Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
-sizi başka bir çeteyle gördüğünde bir şeylerin yanlış olduğunun farkına varmıştı fakat sesini çıkartmamıştı.
-o sıralar çok meşgul olduğundan bu konu üzerinde çok düşünmemişti
fakat sizin günden güne değişen tavırlarınız yüzünden bu konuyu araştırma gereksinimi duymuştu.
-Y/N. İki genç birlikte uyumak için hazırlanırken siyah, uzun saçlı olan konuşmuştu.
***
-Y/N
- Hm?
-Bir çete uğruna bana ihanet eder miydin?
Y/N'in, Baji'nin imasını anlaması çok kısa sürmüştü. Anladığında ise kaskatı kesilmişti.
- Kei..
- Seni yargılamıyorum ya da bu yaptığını garipsemiyorum. En iyi erkek arkadaş değilim, biliyorum. Benden uzaklaşmak istediysen de anlarım. Ayrıca araba mezarlığında olanlardan sonra bu çeteden uzaklaşmak istemen de doğal fakat yine de anlayamıyorum.
Bunları söylerken anlaması güç bir şekilde çok sakindi. Normalde bunları her cümlesinde küfür kullanarak söylemesi daha olasıydı.
-Kei. Sen hayatımda sahip olabileceğim en iyi erkek arkadaşsın, kendini küçümseme. Senden uzaklaşmak istediğim falan yok. Sadece, eğer tekrar araba mezarlığındaki gibi bir olay yaşanırsa orada olmak istemiyorum. Seni bir daha o şekilde görmek, senin öleceğin gerçeğiyle yüzleşmeye çalışarak senin kollarımda kan kaybedişini izlemek istemiyorum. Umarım beni anlarsın. Eğer elimde olsaydı seninle bambaşka bir çete kurmak isterdim. Bu ikimiz için de daha iyi olurdu belki de.
Baji, söylenenleri dikkatle dinliyordu.
-Bu teklifi bana keşke daha önce yapsaydın bebeğim. Sana hiç düşünmeden "evet" derdim.
- Aslında teklifim hala geçerli. Olaylar ikisinin de düşündüğünün aksine tatlıya bağlanmıştı ve ikisi de bu durumdan oldukça memnundu
