Multide Baran karakteri var :)
Iyi okumalaar. >_<"Git hazırlan." Deyip beni kendinden uzaklaştırdı. Kafam o kadar karışmıştı ki sarılmasına karşılık bile verememiştim. Bunu ister miydim istemez miydim onu da bilmiyorum ama Poyraz ciddi anlamda beni şaşkına çeviriyordu. Ben o şaşkınlıktan henüz çıkamamışken de eski haline dönüyordu. Koltuğa yayvan bir şekilde oturduğunu görünce merdivenlerden odaya çıktım. Hande üstünü değiştirmiş telefonla uğraşıyordu. Beni fark edince telefonu cebine koyup ayağa kalktı. Bana bakıp "Hadi giyin, aşağı gel." Dedikten sonra odadan çıktı. Bugün çok meşguldüler. Ve Hande'nin bile benden sakladığı bir şey vardı. Ya da kuruntu yapıyordum. Bilmiyorum. Zaten bu sıralar hiçbir şeyi tam anlamıyla bilmiyordum ki.
Dolaptan siyah dar pantolon, üstüne uzun salaş siyah bir kazak, ayağıma siyah bağcıklı botlar... Siyahlara bürünmüştüm bugün. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yapıp hafif rimel ve rujla hazırlığımı tamamladım.
Odadan çıkıp merdivenlere yönelince Poyraz'la Hande'nin konuşma seslerini duydum. Tabii ki de içimdeki huzursuzlukla görünemeyecek bir pozisyon alıp dinlemeye başladım.
"Hayır. Yalnız bırakamayız. Dikkat etmemiz gerekiyor. Peşini bırakmayacaklardır. "
"Baran'ın mekanına gidelim. Orası daha güvenlidir. "
Neyden bahsettiklerini bilmek o kadar isterdim ki. Şu gizli anlam veremediğim konuşmalarını, kimin peşini bırakmayacaklarını, beyaz odayı...Merdivenleri, bilerek sesli indiğimde dikkatleri bozulduğundan ya da ben geldiğim için sustular bir süre. Sonra Poyraz'ın "Hadi çıkalım." Demesiyle ayaklanıp dışarı çıktık. Tabiî ki de karşımda siyah bir Chevrolet Camaro görmeyi beklemiyordum. Çok sık araba değiştiriyorlardı. Para kaynaklarını ciddi anlamda merak etmeye başlamıştım. Anıl öne Hande'yle ben de arkaya oturduk. Sessizdim o gün, soru sormak yerine başımı cama yaslayıp yolu seyretmeye başladım. 20-25 dakika sonra büyük bir AVM'nin önüne gelmiştik. Bayağı büyüktü. Arabadan inip yavaşça yürümeye başladık. Nedense içimde bir huzursuzluk vardı. Kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordum. Duyduğum o konuşmalar, Poyraz'ın birine "abi" deyişi Hande'nin birini korumaları gerektiğini söylemeleri... Içime korku salıyordu. Umarım boşa kuruntu yapıyorumdur.
Sonra beraber AVM'ye girdik. Bayağı lüks bir yerdi. Parlak aydınlatmalar gösterişli mağaza vitrinleri...Bunlara alışıktım ama şu an her şey farklıydı. Güzel ve gösterişli bir mağazaya girdik. Poyraz elleri ceplerinde yavaşça yürüyordu. Hande ve Anıl bizden ayrılıp kendilerine bir şeyler bakmaya gittiler. Ben de Poyraz'a kısa bir bakış atıp gömleklerin olduğu kısma ilerledim. Tek tek gömleklere bakarken gözüme bir kaç kız takıldı. Kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Hepsi güzel kızlardı açıkçası. Nereye baktıklarını görmek için arkama döndüm ve görüş açıma Poyraz girdi. Nedensiz bir şekilde içimde kıskançlık hissi oluştu ama Poyraz'ın bana baktığını görünce içim rahatladı. Neden? diye sordum kendi kendime. Neden onunla göz göze geldiğimizde kalbim böyle hızlanmaya başlıyor? Neden o kızları kıskanıyorum mesela. Neden bu duyguyu tarif edemiyorum? Ama nedenlerime cevap verecek bir cümlem yoktu. Ben çocukluktan beri ilgiye muhtaç bir insandım. Annem ve babam sürekli işleriyle ilgilenip dururlardı. Beraber bir şeyler yapmak için dışarı çıksak bile ablama davrandıkları gibi davranmazlardı bana. Ben de parktayken bilerek yere düşüp ağlardım yanıma gelmeleri için. Evet, fazla çocukçaydı ama buydu işte.
Kızlara tekrar döndüğümde omuzları dikleşmiş saçlarını savururken buldum. İçimdeki deli cesaretimle rastgele bir gömlek alıp Poyraz'a döndüm. "Bu nasıl?" Gülümsemeye zorladım kendimi yoksa bu kızlar için iyi şeyler olmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#IFLAS#(DÜZENLENİYOR)
ChickLit●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı? "Şaka yapıyorsun değil mi?" dedi kız titreyen sesiyle. Şu an bir sandalyeye bağlı oturmuş...