Multimedya'yı Poyraz'ın omzunda ki dövme olarak hayal edin. Ajjaah
IYI OKUMALAR...Poyraz'ın geçen gün gelen arkadaşıydı. O da yüzüne alaylı bir sırıtış yerleştirdi.
"Seni takip etsem, nasıl senden önce gelebilirim?" dedi. Haklı çocuk.
"Siz nerede karşılaştınız ki?" diye sordum. Yasemin hırsla anlatmaya başladı.
"Ya bu öküz,odun,salak herif bana arabayla çarpıyordu az kalsın! Ve özür bile dilemedi! Tersledi beni. O beni yani düşün. Ben değil!"
Kabul ediyorum. Çok cırtlak bir kız. Sinirlenince hiç çekilmiyordu zaten. Çocuk kaşlarını çatarak cevap verdi.
"Hem öküz, hem odun, hem de salak herif ha?"
"Evet! Hem öküz, hem odun, hem salak! Hem de araba süremeyen pislik!"
Çocuk hışımla ayağa kalkıp Yasemin'e doğru yürüdü. Yasemin koşarak arkama geçti.
"Tamam ya. Git." dedi sakince. Salak kız. Çocuk gülerek yerine geri oturdu. Poyraz'la göz göze gelince,
"Odanıza çıkın." diyerek kovdu resmen bizi. Yasemin ile odaya çıkıp, yatağa karşılıklı bir şekilde oturduk.
"Yasemin, Barış nasıl?"
"Erva. Barış'la mümkünse 'tek' başına görüşüp, olayı sonlandırmalısın." Haklıydı. Her seferinde Poyraz'dan darbe yiyordu çocuk. Benim yüzümden...
--------------------
Bir kaç saat daha konuştuktan sonra saat epey geç olmuştu.
"Erva! Saat 11 olmuş! Kızım yurda nasıl gireceğim ben?" Ayağa kalkarak odayı turlamaya başladı. Yurda saat 9'dan sonra giriş çıkışlar kapanıyordu.
"Dur panikleme hemen. Burada kalırsın bugünlük."
"Olmaz öyle Erva ya."
"Gel bir Poyraz'a soralım." deyip, elinden çeke çeke aşağı indirdim. Poyraz'la arkadaşı -yakın zamanda ismini öğrenmeliyim- üçlü koltukta yanyana oturmuş, gülüşüyorlardı.
"Poyraz?" diye seslenerek, karşılarında ki koltuğa yerleştik. Yüzünde ki ifade gitmiş, yerini 'ne var?' bakışları almıştı.
"Saat geç oldu ya. Yurt girişleri kapandı. Yasemin burada kalabilir mi ?" dedim.
Tek kaşını kaldırarak, Yasemin'e baktı. Yasemin başını eğip, elleriyle oynamaya başladı. Tam ağzını açmıştı ki geri kapatıp, bir kaç saniye bekledi.
"Hayır." Ne? Ne demek hayır ya? Vicdansız çocuk. Yasemin kafasını kaldırıp Poyraz'a baktı. Bu kız burada kalacak arkadaş.
"Poyraaz." diyerek tısladım. Kaşlarını alayla kaldırdı.
"Sokakta mı kalacak kız?"
"Sokakta kalsın demedim. Burada kalamaz dedim."
"E ne yapacak bu kız!?" diye biraz bağırmış olabilirim. Tuna araya girdi.
"Bana gelsin. Sokakta yaşamıyorum ya ben."
"Ne! Ben bu öküz,odun,salakla aynı evde kalmam."
Tuna göz devirip ayağa kalktı.
"Hadi kızım be. Çok konuşuyorsun." diyerek Yasemin'i kolundan tutarak kaldırdı. Ben şaşkınca bakarken, Tuna kapıya gitmişti bile. Arkasını dönerek;
"Hadi abi. Eyvallah." diyerek kapıyı çarparak gitti. Bunlar ne kadar kaba insanlar böyle. Tabi. Bana arkadaşını söyle. Sana kim olduğunu söyleyeyim değil mi? Hızla peşlerinden koşarken Poyraz ayaklanıp belimden tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#IFLAS#(DÜZENLENİYOR)
ChickLit●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı? "Şaka yapıyorsun değil mi?" dedi kız titreyen sesiyle. Şu an bir sandalyeye bağlı oturmuş...