13

11.3K 975 334
                                    

gecis bolumu bile olamayan gecis bolumumsu bir sey,  atlaya atlaya okusaniz bir sey kaybatmezsiniz kaydadeger tek yer sonu ahdjjajsja by girls.


Tabirim caiz olmayabilir fakat Lay resmen ağzıma sıçtı. Yani birinden en son lisedeyken bu kadar çok fırça yemiştim. O da sanırım matematik öğretmenimdi, verdiği formülün türevini almamı istediğinde ağzımı yaya yaya "Hocağğmm yaaa Türev, hangi şehrin kasabasıydı?" diye sormuştum ve adam küplere binmişti. O kadar çok kızmıştı ki gece yatağa girdiğimde bile adamın sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Hayır abartmaya ne gerek vardı onu da anlamamıştım, ne olmuş coğrafyam kötüyse? Hem matematik hocasının coğrafya sorusuyla işi ne? Git x'in karesini falan al sen.

Herneyse sonuç olarak Lay o kadar çok kızdı, o kadar çok kızdı, o kadar çok kızdı ki bir ara kafamı boynumdan koparıp klozete atmayı bile düşündüm, tabi bunun biyolojik açıdan mümkün olmadığını ya da koca kafamın klozete sığmayacağını göz ardı ederek. Sonuçta Lay bana kızarken dikkatimin dağılması gerekiyordu, küçükken de böyleydim. Normal çocuklar babalarından fırça yerken halıyı seyrederlermiş ben kolumla kafam yer değiştirse ne olur falan diye düşünürdüm. Bu arada bence pek bir değişiklik olmaz, yani kafamla kolum yer değiştirse. Tabi bu öznel bir yaklaşım, bence sorun yok.

Yaniişteondansonra Lay yaklaşık bir beş dakika falan hiç durmadan konuştu, sorumsuz ve vurdumduymaz olduğumu söyledi. Nerede ne yapacağımı hiçbir zaman bilmiyormuşum, işte sürekli şirkette onu zor durumda bırakıyormuşum, birileri çıktığımızı fark ederse bu bizim için felaket olurmuş, işinden olabilirmiş. Neden hala çocukluk yapıyormuşum falan filan işte. En sonunda da Jongin ile olan konuşmasını böldüğüm için kızdı. O kadar zeki biriyle bir daha kim bilir ne zaman konuşurum diye sordu ben de her gün benimle konuşuyorsun ya diye bağırmak istedim. Tabi tuttum kendimi, parlak zekamı göremeyen birisi için ağzımı yoracak halim yoktu.

Ve tüm bunların sonucunda, ben Lay'e dönüp 'sen artık beni sevmiyorsun' tribi attım çünkü susmasının tek yolu buydu, o da gözlerini büyütüp hemen 'ne alakası var' moduna geçti. Ben de sanki çocuğu aldatan ve arkasından tonlarca dolap çeviren ben değilmişim gibi bir güzel tribimi atıp olay yerini terk ettim. İşte hem suçlu hem güçlü olmak tam da buydu, zaten yetenek olarak adlandırabileceğim tek özelliğim de suçsuz olduğum yerde bile karşımdakini ayaklarıma kapanacak seviyeye getirebilmekti. Tabi bu Jongin'in üstünde işe yaramadı o çok başka bir konu.

Ve günün kayda değer son olayı bu oldu, halkla ilişkilerden çıkıp departmana döndüğümde herkes benden vazgeçmişti. Ara sıra kahve istemek haricinde (ki bu her on dakikada bir oluyordu) ofisteki hiç kimse bana bulaşmamıştı ve günü sonunda bitirebilmiştim. Eve giderken o kadar mutluydum ki hoplayıp zıplayarak adımlarımı atıyordum, öyle ki teletabilere yeni bir üye olarak katılsaydım kesinlikle sırıtmazdım. Batarken güneş ardından tepelerin ben eve gidiyorum bitsin artık çilesi bu şirketin, bence oldu.

Evin her zamankinden daha sessiz olması, her ne kadar aradığım ortam bu olsa da, kesinlikle garipti. Genelde herkes benden önce eve varıp salona kurulmuş olurdu. İlk defa ortak salonumuzu boş görüyordum. Resmen dağılıyorduk, önce Anthemis gitmişti. Ardından Luhan. Gerçekten ama sıradaki kimdi, Tao falan mı? (diss attım ama hakkım yok)

Her ne kadar eve hoplaya zıplaya gelmiş olsam da yorgunluktan ölüyordum. Kendimi kanepenin üstüne bırakıp evde olmanın tadını çıkarmaya başladım. Sessizlik garip ve bir o kadar da güzeldi. Ama daha çok garipti, tanrım hem de çok garipti.

"Herkes neredeeee?"

Oturduğum yerde olabildiğince yüksek sesle bağırdım. Polise falan mı haber verseydim acaba? Eve hırsız girip tüm herkesi doğramış da olabilirdi sonuçta. Hatta bunun başka bir açıklaması olamazdı. Büyük ihtimal şu an herkes odasında kanlar içinde yatıyordu. Tanrım, hayır bunu kaldıramazdım. Beni kan tutardı, üstelik herkes öldüğüne göre yerlerdeki kanı da temizleme görevi bana düşerdi. Ahh hayır, umarım öyle bir şey olmamıştır..

Secrets // sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin