Yasavul'un Karısı Part 5

148 14 85
                                    

ÖNEMLİ NOT: Hikayede belli bir nokta biraz yanlış anlaşılmaya müsait, o yüzden baştan belirtmek istedim. BU HİKAYE MUTLU SONLA BİTECEKTİR.

Keyifli okumalar...

*************************

"Han'ım beni çağırmışsınız." dedi Kün Ata, Saltuk'un uyanmasından sonraki sabah Toygar Han'ın otağına girdiğinde.

Toygar Han salladı başını keyifsizce.

"Az önce Alpagu Han'dan bitik geldi, epey kalabalık bir grup yoldaymış. Hazırlıklarını yapasın, otaktaki alplardan da durumu iyi olanları Gök'e yollayasın bugün."

Kün Ata'nın gözleri babasının yanında oturan Çolpan'a kaydı kısa bir an. Bakışları buluştuğunda Çolpan Bike önceki gece yaşananları unutmuş gibi ifadesiz bir yüzle bakıyordu adama. Dün gece sevdiğinin canının korkusuyla yalvaran gözlerde amansız bir otorite vardı şimdi.

"Hemen ilgileniyorum Han'ım. Yalnız benim de size diyeceğim bir şey var. Geçen gün Saltuk Beg getirildiğinde Çolpan Bike'm başında beklemişti, o zaman fark ettim."

Kün Ata Çolpan'ın yüzünün birden kireç gibi beyazladığını görünce kadın onu bölemeden hızla devam etti lafına:

"Çolpan Bike'm otacılık konusunda hiçbir şey bilmez. Çocukken Tılsım Bike'm yanıma gide gele öğrenmişti pek çok şifayı ama Çolpan Bike yara sarmayı değil açmayı severdi o zamanlar. Olur da lazım olur, ben orada olmam, kendini iyi edecek kadar bilgisinin olması önemli. Madem bugün yaralı alplar gelecek, siz de uygun görürseniz birkaç gün bikem benim yanımda şifa öğrensin."

Kün Ata gülmemek için zor tutuyordu kendini. Otağa girdiğinden beri karşısında oturan kızın yüzü şekilden şekile girmişti. Biraz da alınmıştı açıkçası. Her ne kadar yasak aşkını onaylamasa da baygın bir alpı Toygar Han'ın önüne atacak kadar cani biri olmadığını bilmez miydi bu kız?

Sonunda rahat bir nefes alan Çolpan kendini toparlayıp babasına döndü düşünceli bir ifadeyle.

"Aslında Kün Ata doğru söyler. Savaşmayı bildiğin kadar, o savaş meydanından sağ çıkabilmek de önemlidir. İznin olursa ben birkaç gün şifa öğreneyim Han'ım."

Toygar Han pek memnun olmamıştı bu fikirden.

"Kurultay'a gelecektin benimle." diye hatırlattı kızına.

"Çapullanan kervanlardan ve gidişatını hiçbir şekilde etkileyemediğimiz savaştan başka konuşulacak bir şey var mıdır? Ki bu konuları kaç Kurultay'dır konuşuruz, önemli bir gelişme olmayacaktır muhtemelen."

Toygar kızının haklı olduğunun farkındaydı ama yine de içinde bir huzursuzluk vardı.

"Sen gidip işlerine bakasın, Kün Ata." dedi cevap bekleyen adama.

Kün Ata saygıyla selam verdi Han'ına otaktan çıkmadan önce. Yaşlı adamın arkasından kapanan kapıyla döndü Toygar Han kızına.

"Vardır aslında bir gelişme ama sevmeyeceksin." Şimdi konuşan Toygar Han değil, Çolpan'ın babasıydı.

Çolpan kafası karışmış bir şekilde baktı babasına kısa bir an ama adamın yüzünden belliydi konunun nereye gideceğini.

"Yine mi?" diye huysuzlandı Dağ Bikesi yerinden kalkarken. "Bu sefer kim- neyse, bir önemi yok zaten, cevabım hayır."

Toygar sabır diler gibi dikti bakışlarını yukarı. Evlilik konusunda yüzü gülmemişti bir türlü. Kendi evliliği hazin bir sonla bitmiş, büyük kızı tekinsiz bir herife kuma gitmiş, küçüğü de soyunu kurutmaya ant içmişti.

Destan - SalPanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin