Konak halkı dışarıda ki, bağırış ve silah sesini duyunca panikle dışarıya çıkmışlardı. Karşılarındaki gördükleri Adam, Siyah gözlü, Uzun boylu, iri yapılı ve sakallıydı. Orta yaşlarında bir adamdı. Daha önce kimse bu adamı görmemişti.
Pervin Hanım karşısında ki, gördüğü adam karşısında şok olmuştu. Karşısında ki kişi Pervin Hanım'ın abisi, Kerem Ağaydı. Pervin Hanım için Mardin'den, Diyarbakır'a gelmişti.
Pervin Hanım Abisi, Kerem Ağayı görünce içini korku kaplamıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Az çok ne için geldiğini tahmin edebiliyordu.Pervin Hanım korkuyla ve şok içinde Abisi, Kerem Ağaya bakıp, "Abi senin burda ne işin var?" Bunu söylerken bile sesi titriyordu.
Aslan ailesi Şok olmuştu. Özelikle Devran Bey Şok olmuştu. Pervin Hanım'ın bir abisi olduğunu bilmiyordu. Hatta Pervin Hanım'ın bir ailesi olduğunu bile bilmiyordu.
Kerem Ağa, Pervin Hanıma nefretle baktı. Resmen gözlerinin içinde, ateş fışkırıyordu.
Kerem Ağa kaşlarını çatıp, Pervin Hanıma bakarak, "Sen töre nedir bilmez misin? Nasıl Mardin'den Diyarbakır'a bu adam için kaçabilirsin."
Pervin Hanım, Abisi Kerem Ağaya bakıp,
"Abi Ben Devranı seviyorum. Sizde beni başka bir adamla evlendirecektiniz. Ben O adamı sevmiyordum. O yüzden Devrana kaçtım."Kerem Ağa çok sinirlenmişti. Sesini yükselterek, "Sus Pervin. Namusumuzu Şerefimizi İki paralık ettin! İnsan içine çıkamıyoruz."
Devran Bey, Kerem Ağaya sinirle bakıp, "Çık Git Evimden! Karımdan da uzak dur."
Kerem Ağa, Devran Beye nefretle bakıp, "Sen karışma! Bu bizim meselemiz. Başımızı öne eğdi. Bedelini ödeyecek, Ağalar toplandık, konuştuk ve bir karar verdik. Namusumuzu Şerefimizi İki paralık ettiği için, başımızı öne eğdiği için, Töre gereği öldürülecek..."
Diyar kaşlarını çatıp sesini yükselterek, "Başlatmayın lan törenize, daha kaç yanacak? Buna izin vermem."
Kerem Ağa Sinirle Diyara bakıp, "engel olursan, sadece Pervin ölmez. Babanda ölür. Madem Pervin kendi kafana göre iş yaparsın, sonuçlarına da katlanacaksın."
Kerem Ağa, silahlı Pervin Hanıma doğru doğrultu. Sonra üç el ateş etti. Pervin Hanım ağır yaralanarak, Hastaneye kaldırıldı. Ancak Hastaneye gidene kadar ambulansta can vermişti. Hastaneye cansız bedeni ulaşmıştı. Bu durum herkesi çok üzmüştü. Ama Devran bey ve kızı Aslı için büyük yıkım olmuştu.
3 ay sonra...
Su bugün sabahın erken saatlerinde uyanmıştı. İçi kıpır kıpırdı. Çok heyecanlıydı. Çünkü bebeğinin cinsiyetini öğrenecekti. Su hazırlanmıştı. Mavi kot tulum giyip, açık kumral saçlarını açık bırakmıştı. Diyar odaya gelmişti. Suya bakıp gülümseyerek arkadan sarıldı. Suda Diyara bakıp gülümsüyordu. Diyar Suyun saçlarını arkaya doğru götürüp, boynundan öptü. Sonra Suyun çiçeksi kokusunu içine çekmişti.Su gülümseyerek, Heyecanlı mısın ela gözlüm? Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğiz."
Diyar Kocaman gülümser. Aşkla suya bakıp, "Çok heyecanlıyım Deniz gözlüm. Bir o kadar da mutluyum. Bebeğimizin Gözleri senin ki gibi masmavi, gülüşü senin ki gibi dünyalara bedel olsun."
Su Diyara bakıp gülümseyerek, "hadi hadi gidelim. Kontrole geç kalacağız.
Diyar gülerek, "kadınlar der ki: kocamız romantik olsun. biz romantik olunca hatunumuz beğenmiyor. Ne yapsak yaranamıyoruz.
Su kahkaha atmıştı. Sonra Diyara aşkla bakıp, "Seni çok seviyorum."
Diyar Suyun elini tutup gülümseyerek, "Senin ağzından seni seviyorumu duymak bile çok güzel."
Su ve Diyar evden çıkıp, Hastaneye gelmişlerdi.
Kapıyı çalıp, doktorun odasına girmişlerdi.
Doktor Suya bakıp gülümseyerek, "Merhaba Su Hanım. Nasılsınız?
Su doktora bakıp gülümseyerek, "İyiyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız?
Doktor, "bende iyiyim teşekkürler. Cinsiyetini öğrenmek için gelmiştiniz değil mi?
Su heyecanlı bir ses tonuyla, "evet cinsiyetini öğrenmek için geldik.
Doktor gülümseyerek, " O zaman Su Hanım şöyle uzanın, bakalım bebişin cinsiyeti neymiş? "
Su sedyeye uzanır. Doktor ultrasonla bebeğe bakar. Su ve Diyar, heyecanla doktorun ağzından çıkacak kelimeyi bekliyorlardı. İkisinin de içi kıpır kıpırdı. Suyun eli heyecandan tir tir titriyordu. Diyar Suyun elini sımsıkı tutup, gülümsedi.
Doktor gülümseyerek, Diyar ve Suya baktı. "Evet bebişin cinsiyeti Erkek oğlunuz olacak."
Su mutluluktan ağlamaya başlamıştı. Çok mutluydu. Bir oğlu olacaktı. Erkek çocuk annesi olacaktı.
Diyar'ın gözleri dolu doluydu. Çok sevinmişti.
Su doktora bakıp, "sağlık durumu nasıl? İyi mi?"
Doktor gülümseyerek, "merak etmeyin. Gayet sağlıklı durumu iyi. Ama biraz hareketli bir oğlunuz olacak."
Diyar derin nefes alıp vermişti. "Çok şükür iyi olsunda, yaramaz olsun.
Su ayağa sedyeden kalkmıştı. Doktora bakıp gülümseyerek, "teşekkür ederiz.
Doktor gülümseyerek, "Rica ederim ne demek birdahaki kontrolde görüşmek üzere..."
Diyar ve Su biraz gezip dolaşıp, konağa gelmişlerdi.
Diyar gülümseyerek, "Deniz gözlüm. Oğlumuz olacak ne düşünüyorsun?"
Su elini karnına götürüp, "Çok mutluyum. Çok güzel bir duygu inşallah kucağımıza da alırız.
Diyar Kocaman gülümser, "inşallah deniz gözlüm inşallah. Yarın üniversite sınavın var. Kendini hazır hissediyor musun?"
Su Diyara bakıp, "biraz heyecanlıyım. ama kendimi hazır hissediyorum."
Diyar Suya sarılıp, "yaparsın deniz gözlüm. İnşallah doktor olacaksın."
Su derin nefes alıp verir. "Bakalım hayırlısı olsun. Uyuyalım mı? Sabah erken uyanacağız. Sınava geç kalmayalım."
"Tamam deniz gözlüm. Uyuyalım."
Diyar ve Su birbirine sarılarak uyurlar sabah olur. Uyanırlar hazırlanıp, okulun önüne gelirler.
Diyar Suyun ellerini sımsıkı tutup, "deniz gözlüm heyecan yapmak yok. Yapamadığın soruları boş geçiyorsun. Eminim ki sınavın çok iyi geçecek, başarabilirsin. Sonucu ne olursa olsun, ben hep senin yanındayım ve destekçinim."
Su gülümseyerek, "İyi ki varsın ela gözlüm."
Diyar Suya sımsıkı sarılıp, alnından öper. "Hadi deniz gözlüm. Başarılar..."
2 saat sonra...
Su sınavdan çıkmıştı. Çok mutluydu. Diyara doğru koşarak, sımsıkı sarılmıştı. Diyarda Sımsıkı sarılmıştı.Diyar gülümseyerek, "söyle bakalım deniz gözlüm. Sınavın nasıl geçti?"
Su gülümseyerek, "çok güzel geçti."
Diyar sımsıkı suya sarılıp, "işte bu sevdiğim başarabileceğine inanıyordum."
4 saat sonra...
Diyar ve Su konağa geldikleri zaman, konakta sebebini bilmedikleri büyük bir kargaşa vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUS OLAN GECE
General FictionDiyarbakır'ın meşhur aşiretlerinden olan Demirhanoğlu ve Aslan ailesi, geçmişte yaşadıkları bir husumet yüzünden düşman olmuşlardır. İki büyük aşirette birbirinden nefret ediyorlardı. Nefretleri o kadar büyüktü ki bütün Diyarbakır bilirdi. Aslan ai...