Tokyo Revengers Etki-Tepki Kitabı

✧*̥˚12 *̥˚✧

tokyo revengers characters X
Tepki

BAJI

Baji, PDA'nın büyük bir hayranıdır.
Birinin bakışlarının üzerinizde çok uzun süre kaldığını hissettiğinde, sizi sık sık alın, boyun ve yanak öpücükleriyle duşlar.
Ama asla dudaktan öpülecek kadar ileri gitmez.
Tek yapmak istediği, onunla rahat olduğundan emin olmak.
Touman çetesinin geri kalanıyla birlikte olurdu, herkes güler ve neşelenirdi.
Kendine ve Baji'ye bir içki almaya giderdin, tüm kargaşanın üstesinden gelemeyeceğin kadar yüksekti.
Mutfak alanında, Hakkai buzdolabının yanında duruyordu.
"Ah Hakkai, kenara çekebilir misin?  Bir şeyler içmem gerekiyor," diye sordun.
Sessizce mecbur etti.
Baji, çetenin geri kalanı dikkatlerini onun gözlerinin olduğu yere yönlendirirken, tüm çilenin düşüşünü izledi.
"OI!  Hakkai!  O ısırmaz, onunla konuşabilirsin, biliyorsun değil mi?"  Baji içten bir kahkaha attı.
"Ah, onu rahat bırak.  Bu tür şeylerle başı dertte biliyorsun," Mitsuya küçük bir kıkırdama bıraktı.
Hakkai onların alay etmesinden dolayı kızarır.
"Siz çocuklar, onu rahat bırakın, onlar için üzgünüm Hakkai" onların maskaralıklarına gülerken omzunu sıvazlıyorsunuz.
Gözlerine bir bakış atıyor ve kibarlığınızı takdir ederek küçük bir gülümseme gönderiyor.
Y/n bu arada 'sorun değil' demek oluyor bu arada, dedi Yuzuha.
"Onunla alay ediyor olabilir misin Baji?"  diye soruyor Draken.
"Bununla ne demek istiyorsun!?"  Baji savunmaya geçerek soruyor.
"Ne için çıkıyorsunuz?  6 ay?  Ve kızı öpmedin bile," diye yüksek sesle gülüyor.
"HEY!  KAPA ÇENENİ!  KENDİ HIZIMIZDA HAREKET EDİYORUZ!"  Baji onlara bağırır.
Masaya geri dönüyorsunuz ve Baji'nin hafif kızardığını fark ediyorsunuz.
"Peki bu ne hız?  Bir kaplumbağa?"  Pah-Chin güler.
"Biliyor musun," Baji arkasını dönüyor, yüzünü tutuyor ve seni tüm gücüyle öpüyor.
Onların önünde böyle bir şey yapmasına çok şaşırmadınız, ama şimdi?  Burada?
"Şimdi ne olacak!?"  Baji, yüzünde daha da koyu bir kızarma olduğunu söylüyor.
Bütün masa sessizdi.
"Gidiyoruz, hadi Y/n gidelim," diyor elini tutarak.
Ve siz ikiniz binadan çıkar çıkmaz size selam veriyor.
Özür dilerim, gerçekten seni böyle öpmek istememiştim, dedi özür dilercesine.
"Sorun değil Baji, kızmadım, keşke bir dahaki sefere beni uyarsan," diyorsun başını pruvadan kaldırarak.
"Teşekkür ederim, ben çok şanslı bir adamım," diyor, burnunu boynuna sokup sana arkadan sarılarak.
Arkanı dönüp dudaklarına başka bir öpücük kondurursun, onu hafifçe kızdırırsın.
"Hoş geldin Kei," diyerek ona gülümsedin.

***

CHİFUYU

Onunla ilişkiniz söz konusu olduğunda çok utangaç ve çekingendir.
El ele tutuşmak dışında, toplum içinde asgari düzeyde yapmak.
İki seyirci size baksa, iki arkadaştan başka bir şey görmezlerdi.
Ama siz ikiniz yalnızken, o şimdiye kadarki EN yapışkan kişidir.
O kapının dışında beklemeden tuvalete gitmene bile izin vermiyor.
Ayrıca senin için her şeyi yapmaya çalışacak, parmağını bile kıpırdatmanı istemiyor.
Size su, yiyecek, yastık, battaniye, aklınıza gelen her şeyi getirecek, sizin için yapacak.
Senin de okul işlerinde stresli olduğunu gördüğünde sana sık sık masaj yapar.
Sizin için yaptığı her şey için çok müteşekkirsiniz, bu yüzden kapınıza dayak ve kanlı gelse, kalbiniz ağrıyor.
"Bütün bunlar gerçekten gerekli mi?"  Ona morluklarını sararken soruyorsun.
"Y/n, bunu çoktan aştık, ben bir suçluyum.  Savaşmaktan başka seçeneğim yok," dedi acıyla.
"Ama Chifu, korkuyorum.  Ya bir gün kapıma dönmezsen.  Ya haberlere çıkarsanız?  Ne yapacağım ha?"  Bir an için yaralarını sarmayı bırakıyorsun.
Sana sarılır, başını okşar.
"Sana her zaman geri geleceğime söz verdim, değil mi?  Ben Y/n sözümün eriyim ve güçleniyorum, böylece seni ve kendimi koruyabilirim.  Sana söz veriyorum, ölmeyeceğim," gülümsüyor, serçe parmağını almam için uzatıyor.
Bana kafa karıştıran bir bakış attığında serçe parmağını ittim ve boynunun arkasını tutup dudaklarından öptüm.
Elleri belime gitti ve beni öperek hızla karşılık verdi.
Öpüşmeyi kesiyoruz.
Kızararak ondan uzaklaşıyorum.
"Seni moron, biz çocuk değiliz" diyorsunuz, hala başka yöne bakarak.
Senin utancına gülüyor.
Ah, haklısın Y/n, dedi yüzünde büyük bir sırıtışla.
Siz ikiniz odanıza yürürken ve gecenin geri kalanını birbirinizin kollarında uyuyarak geçirirken onu düzeltmeyi bitiriyorsunuz.