-10.BÖLÜM-
Shah, Khalid ve Anif'in evden gitmeleri üzerine odada yalnız kalmıştı. Yemeğin hazırlanmasını söyleyerek ,önündeki kağıtlara göz atan genç adam, bir yandan da Bade’yi düşünüyordu. Sıkıntı ile iç geçirdiği sırada odanın kapısı vuruldu ve "Girin." dedi. Raya, yeşil eşarbı ile kapıdan başını içeriye uzattığında Shah'ın tek kaşı havaya kalktı ve "Evet?"dedi.
Raya "Yemek hazır. Eğer isterseniz..." Shah ayağa kalkarak " Gerek yok. Sofrada yerim."diyerek Raya'ya doğru ilerledi ve eliyle "Önden." dedi. Bir süre onun gidişini izledikten sonra kolundaki saate baktı ve odanın kapısını ardından kapayarak salona, yemek sofrasına doğru yürümeye başladı. Gümüş yuvarlak sofraya konulan yemeklerin başına oturduğunda yerdeki bezi dizlerinin üzerine çekti ve ellerini açarak önce dua etti. Sonrasında ise; kaşığını çorbasına sokup ağzına aldığında Raya da yemeğini yemeye başlamış oldu. Yemek boyunca hiç konuşmayan Shah,Raya'nın "iyi misiniz?"sorusu üzerine ona döndü ve gözlerine bakarak "İyiyim."dedi. Raya'nın eli,Shah'ın omuzlarına dokunduğunda genç adam ona kaşlarını çatarak baktı ve "Seninle konuşmam gerek."dedi. Raya başını salladığında Shah "Artık burada kalamazsın. Zaten bu olanlarında bir sonu yok. Burada bitmesi hem benim hem de senin için daha hayırlı olur."dediğinde Raya kalbine bir bıçak darbesi almış gibi hissetti kendisini ve gözleri dolarak "Artık beni sevmiyor musunuz?"demesi üzerine Shah önüne döndü ve kaşlarını çatarak "Bunun sevgiyle bir alakası yok. Kardeşimle ilgilenmem gerekiyor."dedi.
Raya başını öne eğerek "Anlıyorum"dediğinde kaderine mahkum olmuş bir köle gibi kabullenmişti. Ne diyebilirdi ki? Shah'ın kendisini sevmediğini biliyordu. Ama bir gün onun kendisini gerçekten seveceğine inandığı için onun yatağına girmişti ama beklentileri ve duaları kabul olmamıştı. Shah,Bade'nin dediği gibi Sahra'yı seviyordu ama aşılması güç duvarlar inşa ettiği için,kendisi bile bu aşkın farkında değildi. Gözyaşları yemeğinin içine boncuk gibi düşerken Shah yüzünü buruşturdu ve ona baktı. Sağ eliyle Raya'nın çenesini tutup başını kaldırdığında göz göze geldiler. Birçok kez o gözlerde kaybolmuştu genç adam. Birçok kez huzursuzluğunu,mutsuzluğunu,Raya'nın sıcaklığında unutmuştu ama hiçbiri asla yok olmamıştı. Buz tutan bedenini ısıtmak için yeterli olmamıştı Raya'nın bedeni ve kalbi. Onu kullandığı için her ne kadar kendisine kızsa da yapabileceği bir şey yoktu... Raya ona baktığında "Son bir kez sizden birşey isteyebilir miyim?"diye sorduğunda Shah başını salladı.
Raya "Bir kere daha beni öper misiniz?"diye sorduğundaysa tereddütle baktı ona. Raya titreyen dudakları ile gözleri kapayıp "Lütfen..."diye fısıldadığında Shah içini çekti ve yavaş yavaş Raya'ya yaklaştı. Dudaklarını dudaklarına değdirdiğinde Raya ihtiyaçla ona sarıldığında davetsiz bir misafir kapının önünde belirdi. Shah,kaşlarını çatarak kapıya baktığında atı Ecel'in sesini duydu ve hızla ayağa kalktı. Kapının şiddetle açılması üzerine Azrek "Engelleyemedim."dediğinde Shah,karşısında nefes nefese duran Sahra'ya bakarak "Senin evde olman gerekmiyor mu?"diye sordu. Sahra ona doğru gelip hızlı bir tokat attığında Shah neye uğradığını şaşırdı ve yan gözle Raya'ya bakarak "Odana!"dedi. Sonra Sahra'ya dönerek kolundan tuttu ve "İyileşmişsin bakıyorum!"dedi. Sahra hızla kolunu çektiğinde ona sinirle baktı ve güçlükle konuşarak "Doğru mu?"dedi.
Shah "Ne doğru mu?"
Sahra "Bana bilmiyormuş numarası yapma!" dediğinde Shah ona baktı ve sustu. Ona doğru bir adım daha atarak burnunun dibine kadar girdi ve "Neden bahsettiğini bilmiyorum!"dediğinde Sahra "Bade'nin hayatına karşılık başka bir kızın hayatını hiçe saydığın doğru mu?!"dediğinde Shah olduğu yerde donakaldı... Kaşlarını çatarak "Sen...bunu nereden biliyorsun?"diye söylendiğinde Sahra bir adım geri giderek Shah'ın gözlerinin içine baktı ve var gücüyle Shah'a tokat attı. Aldığı tokatın sersemletici darbesiyle yüzü yana düşen genç adam dişlerini sıkarak içini çekti ve Sahra'ya bakarak "Bir daha bana el kaldıracak olursan..." dedi ama sonunu getiremedi. Sahra,karşısında durmuş gözlerinden akmakta olan yaşları eliyle silerken ona bakıyordu çünkü. Genç kız fısıltı ile "Sen katil misin?"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL ATEŞİ (ESMER SERİSİ-1)
General FictionHikayenin başlangıcı... Onları bir araya getiren bir kader vardı.