BÖLÜM 17 : ❝KÜL❞

41 3 15
                                    


BÖLÜM 17 : KÜL


❝Bir yerden çıkabilmenin tek yolu, o yerin içinden geçmektir.❞

♧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1788 GÜN ÖNCE

- 1 MAYIS 2017 -

"Bir yerden çıkabilmenin tek yolu, o yerin içinden geçmektir," demiş, Robert Frost. Karşılığında hayatımı ortaya koyduğum bir kumar oynamıştım. Kazanabilir miyim bilmiyordum. Bir yola baş koymuştum ve bu yoldan sapasağlam çıkmam için önüme çıkan herkesi yakıp yıkmam gerekiyordu.

Binevi bir intihar sayılırdı yaptığım şey. Kürşat Bozkır gibi adamları çok iyi tanırdım. Onun gibi adamlar omuzlarına attıkları kana bulanmış ceketleriyle racon keserler, kızarlar, kırarlar, hırpalarlar. Karşısında dünyanın en çaresiz insanı dahi olsa, derdini sikeyim senin der gibi bakarlar. Derdin içine doğmuş gibi davranırlar, küfür gibidir sözleri. Yangın gibi bir nefretle anarlar adını. Bir kez olsun kabullenemezler yenilgiyi. Bir kereliğine dahi kazanmadıkları bir savaş olmaz. Onun gibi adamlar, küle çevirir karşısındakini. Onun gibi adamlar, yakar. Onun gibi adamlar, ateşin ta kendisidir.

Miray'ın ölümünden hep kendimi suçladım. Onu, bu cehenneme kendi ellerimle atmıştım çünkü. Kurtaramadım, Kürşat Bozkır'ın onu cayır cayır yakmasına müsaade ettim. Eğer Kürşat'ın hayatını mahvedersem belki biraz olsun içim soğur diye düşündüm hep. Belki biraz olsun vicdanımı sustururdum. Bir intikam uğruna kül olacağımı bile bile ateşe koşuyordum.

Bu yolda dizlerim de parçalansa, kan kusup kızılcık şerbeti de içsem vazgeçmeyecektim. Kimbilir belki de bu kahpe hayat bu kez benden yana olurdu? Belki Kürşat Bozkır kaybeden ağır abi, ben ise onun hayatının dönüm noktası olan fiyakalı hikayesi olurdum.

Derin bir iç çekip kendimi yatağıma doğru attığımda tavanla bakıştım uzunca bir süre. Kürşat bana yavaş yavaş bağlanmaya başlamıştı, artık onu himayem altına almam çok da zor olmayacaktı.

Bıkkınlıkla komodinin üzerine bıraktığım tabletime uzanıp oyunlara kısa bir göz gezdirdim ve Candy Crush'ta karar kılıp ona girdim.

26 yaşına da gelsen hiç değişmeyeceksin değil mi Sare?

Birkaç sıra şeker patlattıktan sonra yatakta bir panda edasıyla yüzüstü dönerken tabletin ekranında beliren yüzle birlikte yerimden sıçradım. "Ananı si-"

"Hop hop yavaş," dedi, tabletin ekranına yüzü yansıyan Doğan ellerini havaya kaldırarak. "Ana bacı karıştırmıyoruz kızım!"

Gözlerim kısa bir anlığına kapıya kaydı hemen sonra kendimi toparladım. "Aptal mısın sen?" diye sordum, kaşlarımı çatarak. "Pat diye ne beliriyorsun oğlum ekranımda? Kafayı mı yedin sen ya biri görse?"

KETENPERE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin