Aslında bu gece Suyun kabusu değildi. Diyar'ın kabusuydu.
Silah sesini duyan, herkes çok korkmuştu. Mustafa Aslan oğlu, Azatı alıp olay yerinden uzaklaşmıştı. Sonra elektrikler geldi. Herkes etrafına bakıyordu. Diyar da sol tarafına baktığı gibi gördüğü manzarayla Şok olmuştu. Su kanlar içinde, yerde baygındı. Vurulan kişi Suydu. Kurşun Suya isabet etmişti. Diyar Suyu öyle kanlar içinde görünce, Suyun yanına çömelip, Suyun Başını dizlerine koydu. Ve göz yaşları akmaya başladı. "DENİZ GÖZLÜMMM AÇ GÖZLERİNİ" diye bağırmaya başladı. Diyar öyle bir bağırıyordu ki, Herkes Diyar'ın yanına toplanmıştı. O an olup biteni merak eden, Suyun babası, Hasan bey Diyar'ın yanına gitti. Hasan bey kızını kanlar içinde görünce, içinde fırtına kopmuştu. Ne kadar da karısının ölümünden, suyu sorumlu tutsada, sonuçta evladıydı. Hasan bey, Suyun yanına çömeldi. Ve gözleri dolmuştu. Bir an Suya yaptıkları için pişman olmuştu. Diyar'ın kız kardeşi, Şilan ambulansı aramıştı. Diyar, Suyun başında hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. "SU BEN SENSİZ YAPAMAM Kİ, YALVARIRIM BENİ SENSİZ BIRAKMA!" dedi. Ve ağlamaya devam etti. "Diyar Aslan normalde kimse için göz yaşı dökmezdi. Ama şimdi sevdiğinin başında bir çocuk gibi, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu". "DENİZ GÖZLÜM DAYAN BENİ NEFESSİZ BIRAKMA" diye haykırıyordu. Diyar, Suyun saçlarından Öpüp, "SU BEN SENSİZ BİR HİÇMİŞİM, BEN SENİN VARLIĞINA YAŞIYORMUŞUM" dedi. Diyar öyle bir haykırıyordu ki, herkes Diyar'ın haykırışına üzülüyordu. "NERDE KALDI LANN BU AMBULANS"diye bağırdı. "DAYAN SEVDİĞİMM DAYAN BENİ KENDİNLE SINAMA" dedi. Ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etti. Sonra ambulans gelmişti. Suyu Hastanye götürdüler. Abar topar Suyu ameliyatta aldılar. Durumu çok ağırdı. İç kanama geçiriyordu.
Diyar çok kötü haldeydi. Diyar bağırarak, "NEDEN LAN NEDENN, NEDEN DENİZ GÖZLÜME KIYDINIZ" dedi. Ve duvarı yumruklamaya başladı. Diyar'ın babası Devran bey, Diyarı ne kadar da sakinleştirmek istese de, Diyar'ın gözü dönmüştü. Diyar adamlarına bakarak, "GİDİNNN SUYU VURAN ŞEREFSİZİ BULUN VE BANA GETİRİN BULMADAN DA GELMEYİNNN" diye bağırarak emir vermişti. Sonra Diyar yere çömelip, ağlamaya devam etti. Hemşireler, Diyara sakinleştiri yaparak, Diyarı sakinleştirmişlerdi.
Aradan 4 Saat geçmişti.
Doktor ameliyattan çıktı. Başta Diyar olmak üzere, herkes doktorun etrafında toplanmıştı. Doktor, "MAALESEF HASTAYI YOĞUN BAKIMA ALMAK ZORUNDA KALDIK, DURUMU ÇOK AĞIR HAYATİ RİSKİ DEVAM EDİYOR, HERŞEYE HAZIRLIKLI OLUN GEÇMİŞ OLSUN" dedi ve gitti. Diyar bağırarak, "NE DEMEK HERŞEYE HAZIRLIKLI OLUNNN "dedi. Diyar'ın babası Devran bey Diyar'ın kolundan tutarak, "Sakin ol Oğlumm" dedi. Diyar bağırarak, "BANA KİMSE SAKİN OL DEMESİNNN O İÇERİDE YATAN BENİM CANIMM, BENİM NEFESİMM, BENİM HERŞEYİMMM"dedi. Devran bey Diyara sarılarak, "Oğlum yapma böyle Suya hiç bir şey olamayacak."dedi. Diyar hıçkıra hıçkıra ağlayarak, "BABA BEN SU OLMADAN YAŞAYAMAM." dedi. Hemşireler Diyara Gine sakinleştirici yaptılar.Sabaha karşı, Suyun babası Hasan bey gelmişti. Diyar Hasan Bey'i görüp, çok sinirlenmişti. Hasan Bey'in Suya yaptıklarından haberi vardı. Diyar Hasan beye nefretle bakarak, "DEFOLL GİTT BURADAN SEN SUYA HİÇ BİR ZAMAN İYİ BİR BABA OLMADIN" dedi. Hasan Bey'in gözleri dolmuştu. Diyar Hasan beye bağırarak, "SENİNN GİBİİ BİR BABAA OLMAZ OLSUNN. NE ZAMANN SUYUN SAÇINI OKŞADIN, NE ZAMANN SUYUN ARKASINDA DURDUN, NE ZAMAN SUYU SEVDİN? SUYUN SANA EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞU ZAMANDA SEN KIZINA SIRTINI ÇEVİRDİN NEFRETİNİ, KİNİNİ SUYA KARŞI KUSTUN" dedi. Devran bey, "Diyar yeter sakin ol" dedi. Diyar, Hasan beye, öldürecekmiş gibi bakıp, "ALLAH SENİN GİBİ BİR BABAYI KAHRETSİN!" dedi. Hasan Bey'in gözünde, bir damla yaş düştü. Diyar bağırarak, "DEFOL GİT BURADANNN" dedi. Hasan bey üzgün bir şekilde başını eğip, hastaneden uzaklaşıp, Karısı Zümrüt hanımın mezarına geldi. Sonra hıçkırarak ağlamaya başladı. "ZÜMRÜT ÖZÜR DİLERİM. SENDEN BANA KALAN TEK EMANETE SAHİP ÇIKAMADIM." dedi. Sonra, toprağı avuçlarına aldı. Ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak, "Zümrüt seni çok özledim. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Kızımıza iyi bir baba olamadım." dedi.
Aradan 3 gün geçer...
Su halen yoğun bakımdaydı. Durumu kritikti. Bu üç gün içinde, Diyar sakinleştiricilerle ayaktaydı. Hiç bir şey yiyip içmiyordu. Sürekli sessizce ağlıyordu. Hasan beyde gizliden hep hastanenin önündeydi. Sürekli kızının durumunu soruyordu.Diyar başını cama yaslayıp, Suyun yaşam savaşını izliyordu. Diyar Suyu böyle gördükçe, Canından can gidiyordu. Diyar sessizce, "HADİ BE DENİZ GÖZLÜM 3 GÜN OLDU. UYAN ARTIK SENİ ÇOK ÖZLEDİM." dedi. Ve gözleri dolmaya başladı. "SU SEN BENİM ÇOCUKLUĞUMSUN, İLK AŞKIMSIN, UMUDUMSUN, YAŞAMA SEBEBİMSİN, NE OLUR DAYAN BENİ GİDİŞİNLE ÖLDÜRME" dedi. Ve gözünde yaşlar akmaya başladı. "DENİZ GÖZLÜM SANA SÖZ VERİYORUM. BÜTÜN YARALARINI TEK TEK SARACAĞIM."dedi. Ve ağlamaya devam etti. Devran bey Diyar'ın yanına geldi. Diyar'ın omuzuna dokunarak, "iyi misin oğlum ? " dedi. Diyar babasına bakarak, "BABA BENİ BOŞVER SUYU VURAN ŞEREFSİZ BULUNDU MU ? " dedi.
Devran bey, "maalefes oğlum daha bulunmadı. Ama adamlar her yeri arıyor" dedi. Diyar bağırarak, "YAW BENİM AKLIM ALMIYORR KİM NİYE SUYA ZARAR VERSİNNN" dedi. Devran bey, "Merak etme oğlum kim Suyu vurduysa bulunacak ve cezasını çekecek" dedi. Diyar'ın gözlerinde ateş fışkırıyordu. Ama bir yandan da çok üzgündü. Hemde çok sinirliydi. Diyar, "SUYU VURAN ŞEREFSİZİN CEZASINI KENDİM VERECEĞİM. ÖLMEK İÇİN YALVARACAK" dedi. Sonra Diyar Camdan Suya bakarak, "UYAN ARTIK DENİZ GÖZLÜM, BENİ İSTEME, BAĞIR ÇAĞIR AMA YETER Kİ UYAN" dedi.Aradan 2 gün geçer...
Bu iki gün içinde Diyar sürekli Suyun başında nöbet tutuyordu. Suyun durumunu soruyordu. Suyun durumu, artık iyiye gidiyordu. Doktor her an uyanabilir dedi. Bu durum en çok Diyarı mutlu etmişti. Hiç uyumadan hiç bir şey yiyip içmeden Suyun uyanmasını bekliyordu. Doktor Suyun odasından çıktı. Diyar doktora panikle bakarak, "Suyun durumu nasıl iyi mi ?" dedi. Doktor diyara bakarak, "SUYUN DURUMU İYİ HAYATİ RİSKİNİ ATLATTI. AMA...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUS OLAN GECE
General FictionDiyarbakır'ın meşhur aşiretlerinden olan Demirhanoğlu ve Aslan ailesi, geçmişte yaşadıkları bir husumet yüzünden düşman olmuşlardır. İki büyük aşirette birbirinden nefret ediyorlardı. Nefretleri o kadar büyüktü ki bütün Diyarbakır bilirdi. Aslan ai...