Diyar ve Su çok mutluydular. Su artık Diyarı çok seviyordu. Sonunda Suyun da rızası olarak birlikte olmuşlardı. Su artık Diyar Aslan'ın gerçek karısıydı.
Şilan tek başında, bahçede Sedirin üstünde oturuyordu. Diyar Şilanı tek başına görünce, aşağıya inip Şilan'ın yanına gitti. Diyar Şilana çok düşkündü. Annesinin emanetiydi. Çok seviyordu kardeşini, Diyar Şilana sadece bir abi olmadı. Arkadaş, dost ve sırdaş da oldu.
Diyar Şilan'ın elini tutup, "İyi misin güzelim ? Sanki biraz morelin bozuk gibi..."
Şilan gülümseyerek, "Yok abiciğim. Morelim bozuk değil. Artık doğuma yaklaştı ya, biraz zorlanıyorum."
Diyar düşünceli bakarak, "Emin misin ? Bak güzelim bir sorun varsa söyle..."
Şilan'ın gözleri dolmuştu. Abisine bakarak, "Abi bana bir şey olursa, Kızım Sana emanet. Ona yokluğumu hissettirme."
Diyar kızgınlıkla Şilana baktı. "Saçmalama Şilan sana bir şey olmayacak. Kendi kızına kendin bakacaksın. Sakın birdaha da böyle şeyler söyleme!"
Şilan üzgün bir şekilde Abisine bakıp, "Tamam abi."
Diyar Şilana Sımsıkı sarılmıştı. "Her şey çok güzel olacak. Daha hala olacaksın. Çocuklarımız beraber büyüyecek."
Şilan Abisine gülümseyerek baktı. "İnşallah Abiciğim inşallah."
Azat, Diyar ve Şilan'ın yanına gelmişti. Diyar Azatı gördüğü gibi bulundukları yeri terk etmişti. Çünkü Azatı görmeye tahammül edemiyordu. Eğer ki orda kalsa, Azat bir şey diyecekti. Diyar da karışıklık verip, kavga çıkacaktı. Diyar kardeşini üzmek istemezdi.
Azat Şilana üzüntüyle bakıp, "bitanem halen bana kızgın mısın ?"
Şilan kızgınlıkla bakarak, "Evet Azat. Abime yaptıklarını unutmadım."
Azat Şilan'ın kahverengi gözlerinin içine bakıp, "bitanem haklısın. Özür de diledim. Yapma böyle affet beni."
Şilan Azat'a kızgınlıkla bakmaya devam ediyordu. "Azat özür diliyip, hep aynı şeyi yapıyorsun."
Şilan Azat'a kızgınlıkla bakıp, odasına gitti. Azat Şilanı gerçekten de seviyordu. Şilan dan ayrı kalmak onu çok üzüyordu.
Su odasındaydı. Aynanın önünde Sarı saçlarını tarıyordu. Diyar odaya girip, arkadan Suya sarılıp, yanağından öptü.
Su Şaşkınlıkla Diyara bakıp, "Aniden niye öpüyorsun."
Diyar gülümseyerek, "yine başladık. Deniz gözlüm karım değil misin ? Öperken izin mi alacağım."
Su Gülümseyerek Diyara baktı. "Birden öpünce korktum."
Diyar hayranlıkla Suya bakıp, "Sana Çok aşığım deniz gözlüm. Bakmaya, öpmeye, sevmeye doyamıyorum."
Su aşkla Diyar'ın Ela gözlerinin içine bakıp, "birden geldin hayatıma ve şimdide sensiz yapamıyorum."
Diyar Suya sarılıp, Suyun çiçeksi kokusunu içine çekti.
"Yaşama sebebimsin."
Su geri çekilip, Diyara baktı. "Diyar sen bana ne zaman aşık oldun."
Diyer gülümsedi. "Ben o zamanlar 12,13 yaşlarındaydım. O zaman aileler arası husumet yoktu. Sürekli iki aile de birbirine gidip gelirdi. Biz yine bir gün sizin konağa gelmiştik. Sende o zaman Pembe çiçekli bir elbise gitmiştin. Saçların açıktı. Bahçede Gülümseyerek koşturuyordun. Seni ilk O zaman gördüm. Küçük olmana rağmen çok etkilendim. Sonra seni zamanla sık sık görmeye başladım. Ve hep büyümeni bekledim. Büyüdükçe sana olan aşkımda büyüyordu. Her geçen gün sana daha çok aşık oluyordum. Sana olan sevgimi herkese anlattırdım. Ben seni 13 yıl bekledim. İyi ki de beklemişim."
Su Diyara sımsıkı sarılmıştı.
Şilan'ın çığlık sesi gelmişti. Diyar ve Su koşarak aşağı indi. Azatta Şilan'ın yanına koştu.
Azat panikle Şilana baktı. "Ne oldu ?"
Şilan çığlık atmaya devam ediyordu. "Sancım çok varr."
Diyar panikle Şilana baktı. "Hadi Hastaneye gidelim."
Su Şilana bakıp, "ama doğum için daha erken."
Şilan çok kötü haldeydi. Sancısı çok vardı. Azat Şilanı kucağına alıp, arabaya bindirmişti. Panikle Hastaneye getirmişti.
1 saat 30 dakika sonra...
Aslan ailesi hepsi hastanedeydi. Şilanı erken doğum olduğu için Ameliyatta almışlardı. Aile fertlerini hepsi, Şilan'ın sağ salim ameliyattan çıkmasını bekliyordu. Diyar çok korkuyordu. Kardeşine bir olacak diye...
Doktor Ameliyattan çıkmıştı. Herkes panikle doktorun etrafında toplanmıştı.
Doktor Aileye üzüntüyle bakıp, "Bebeği kurtardık durumu iyi, Ama maalefes Şilan Hanım'ı kaybettik. Başınız sağolsun."
Aslan ailesi Şok olmuştu.
Devran bey kızının ölüm haberini alınca, baygınlık geçirdi.
Azat Şok gözlerle doktora baktı. "N-ne demek kaybettik.
Diyar donup kalmıştı. Sadece gözyaşları akıyordu. Su Hıçkıra Hıçkıra ağlıyordu.
Azat önünde ne varsa yıkıp dökmüştü. Ağlamaya başladı. "Neden kurtarmadınız lan nedenn."
Diyar ağlayarak başını iki yana sallayıp, "H-hayır ya hayırrr ölmedi. Şilannn" resmen Diyar'ın dünyası başına yıkılmıştı.
Azat bağırmaya devam ediyordu. "Ne olur kurtarın karımı lütfenn"
Hemşireler Azat'a sakinleştirici yapmışlardı. Azat yere çömelip hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Diyar avazı çıktığı kadar bağırıyordu. "Ölmedi benim kardeşim. Şilan Abiciğim kalkk lütfen kalkk."
Diyar hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Sonra morga kardeşini son kez görmeye gitti.
"Şilan güzelim. Hadi kalk evimize gidelim. Sana burda yatmak yakışmıyor."
Diyar'ın göz yaşları akmaya başladı. Sonra Şilan'ın yanaklarına dokundu.
"Buz gibi olmuşsun. Şilan Abiciğim ben sensiz yapamam ki, beraber güldük, beraber ağladık. Ben şimdi kiminle gülüp kiminle ağlayacağım. Kimi kıskanacağım. Sen hep benim biriciğim olarak kalacaksın."
"Merak etme kızına çok iyi bakacağım. Seni çok seviyorum küçüğüm. Aramızda çok erken gittin be güzelim. Daha yaşayacak çok anılarımız olacaktı."
"Seni çok özleyeceğim."
Diyar Son kez Şilan'ın alnından öpüp, hıçkıra hıçkıra ağlayarak Şilan'ın yanından ayrıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUS OLAN GECE
General FictionDiyarbakır'ın meşhur aşiretlerinden olan Demirhanoğlu ve Aslan ailesi, geçmişte yaşadıkları bir husumet yüzünden düşman olmuşlardır. İki büyük aşirette birbirinden nefret ediyorlardı. Nefretleri o kadar büyüktü ki bütün Diyarbakır bilirdi. Aslan ai...