Erdem, şok içinde Bade diye bağırdığında en az Eylül kadar gördüklerine inanamıyordu. Hızla duran arabanın çıkarmış olduğu fren sesi ikisinin de nefesini keserken Bade'nin birden havaya zıplayıp takla atması ikisini de oldukları yere mıhlamıştı.
Genç çocuk, kaşlarını çatarak karşıya koştuğunda arabanın sahibi de onunla beraber kızın yanına geldi. Adam şiddetle "Bir yerine bir şey oldu mu? Kızım, bana bak!"diye bağırıyordu. Ama Bade, söylenen hiçbir şeyi duymuyordu. Boş bir ifade ile öylece önüne bakıyor ve kendi kendine konuşuyordu.
Adam kıza dokunmaya yeltendiğinde Erdem "Dokunma ona!"diye bağırdı. Ve Bade'nin önüne gelerek baştan aşağı onu süzdü. Bade, nasıl yapmıştı bilmiyordu belki de refleksleri sayesinde bu kadar hızlı davranmıştı bilemiyordu ancak arabanın üzerine atlaması hayatını ona geri kazandırmış Erdem'i ise öldürmüştü.
Neredeyse!
Kaşlarını çatan genç çocuk ona doğru bir adım atarak "İyi misin?"diye sordu. Bade, kendi kendine konuşmasına son verirken Erdem'in sesi ile gözlerini ona dikti. Erdem, o gözlerde kaybolduğunu hissederken gözleri doldu ve iki eliyle kızın yüzüne yapışan saçları geriye itip Bade'nin yüzünü ön plana çıkardı.
Tekrardan "İyi misin?"diye sorduğunda Bade'nin verdiği tek cevap "Gitme!"oldu. Sonrasında yana düşen bedenini kucaklayan Erdem, onları izlemekte olan insanlara ve arabanın sahibi olan adama bakarak "O iyi. Endişe etmeyin."diyerek Bade'yi kucağına aldı ve ağlamakta olan Eylül'e bakarak "Hemen evin kapısını aç Eylül!"dedi otoriter bir sesle.
Genç kız, gözyaşlarının arasından başını sallayarak hızla koşmaya başladığında Erdem, kollarında yarı baygın bir şekilde yatmakta olan Bade'yi izliyordu. Kaşlarını çatmış, havaya kesik kesik küfürler savururken bunu Demir'e nasıl açıklayacağını bilmiyordu.
Sonunda evin içine girip Bade'nin odasına çıktıklarında kızı yatağının üzerine bıraktı ve Eylül'e bakarak "Mutfağa in ve sıcak bir şeyler hazırla! Kalfa kadını da ara bakalım,hangi cehennemdeymiş?!"dedikten sonra tüm dikkatini yeniden Bade'ye verdi.
Kız, ellerini önünde birleştirmiş öylece karşıya bakarken Erdem, çoktan onun üzerini çıkarmaya başlamıştı. Sıra atleti ile iç çamaşırına geldiğinde kaşlarını çatan genç çocuk Bade'ye bakarak "bunları kendin halletmek zorundasın!"dedi. Ama Bade'den bir cevap alamadı.
Kızı kucakladığı gibi banyoya soktuğunda Bade debelenmeye ve hıçkırmaya başladı. "Bırak beni!" diye onun sırtına vurduğunda Erdem kızı yere indirdi. Şimdi ikisi de göz göze ve burun burunaydı. Bade'nin boyunun bu kadar uzun olduğunu daha önce hiç fark etmemiş olmasına şaşmıştı doğrusu. Bade,hızla inip kalkan göğsünün üzerinden Erdem'e kaşlarını çatarak bakıyordu.
Bade "iyi olup olmamamın seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum! Beni sevmiyorsun bile!"dediğinde Erdem susuyordu. Kız, "Orada ölmüş olmamı dilediğini biliyorum ama üzgünüm bu da olmadı."dediğinde Erdem kendisine hakim olamadı ve Bade'ye tokat attı.
Bade,yüzüne inen tokatla yana savrulduğunda Erdem'e baktı. Genç çocuğun gözlerinde beklediğinin aksine keder ve acı vardı. Erdem,kızın kolundan tutarak onu kendisine yaklaştırdığında "Senin ölmeni isteseydim bunu bu eve geldiğin ilk gün yapardım. Odana girer ve o kâbuslarını gerçekleştirir, seni yastığınla boğardım!" diye bağırdı.
Bade, onun kollarından kurtulup Erdem'e tokat attığında Erdem de ona vurdu yeniden. Kızın ellerinden tutup hızla duvara ittiğinde "Güçlü olduğunu biliyorum seni baş belası! Gözyaşlarının ardına sakladığın bu küçük sırrını ve diğerlerinin farkındayım! Ben Demir değilim! Benden seni kayıtsız şartsız kabul etmemi bekleme!"dediğinde Bade'nin dudakları büzüldü ve "Sadece beni sevmeni istiyorum..."dedi.
Erdem, kaşlarını çatarak "Neden? Benim sevgim senin neyine yarayacak?"dediğinde Bade onun ellerinden kurtuldu ve yarı çıplak bir halde önünden geçip cama doğru ilerledi. Buğulanan cama Arapça adını yazdıktan sonra "hiçbir şey bilmiyorum. Kim olduğumu bilmiyorum. Demir ağabey gelip beni bulmasaydı bana ne olurdu onu bile bilmiyorum. Ama... Sen de bir şey var. Sesini duyduğum an burası çok acımaya başlıyor ve sonra buradan ilerleyip burayı yakıyor"dedi önce kalbini sonra aklını göstererek.
Erdem,kaşları çatık bir halde Bade'nin söylediklerine ve yüzüne bakarken ifadesini bozmadı ve arkasını dönerek "Bir duş al ve kendine gel. Sonra aşağı in. Eylül senin için bir şeyler hazırlıyor olacak."dedikten sonra Bade'yi ağlatarak odadan çıktı.
Koridor boyunca yürümeye başladığında gözlerinden akan yaşları kazağının koluna sildi ve odasına girip buz gibi suyun altında durmak için banyoya girdi.
******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL ATEŞİ (ESMER SERİSİ-1)
Genel KurguHikayenin başlangıcı... Onları bir araya getiren bir kader vardı.