4 NİSAN 2017 -

Hayatımız boyunca iki türlü seçeneğe tabii tutulur ve bunun katlanılmaz sonuçlarına maruz kalırız.

Kazanmak ve kaybetmek.

Ya kazanan taraf oluruz, ya da kaybedenler kulübünde usulca yerimizi alır, ömrümüzün geri kalanını susarak geçiririz.

Hırslı ve inatçı bir kadındım. 26 yıllık hayatımda başaramadığım hiçbir şey olmamıştı. Her istediğimi elde etmiştim. Yenilginin verdiği eziklik, tatmak istediğim son şey bile olamazdı. Sare Akay bir şeyi isterse onu muhakkak alırdı.

Şuan bulunduğum konuma gelmeme yardım edip en büyük destekçim emekli albay Yavuz Karahanlı, vitrininden aldığı bir plaketi sertçe önümdeki cam masaya bıraktı.

Üzerimde Doğan ve Efe'nin bakışlarını hissetsem de onlara bir şey söylemeden önce önüme konulan plakete, hemen sonrasında ise Albay'a baktım. "Bu ne?"

"Plaket." dedi, tok bir sesle.

Kaşlarım alayla havalandı. "Aydınlattığın için çok sağol, bu önemli bilgiyle ufkumu açtın."

"Sare." Efe, uyarıcı bir tınıyla adımı zikretti. Her şeyi dalgaya vurup hiçbir şeyi ciddiye almamam canını sıkıyordu. Sıksındı, ne yapabilirdim? Tabiatım böyleydi.

"Bırak Efe, devam etsin alay etmeye."

Albay oldukça ciddi bir vaziyette koltuğuna oturup masanın öbür ucundan beni dikizlerken kaş göz yaptım, 'Ne var?' dercesine. "Bunu neden önüme koydun şimdi, ne alaka?" diye sordum göz ucuyla plaketi işaret edip.

"Seni başka türlü ödüllendiremezdim." dedi, en az benimki kadar katran karası gözlerini gözlerime dikerek. "Aylardır girmek için kendini yırttığın evden ilk iş gününde kovulmak her yiğidin harcı değildir, tebrik ederim seni."

Küçümseyici konuşmasına eklenen ses, Doğan'ın gülüşü oldu. Efe ise tüm sinir bozuculuğuyla, "Hay ağzına sağlık Albay," dedi. "Ne güzel dedin öyle."

İçimi kemirip bitiren öfke bakışlarıma yansıdı ve Efe ile Doğan'a öyle bir baktım ki aramızdaki yüksek gerilimin, elektrik trafosunda bile olmadığına yemin edebilirdim. Doğan gülüşünü sonlandırdı, Efe ise yüzündeki alaycıl ifadeyi sildi.

KETENPERE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin