10.bölüm

1.1K 65 27
                                    

Mustafa Aslan, derin bir nefes alıp verdi. Diyara bakarak, "Azat ve Şilan'ın evlenmesine karar verdik." dedi. Azat ve Şilan şok içinde, Mustafa Ağaya baktı. Azat, "Ya baba olmaz. Ne evliliği?" dedi. Mustafa Ağa, "Azat Sus, biz böyle Uygun gördük size laf düşmez." dedi. Şilan sessizce ailesini dinliyordu. Bu duruma karşı gelse bile, bu evlilikten kaçış yoktu. Diyar amcasına bakıp, "peki amca düğün ne zaman?" Mustafa Ağa, "üç gün sonra" dedi. Diyar biraz şaşırmıştı. Bu kadar erken beklemiyordu. Mustafa Ağa, "Şimdi herkes odasına gitsin." dedi.

Su ve diyar kendi odalarındaydı. Diyar, Suya hayranlıkla bakıp, gülümsüyordu. Su Diyara sinirle bakarak, "ya sabır ne bakıyorsun?" dedi. Diyar gülümseyerek, "Karıma bakarken izin mi alacağım?" dedi. Su derin nefes alıp verdi. "Halen karım diyor ya,  ben senin karın değilim."dedi. Diyar, "iki hafta önce nikahımız ve kına gecemiz oldu. Ve şimdi de soyadın Aslan" dedi. Ve Suya Bakarak göz kırptı. Su sinirle bakmaya devam ediyordu. Diyar gülümseyerek, "Bak deniz gözlüm, hep sinirle bakıyorsun. Bi kere de Aşkla bak..." dedi. Su nefretle bakarak, "Sinirimi çok bozuyorsun."dedi. Diyar, "Ah be Deniz gözlüm! Keşke benim seni sevdiğim kadar, keşke sende beni sevseydin." dedi. Su yutkunup cevap vermedi. Arkasını dönüp uyudu.

Saat 7:00
Su uykusundan uyanmıştı. Lavaboya gidip elini yüzünü yıkadıktan sonra siyah çiçekli bir elbise giymişti. Saçlarını da yukarıdan toplamıştı. Sonra masanın başına geçip ders çalışmaya başladı.

Saat 8:00
Diyar uyanmıştı. Sonra Suyun yanına geldi. Su soru çözüyordu. Ama takıldığı bir soru vardı. Diyar Suya bakarak, "yardım edeyim mi?" dedi. Su, "off git başımdan, senden yardım istemiyorum." Diyar, "ama deniz gözlüm sende herşeye kızıyorsun. Ha bu arada kesin sınavda bu soru çıkar." dedi. Su tedirgin olmuştu. Ya sınavda böyle bir soru çıksa, ya yapamasa, Hemen bu tarz soruların formülünü bulması lazımdı. Diyar gülümseyerek, "halen teklifim geçerli haberin olsun."dedi. Su morelini bozarak, "peki tamam anlatır mısın?" dedi. Diyar, Suyun yanına oturup, soruyu anlatmaya başladı. Suda dikkatlice Diyarı dinliyordu. Bu durum Diyar'ın çok hoşuna gitmişti. Diyar, Kalemi masaya bırakıp, "formülü bu şekilde aklında tutarsan, hiç bir şekilde zorluk çekmezsin." dedi. Su diyara bakıp gülümsedi. "Çok iyi anladım. Teşekkür ederim."dedi. Su ilk defa Diyara bakıp gülümsemişti. Bu durum Diyarı çok mutlu etmişti. Diyar, Suya bakıp gülümsedi. "Takıldığın sorular olunca bana söylemen yeterlidir." dedi. Su olumlu anlamında başını salladı.

Saat 13:00
Su bu zamana kadar, ders çalışıp durdu. Diyarda, Suyun takıldığı sorularda, Yardım ediyordu. Sonra Şilan yanlarına geldi. Şilan Suya bakıp, "Su yeter, bırak Şu kitapları, valla senin yerine ben yoruldum." dedi. Su Şilana bakıp gülümsedi. Şilan Abisine bakıp, "Abi ben Azatla evlensem, okumama izin verir mi?" Diyar Şilana bakıp gülümsedi. "Bak abicim, sen istedikten sonra kimse engel olamaz. Senin arkanda ben varım, kimsenin engel olmasına izin vermem." dedi. Şilan Abisine bakıp gülümsedi. Ve sarıldı. Diyarda, kardeşine sarılmıştı. Suda onları izliyordu. Diyar Suyu, onların izlediğini farkedince, "Sana da sarılayım mı?" dedi. Su kaşlarını çatıp, "hayır istemiyorum. Benden uzak dur!" dedi. Diyar Suya bakıp gülümsedi. "Deniz gözlüm sen neden herşeye kızıyorsun?" dedi. Su, "neden acaba? Senden nefret ettiğim için olabilir mi?" dedi. Diyar suratını asmıştı. Ve çok üzülmüştü. Bişey demeden odadan çıktı. Şilan Suya bakarak, "Su keşke abimi sevmeyi deneseydin, seni dünyanın en mutlu kadını yapardı. Seni bu kadar severken, sen ona böyle soğuk yapınca, çok üzülüyor." dedi. Su bişey demedi.

2 gün sonra...
Bu iki gün içinde, Su sürekli ders çalışıyordu. Diyarda Suyun yanındaydı. Bazen Suya yardım ediyordu. Şilan ve Azat'a düğün için hazırlık yapılıyordu. Evde tatlı bir telaş vardı...

Saat 8:00
Bugün, Azat ve Şilan'ın kına gecesiydi. Şilan uyanıp, hazırlanmaya başladı. Azat'a aynı şekilde hazırlanıyordu. Su uyanmıştı. Kına gecesi için, hazırlanmaya başladı. Aile hepsi tatlı bir telaş içinde hazırlanıyordu.

Saat 14:00
Su hazırlanmıştı. Mürdüm renginde, Şık bir elbise giymişti. Saçlarına hafif, maşalar yapmıştı. ve doğal bir makyaj yapmıştı. Diyar odaya girdi. Suyu görünce Aşkla ve hayranlıkla baktı. Diyar, "deniz gözlüm çok güzel olmuşsun. Güzelliğine güzellik katmışsın." Su hafif gülümseyerek, "sağol" dedi. Diyar gülümseyerek, "Deniz gözlüm, biraz romantik ol. deseydin ki sende çok yakışıklı olmuşsun. Normalde kızlar erkeklere, romantik ol diyer, ama bizde durumlar tam tersi , ben sana söylüyorum." dedi. Su Diyara bakıp, "yapacak bişey yok, bizde durumlar böyle." Diyar, "buda bizim farkımız olsun." dedi. Sonra birbirlerine bakıp gülümsediler. Ama Su halen diyarı sevmiyordu.

Saat 18:00
Su, Şilan'ın yanındaydı. Sohbet ediyorlardı. Şilan biraz mutsuzdu. Annesinin de yanında olmasını isterdi. Diyar, Şilan'ın yanına geldi. Şilan'ın elini tutup, "Prensesim, ben senin her zaman yanındayım. Bir sıkıntın olsa, konuşmak istersen hep burdayım. Hatırlıyor musun? Küçükken çocuklarla kavga edip, ağlayarak yanıma gelirdin. Abi bana karışıyorlar diyordun. Sonra bende kalkıp çocuklara bağırırdım. Kimse cesaret edip, sana birdaha karışmıyordu.  Sen benim hep küçüğüm olarak kalacaksın." dedi. Şilan ağlayarak abisine sarıldı.  Diyarda kardeşine sarılmıştı. Su onları böyle görüp duygulanmıştı. Suyun arkasında, kimse böyle durmamıştı.

Saat 19:00
Azat ve Şilan'ın kına gecesi başlamıştı. Kınaları yakılmıştı. Sonra Diyarbakır yöresine ait halaylar çekildi. Eğlenceli bir, kına gecesi olmuştu.

Saat 00:00
Kına gecesi bitmişti. Herkes odasınyadı. Diyar, Suya bakarak, "bak deniz gözlüm bugün o kadar çok güzel olmuştun ki, kimse gözünü senden alamıyordu. Bu durumda beni deli ediyor. Acaba düğüne gelmesen mi? " dedi. Su Diyara sinirle bakıp, "Seninde, babamdan farkın yokmuş, evden çıkmama izin vermiyorsun." Diyar kaşlarını çatıp, "Saçmalama Su, ben O adam gibi değilim. Sana takılanda kabahat, Gine delirttin beni Bravo sana." dedi. Ve kapıyı sertçe kapattıp odadan çıktı. Suda arkasından bakıp gülümsedi.

Saat 9:00
Düğün günü olduğu için herkes erkenden uyanmıştı. Su mavi bir elbise giymişti. Saçlarını düz bırakmaştı. Hafif bir makyaj yapmıştı. Diyarda takım elbisesini giymişti. Azat ve Şilan zaten hazırdı.

Saat 11:00
Diyar, elinde kırımızı bir kuşakla aşağıya indi. Diyar kuşağı, Şilan'ın beline bağlamıştı. Sonra kardeşinin alnından  öptü. Sonra Azatla tokalaşıp, tebrik etti.

Saat 15:00
Herkes düğün alanına gelmişti. Düğün alanıda, geniş bir bahçede kır düğünüydü. Şilan ve Azat'a etrafı izliyordu. Sonra Diyara bir telefon geldi. Diyar, telefonda duyduklarına Şok olmuştu...

KABUS OLAN GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin