KABUS OLAN GECE

4.Bölüm

Aslan Ailesinin, Azatan sonra ki son varisi, Diyar Aslandır. Ve Suyla evlenmesi gereken kişi, Diyardır. Aile buna kanaat getirdi. Belki de ilk defa, Diyar için Ailesinin verdiği karar, onu sevindirmişti. Aslında bu karar, ailesinin değil, Diyar'ın kendi belirlediği karardır. Diyar bu sefer, hayatını kendi belirlemişti. Aslında, Aslan ailesinin bütün fertleri,  Diyar'ın Suya, olan aşkını  bilirdi. Bunun en büyük tanığıda Azattır. Çünkü, Diyar Sürekli Suya olan aşkını Azat'a anlatırdı. Diyar'ın Suya olan aşkı, o kadar yoğundur ki, Azat'a anlatırken Azat istemsizce, Suya karşı içten içe Duygu beslemeye başlamıştır. Ama bunu kendisi bile kabullenmemiştir. O yüzden Aile buna karar verirken, hiçbir şekilde tepki vermemiş, olmaz dememişti. Ve evliliği kabul etmişti. Zaten Diyar bu karardan sonra, planının doğru bir karar olduğuna inanmıştı. Bu planı kurarken bile, Sadece Suyu düşünmüştür. Su için Azat doğru bir karar değildi. Diyar, Suyu Azat'a kurban edemezdi. Diyar, Suyu Sudan çok tanıyordu. Diyar, Suyu o kadar iyi tanıyordu. ve o kadar çok seviyordu ki, Su farkında olmadan, her zaman bir gölge gibi arkasındadır. Sadece dört yıl içinde, Sudan uzak kalmıştı. Oda üniversite yılları...

   Diyar Istanbul üniversitesi, İşletme Fakültesi okumak zorunda kaldı. Bu onun Kendi tercihi değildi. Diyar hep ünlü bir Ressam olmak istemiştir. Diyar'ın bir odası vardı. Odanın içinde, Suyun küçüklüğünden beri Suyu çizdiği Resimler vardır. Diyar çok güzel resim çizerdi. Genelde hep Suyu çizerdi. Ama, istediği mesleği okuyamadı. Ailesi buna izin vermemişti. Çünkü holding'in yönetimini Diyara vereceklerdi. O yüzden Ailesi, Diyar'ın İşletme okumasını istedi. Azat, günü Birlik yaşayan, hiç birşey umursamayan serserinin tekiydi. Bu yüzden aile, holding Yönetimini Azat'a veremezdi. Azat iki gün içinde O holdingi battırırdı. Ama Diyar, Azat gibi değildi. Diyar dürüst, zeki, akıllı, planlı ve tam bir holding Yönetme, potansiyeline sahipti. O yüzden Ailesi Diyar'ı seçmiştir. Diyar işletme fakültesini birincilikle bittirmesine rağmen, hep içinde ressamlık kalmıştır.

  Diyar üniversitedeki en popüler erkekti.  Hem çok Zeki, hemde çok yakışıklıydı. Diyar uzun boylu, kumral tenli, ela gözlü, kirli sakallı, kaslı bir erkekti. Genç kızların hayran duyduğu biriydi. Ama Diyar hiç bir kızın yüzüne dahi bakmamıştı. Diyar'ın aklında, kalbinde hep Su vardı. Fakültenin bir çok kızı, hatta sadece fakültenin değil üniversitedeki bir çok kız Diyara yakınlık göstermiştir. Diyar hiç birine pas bile vermemişti. Ve Üniversitenin düzenlediği, festivallere, seminerlere, etkinliklere hiç birine katılmamıştı. Eğer ki katılsaydı, çoğu kız Diyara yakınlık gösterecekti. Bu durumda Diyar'ı rahatsız ediyordu. Suya ihanet edecekmiş gibi hissediyordu. O yüzden Diyar evden fakülteye, fakülteden evine gidiyordu. Hiç bir yerde takılmıyordu. Diyar sadece hep Suyu düşünüyordu. Su olmadan geçen dört yıl Diyar için, ölüm gibiydi. Diyar'ın Suya olan sevgisi o kadar büyüktü ki, Su için yapamayacağı hiç şey yoktu. Su için gözünü kırpmadan canını bile verirdi.

   Ama Su için değişen hiç bir şey yoktu. Aslan Ailesinin, bütün fertlerinden nefret ediyordu. Kim olursa olsun, Suyun umrunda değildi. Suyun gözünde Aslan ailesinin her ferti, Annesinin katiliydi. Bu hep onun içinde böyle kalacaktı. Diyar onu ne kadar çok sevsede, Su hiç bir zaman Diyarı sevmeyecekti. Su her gün bu kabus bitsin diye dua ediyordu. Oysaki bilmiyor ki kabusu hep devam edecekti. Su, Her gece Annesinin fotoğrafına bakıp, hıçkıra hıçkıra ağlardı. Annesini çok özlüyordu. Suyun anne özlemi ilk günkü gibi tazeydi. O gece suyun aklında hiç çıkmıyordu. Suyun kabusunun başladığı Gece O geceydi.

  Saat 21:00
Su camdan dışarıyı izliyordu. Bahçede yengesi Canan hanımla, Kuzeni Zilan vardı. Anne kız birbirine sarılıp, sohbet ediyordu. ve çok mutluydular. Su sessizce onları izleyip

"Ah Be Annem Keşke Sende Yanımda Olsaydın, Bende Sana Böyle Sımsıkı Sarılsaydım."

Sonra gözünde yaşlar akmaya başladı. Annesinin fotoğrafını alıp,

"Annem Sen Varken Ben Çok Mutluydum Senin Gidişin Benim Yıkılışım Oldu."

Ve ağlamaya devam etti. "Anne Çok Özür Dilerim Sözümü Tutamadım. Ben Okuyamadım. İzin vermediler."

Sonra tekrar camdan yengesiyle, kuzenine baktı. "Anne Ben Senin Kokunu, Gülüşünü, Kızım Demeni, Saçımı Okşamanı Çok Özledim."

ve sonra gözyaşlarını silip, "Neyse Annem Bizde Rüyamda Sarılırız." diyip, yatağına uzanıp uyudu.

Saat 8:00
Vee herkes için beklenen an geldi. Bu Akşam, Su için bir son, Diyar içinde yeni bir başlangıçtı. Evliliğe atılan adım...