BÖLÜM 20 : ZAAF
❝Ya bir yol bulacaktım.
Ya bir yol yapacaktım.❞1783 GÜN ÖNCE
- 6 MAYIS 2017 -
"Sanırım Kürşatla sevgiliyiz." derken sol kroşemi Efe'nin yanağına geçirmek üzere harekete geçmiştim ki kendini geri çekerek yumruğumdan kurtuldu. Alnından dökülen terler, boynuna doğru damla damla süzülüyordu. Fakat buna rağmen hâlâ yenilgiyi kabul etmemişti.
"Yattınız mı?" diye sordu, sağ bacağıyla güçlü bir tekme savurarak. Tekmesinden başımı aşağıya eğerek kurtuldum ve sol ayağımla ayağına bir çelme takıp Efe'yi yere düşürdüm.
"Sanane?"
Samimiyetten uzak bir gülümsemeyle bacaklarını bacaklarıma kenetleyip ellerimi arkamda birleştirdi ve beni kafes içine aldı. "Duygusal bir şey hissettin mi ona karşı?"
"Evet." dedim, tereddüt etmeden başımı geriye yatırıp Efe'ye kafa atarak. Bu hareketimle hayıflanarak ufak bir küfür mırıldanmıştı. Ellerim onun ellerinden çözülürken onu yere serip kendim de üste çıkarak dirseğimi boynuna yasladım. "Nefret tüm bedenimi sarmıştı. Onu öptüğüm her an ondan deli gibi nefret ettim."
"Beni bazen korkutuyorsun," dedi soluk soluğa gözlerimin içine bakarken. "Ona aşık olabilme ihtimalin beni korkutuyor Sare."
Alayla gülümsedim. Ben de onun gibi soluk soluğa kalmıştım fakat Efe'nin beni alt etmesine de müsaade ettiğim söylenemezdi. "İki öpüşmeye, iki güzel söze kalbimi kaptıracak değilim ona."
"Bazen sana özeniyorum." derken bunu kendine bile ilk kez itiraf edecek gibiydi. "Hiç aşık olmamana, bu kadar güçlü bir gardının olmasına özeniyorum. Sanki dünya tersine dönse, sen yine de alt üst olmamışsın gibi geliyor."
Kaşlarım çatıldı. "Sen aşık oldun mu ki hiç?"
"Oldum." dedi buz mavisi gözlerini gözlerime kenetlerken. Ne zaman gözlerini bu denli bana çevirse içimden soğuk bir ürperti geçiyordu. Bu hayatta gerçekten de mavi gözler korktuğum şeyler arasında ilk 5'e girerdi. "Hem de ne biçim oldum."
"Kime oldun lan, bizim niye haberimiz yok?" diye sordum tek kaşım havalanırken. Aramızda ne kadar basit bir bağ varmış gibi görünse de Doğan ve Efe için çoğu şeyden vazgeçerdim. Onların da benim için vazgeçeceğini bilirdim. Sadece Miray'ın ölümüyle aramızdaki bu güçlü bağlar zayıflamıştı.
Yamuk bir gülümsemeyle boşluğumu yakalayıp beni üzerinden atarak kenara savurdu. "O da başka antrenmanın konusu olsun." derken yüzünde bana olan galibiyetinin mutluluğu vardı.
"Şerefsiz," diye homurdandım gözlerimi yumup kendimi yere bırakarak. "Sırf beni yenmek için söyledin, değil mi? Yok aslında öyle bir şey."
Yanıma uzanırken yanağımdan bir makas aldı. "Ne sandın enayi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KETENPERE
ActionKürşat Bozkır. Gidebilecek bir yeri olmayan kadının, kalabileceği tek yeri yakan adam. Hikayemizin nasıl biteceğini bilmiyorum fakat kiminle başlayıp kiminle biteceğini çok iyi biliyorum. Bu hikaye ; Sare Akay ile başladı. Ve Kürşat Bozkır ile bi...