Diyar doktora, panikle bakarak, "ama ne?" dedi. Sonra doktor, "kurşun Suya Ciddi bir zarar vermiş olabilir. yani, kalıcı felçlik veya görme kayıpı gibi hasar vermiş olabilir. Bunu netleşmesi içinde Suyun uyanmasını bekleyeceğiz. uyanıktan sonra, gereken testleri yaparak netleştireceğiz." dedi. Diyar üzülerek doktora baktı. Ve "Ne zaman uyanacak?" dedi. Doktor "her an uyanabilir biraz sabretmeniz lazım. Zaten uyandığı gibi gelip testleri yapacağız. O zaman kalıcı hasar olup, olmadığını göreceğiz. Geçmiş olsun. dedi. ve gitti. Diyar, "HADİ BE GÜZELİM UYAN ARTIK, AÇ O DENİZ GÖZLERİNİ" dedi.
Aradan 2 saat geçer...
Diyar Camdan, Suyu izliyordu. Su gözlerini açıyordu. Diyar bunu görünce, sevinçle "Doktoru çağırın Su gözlerini açtı." dedi. Diyar'ın kardeşi Şilan, Doktoru çağırmıştı. Doktor, içeriye girdi. Suyu muayene etti. Gereken testleri yaptı. Ve gülümseyerek odadan çıktı. Herkes doktora merakla bakıyordu. Doktor, "Suyun durumu iyi, yapmış olduğumuz, testlere göre, Suda kalıcı bir hasar yok herşey yolunda." dedi. Diyar gülümseyerek, "Çok şükür" dedi. Ve kardeşi Şilana sarıldı. Sonra Doktora bakarak, "görebilir miyiz." dedi. Doktor, "sadece bir kişi görebilir. Su Daha yeni uyandı. Çok yormayalım." dedi. Diyar, Suyun dedesi, Bahattin Ağaya bakarak, "ben görsem daha iyi olur"dedi. Bahattin Ağa başını olumlu anlamında salladı. Diyar, Suyun odasına girdi. Ve Suya bakarak gülümsedi. "Çok korkutun bizi. Şimdi nasılsın?, Ağrın var mı ? dedi. Su, Diyara nefretle bakarak, "İyiyim" dedi. Diyar, Suyun elini tutarak, "Çok korktum sana bişey olacak diye." dedi. Su elini geri çekti. Soğuk bir ses tonuyla, "Dokunma bana" dedi. Diyar, "tamam sakin ol dokunmayacağım. sen nasıl istersen öyle olsun." dedi.Aradan 1 gün geçer...
Diyar'ın kardeşi Şilan, Suyun odasına girdi. Odada Su ve Diyar tek vardı. Şilan Suya gülümseyerek "Nasılsın Su? " dedi. Su yüzünü çevirmişti. İkisininde yüzüne bakmıyordu. Soğuk bir ses tonuyla, "İyiyim, yok birşeyim." dedi. O an doktor içeriye girdi. "Evet Su taburcu olma vakti geldi. Artık eve gidebilirsiniz." dedi. Su aslında hiç Aslan Ailesinin, bulunduğu eve gitmek istemiyordu. Aslan ailesini görmeye bile tahammül edemiyordu. Ama artık, Diyar Aslanın resmi nikahlı karısıydı.Su taburcu olup, eve gelmişlerdi. Su yatakta dinleniyordu. Diyar Suyun yanındaydı. Başından bir dakika bile ayrılmıyordu. Şilan odaya girdi. "Bak Su senin en sevdiğin, tarhana çorbasını yaptım."dedi. Su, "istemiyorum sizden gelecek hiç bir şey istemiyorum."dedi. Diyar,"Olmaz öyle Su, daha iyi olman için yemek zorundasın." dedi. Su kızgın ses tonuyla, "Ya anlamıyor musun? Yemek istemiyorum aç değilim." dedi. Diyar, "Yok hanımefendi anlamıyorum. Hadi şimdi iç şu çorbayı" dedi. Su derin nefes alıp verdi. "İçmiyorum ya zorla mı İçireceksin? " dedi. Diyar, "evet deniz gözlüm gerekirse zorla içiririm." dedi. Su sessizce, "ya sabır çaktık ya" dedi. Diyar Suya bakarak, "Bişey mi dedin?" Su Diyara ters ters bakarak, "yok bişey demedim." dedi. Diyar, "Eee deniz gözlüm içecek misin şu çorbayı, yoksa ben mi içireyim? " dedi. Su sert bir dille, "Off yeter ya istemiyorum Seni. Uzak dur benden." dedi. Diyar, "SU BEN SENİ ÖYLE BİR KALBİME KAZIMIŞIM Kİ, HER KAZIDIĞIMDA TEKRAR ALTINDA SEN ÇIKIYORSUN. SU BENİM KALBİMDE SADECE SEN VARSIN."dedi. Su bişey demeden başını eğdi. Diyar gözünü, sadece Suya dikmişti. Su bunu fark edince, "bakma bana rahatsız oluyorum." dedi. Diyar gülümsedi. Ve, "YABANCIYA BAKMIYORUM Kİ KARIMA BAKIYORUM."dedi. Su sinirlenmişti. "Bana bak bu evlilik sadece bir kağıt parçasından ibaret olacak." dedi. Diyar, "merak etme rızan olmadan dokunmam sana." dedi. Su, "iyi bunu bilmende güzel bişey" dedi. Şilan çorba getirdiğinden belli, kapının önünde durup onları izliyordu. Diyar Şilanı fark edince, "Şilan sen bizi mi dinliyorsun?" dedi. Şilan gülümseyerek, "evet abi sizi dinliyorum. Mesela birbirinizi ne kadar çok sevdiğinizi duymak çok güzel." dedi. Ve kahkaha attı. Diyar kaşlarını çatıp, sinirle Şilana baktı. Ve, "Şilann abicim kaşınma." dedi. Şilan hemen susmuştu. Ama gülmemek için kendini zor tutuyordu. Diyar, "Şilan sen uyusana yarın okulun var hadi abicim hadi" dedi. Su okul kelimesini duyunca, çok üzülmüştü. Çünkü Suyun en büyük hayali, okuyup doktor olmaktı. Şilan odadan çıkmıştı. Su arkasını dönüp gözünden yaşlar akmaya başladı. Hayalleri yıkılmıştı.
Saat 8:00
Su uyanmıştı. Diyar odaya girdi. Ve Suya gülümseyerek bakarak, "Günaydın deniz gözlüm." dedi. Su, soğuk sesle "Günaydın" dedi. Diyar, Suya bir kağıt uzattı. Su, "bu ne?" dedi. Diyar, "bak bakayım ne yazıyor."dedi. Su, Kağıtta ki yazıyı okuyunca, Şok gözlerle Diyara baktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUS OLAN GECE
General FictionDiyarbakır'ın meşhur aşiretlerinden olan Demirhanoğlu ve Aslan ailesi, geçmişte yaşadıkları bir husumet yüzünden düşman olmuşlardır. İki büyük aşirette birbirinden nefret ediyorlardı. Nefretleri o kadar büyüktü ki bütün Diyarbakır bilirdi. Aslan ai...